esasında sana göre-bana göre mantığına dayanan fizik kuramı. einstein(aynştayn) abi diyor ki ışığın bir hızı vardır. buna göre diyelim ki biriyle muhabbetteyiz. bu durumda karşınızdaki şahıstan sekip gelen ışınlar size ulaştığında sizin için şuan olan zaman kavramı karşınızdaki için geçmiştir. aynı durum iki kişi içinde geçerlidir ve burdan yola çıkarak aynştayn abi der ki iki madde aynı yerde olamayacağı gibi aynı zamanda da olamaz. daha da çılgınlaşıp ışıktan hızlı gitmenin mümkünatını kabullendiğiniz bir durumda, sizden seken ışıktan daha hızlı gittiğinizi farz etsek yani. o ışığın karşısına geçip kendi geçmişinize bakmak mümkündür. bu bağamda daha da hızlı olup dönüp kendinizle konuşursanız işte o an gelecekten gelen insanlardan olursunuz ki pek havalı durumdur o.
Edit: gelecekten gelme olayına baktım baya karışık o. boşverin...
nazım hikmet'in şu dizelerle çok güzel örneklediği kuram:
ben içeri düştüğümden beri güneşin etrafında on kere döndü dünya.
ona sorarsanız: ´lafı bile edilmez, mikroskobik bir zaman...´
bana sorarsanız: ´on senesi ömrümün...´
bir kurşun kalemim vardi ben içeri düştüğüm sene
bir haftada yaza yaza tükeniverdi.
ona sorarsaniz: ´bütün bir hayat...´
bana sorarsanız: ´adam sen de bir iki hafta...´
ben bunu askerde anladım. o özellikle de gece 2 saatliğine tuttuğum nöbetlerde vakit geçmek bilmedi, resmen saniyeleri saydım, hele hele 12-2 ve 2-4 nöbetleri çok kötüydü. o 2 saat 20 saat gibi geliyordu bazen.
ama askerlik bittikten sonra bir düğüne davetliydim, saat 20:30 gibi düğün salonuna girdik, gırgır, şamata, kızlarla muhabbet, dans etme, göbek atma derken arkadaşın biri "hadi biz artık veda edip kaçalım saat 12'ye yaklaşıyor" demez mi, birden aklıma askerlik geldi o nöbetlerde geçmeyen zaman, şimdi burada nasıl da akıp geçmişti?
bir cismin ışık hızına ulaştığında kütlesinin enerjisine eşit olacağını savunan teoridir. einstein bu teoriyi normal insanların anlayabilmesi için aşağıdaki basitliğe indirmiştir.
(bkz: aşağı)
"elinizi bir dakikalığına sıcak bir fırının içine sokun, sanki bir saatmiş gibi gelir. güzel bir kızla bir saat kadar zaman geçirin, bir dakikaymış gibi gelir. izafiyet budur"