göl

entry27 galeri6
    1.
  1. Ebedi gecesinde bu dönüşsüz seferin
    Hep başka sahillere doğru sürüklenen biz
    tıklayın, destekleyin:

    Zaman adlı denizde bir gün, bir lahza için
    Demirleyemez miyiz?

    Ey göl, henüz aradan bir sene geçti ancak,
    Seyrine doyamadığı o canım su yanında
    Bir gün onu üstünde gördüğün şu taşa bak
    Oturdum tek başıma!

    Altında bu kayanın yine böyle inlerdin,
    Yine böyle çarpardı dalgaların bu yara,
    Ve böyle serpilirdi rüzgarla köpüklerin
    O güzel ayaklara.

    Ey göl hatırında mı? Bir gece sükut derin,
    Çıt yoktu su üstünde, gök altında, uzakta
    Suları usul usul yaran kürekçilerin
    Gürültüsünden başka

    Birden şu yeryüzünden bilmediği bir nefes
    Büyülenmiş sahilin yankısıyla inledi.
    Sular kulak kesildi, o hayran olduğum ses
    Şu sözleri söyledi:

    ''Zaman dur artık geçme, bahtiyar saatler siz
    Akmaz olunuz artık!
    En güzel günümüzün tadalım o süreksiz
    Hazlarını azıcık!''

    ''Ne kadar talihsizler size yalvarır her gün
    Hep onlar için akın;
    Günlerle birlikte dertlerini götürün,
    Mesutları bırakın.''

    ''Nafile isteyişim geçen saniyeleri
    Akıp gidiyor zaman;
    Geceye ''daha yavaş'' deyişim boş, tan yeri
    Ağaracak birazdan''

    ''Sevişmek! Hep sevişmek! Akıp giden saatin
    Kadrini bilmeliyiz!
    insan için liman yok, sahil yok zaman için,
    O geçer biz göçeriz!''

    Kıskanç zaman, kabil mi sevginin kucak kucak
    Bize sevgi sunduğu sarhoş edici anlar,
    Kabil mi uzaklara uçup gitsin çabucak
    Matem günleri kadar...

    Nasıl olur kalmasın bir iz avcumuzda?
    Nasıl yok olur her şey büsbütün silinerek?
    Demek vefasız zaman, o demleri bir daha
    Geri getirmeyecek...

    Loş uçurumlar: mazi, loşluklar, sonrasızlık,
    Acaba neylersiniz yuttuğunuz günleri?
    Alıp götürdüğünüz derin hazları artık
    Vermez misiniz geri?

    Ey göl! Dilsiz kayalar! Mağaralar! Kuytu orman!
    Siz ki zaman esirger, tazeler havasını,
    Ne olur ey tabiat, o günlerin saklasan
    Bari hatırasını!

    Sakin demler de olsun, deli rüzgar da olsun
    Güzel göl etrafını süsleyen oyalarda,
    O kapkara camlarda, sularına upuzun
    Dökülen kayalarda!

    ister meltemlerinde, ister ürperişle esen
    Seslerde, ister uzak ister yakında olsun,
    Yahut gümüş pullarla sular üstünde yüzen
    Ay ışığında olsun!

    Kuduran fırtınalar, sazlar bize dert yanan,
    Meltemini dolduran kokular, hep beraber,
    Ne varsa işitilen, duyulan ve koklanan,
    Desin ki: ''Seviştiler.''

    *
    3 ...
  2. 2.
  3. 3.
  4. kastamonu'da bulunan öğretmen lisesi.
    3 ...
  5. 4.
  6. tatlı tuzlu acı gibi çeşitleri olan denizlerden küçük su birikintileri.
    3 ...
  7. 5.
  8. abant'ta bulunan dört mevsim resmedilesi, fotoğrafı çekilesidir.
    7si bir arada bulunanı, yedigöller ise gidilesi kamp yapılasıdır.
    tuzu bol olanı, tuz gölü ise garip... içinde yürü yürü gidilesidir.
    4 ...
  9. 6.
  10. en güzeli köyceğiz gölüdür.
    5 ...
  11. 7.
  12. trt de yayınlanması yılan hikayesine dönmüş lost un türk versiyonu.
    1 ...
  13. 8.
  14. hazar en büyükleridir.

    ayrıca fransızca le lac* olan kelimedir.
    2 ...
  15. 9.
  16. Kimine göre su parçası,kimine göre aynadan daha güzel gösterir insan siması.
    1 ...
  17. 10.
  18. eskiden var olan denizlerin bağlantıları kesilmiş küçük parçaları.
    1 ...
  19. 11.
  20. Film.
    Asıl adı emine olan Nalan Şeyda (Müjde Ar) adlı şarkıcı, çalışmak için göl kıyısındaki eğridir kasabasına gelir. Sahneye çıktığı gece onu dinlemeye gelen kasabanın ileri gelenlerinden çiftlik sahibi Murat Bey'da (Hakan Balamir) birtakım anılar çağrıştırır.
    Ömer Kavur - Selim ileri işbirliğinin ürünü olan filmde,göl kıyısındaki bir kasaba dekorunda yaşana çarpık boyutlu üçlü bir aşk ilişkisinin trajik öyküsü anlatılıyor. Sinemamızda "yatık emine", "yusuf ile kenan", "ah güzel istanbul", "kırık bir aşk hikayesi", "amansız yol", "anayurt oteli" ve "gizli yüz" gibi az ama düzeyli yapıtlar vermiş olan Ömer kavur, kendi yapımevi adına 1982'de gerçekleştirdiği filmde ilginç bir üslup denemesine girişiyor. Anlaşılması oldukça güç fantastik öğeler de içeren "göl" filmi farklı yapısı, değişik biçim denemeleriyle seyirciyi zaman zaman zorlayan hatta şaşırtan, ilgisiz kalınmayacak özgün bir çalışma.
    "Göl"ün öyküsü, yörenin varlıklı, güçlü adamının toprak beyi murat'ın karmaşık ruhsal yapısı, hastalıklı kişiliği üzerine oturtulmuş . Bununla çılgınlığa ulaşan tutku, egemen çevreden gelen baskı ve şiddet geniş boyutlarıyla yansıtılmaya çalışılmış.
    "göl", 1982 Siyad'ın seçtiği ilk beş film arasına girdi. Selim ileri en iyi senaryo, Hakan balamir en iyi oyuncu ödüllerini aldılar.

    Yönetmen : Ömer Kavur
    Senaryo : Selim ileri
    Görüntü : Salih Dikişçi
    müzik : Atilla Özdemiroğlu
    Oyuncular : Müjde Ar, Hakan Balamir, Talat Bulut, Orhan çağman, Mehmet Esen, Ferda ferdağ

    1982, Alfa Film Yapımı.
    1 ...
  21. 12.
  22. 13.
  23. 14.
  24. yeryüzündeki tatlı suların %87 sini oluşturan su toplulukları.
    2 ...
  25. 13.
  26. nasreddin hoca nın verdiği unutulmaz ayarın öznesi. ayar sadece insana mı verilir sanıyorsunuz, adam göle ayar vermiş mayasıyla.

    marifet doğaya ayar vekmekte.
    1 ...
  27. 14.
  28. 15.
  29. bazen manzarası, en güzel deniz manzarasından daha güzel olabilen yeryüzü oluşumu.
    1 ...
  30. 16.
  31. bir alphonse de lamartine şiiri.

    Ebedi gecesinde bu dönüşsüz seferin
    Hep başka sahillere doğru sürüklenen biz
    Zaman adlı denizde bir gün bir lahza için
    Demirleyemez miyiz?
    Ey göl, henüz aradan bir sene geçti ancak,
    Seyrine doymadığı o canım su yanında
    Bir gün onu üstünde gördüğün şu taşa bak,
    Oturdum tek başıma!
    Altında bu kayanın yine böyle inlerdin;
    Yine böyle çarpardı dalgaların bu yara,
    Ve böyle serpilirdi rüzgarlarla köpüklerin
    O güzel ayaklara.
    Ey göl, hatırında mı? Bir gece sükut derin,
    Çıt yoktu su üstünde, gök altında, uzakta,
    Suları usul usul yaran kürekçilerin
    Gürültüsünden başka.
    Birden şu yer yüzünün bilmediği bir nefes
    Büyülenmiş sahilin yankısıyla inledi
    Sular kulak kesildi, o hayran olduğum ses
    Şu sözleri söyledi;
    ‘‘Zaman, dur artık geçme, bahtiyar saatler, siz
    Akmaz olunuz artık!
    En güzel günümüzün tadalım o süreksiz
    Hazlarını azıcık!
    Ne kadar talihsizler size yalvarır her gün,
    Hep onlar için akın;
    Günleriyle birlikte dertlerini götürün,
    Mesutları bırakın.
    Nafile isteyişim geçen saniyeleri;
    Akıp gidiyor zaman.
    Geceye:‘‘Daha yavaş! ’’ deyişim boş; tan yeri
    Ağaracak birazdan.
    Sevişmek! Hep sevişmek! akıp giden saatin
    Kadrini bilmeliyiz!
    insan için liman yok, sahil yok zaman için,
    O geçer, biz göçeriz! ..’’
    Kıskanç zaman,kabil mi sevginin kucak kucak
    Bize zevki sunduğu sarhoş edici anlar,
    Kabil mi uzaklara uçup gitsin çabucak
    Matem günleri kadar?
    Nasıl olur kalmasın bir iz avucumuzda?
    Nasıl yok olur her şey büsbütün silinerek?
    Demek vefasız zaman o demleri bir daha
    Geri getirmeyecek?
    Loş uçurumlar: mazi, boşluklar, sonrasızlık,
    Acaba neylersiniz yuttuğunuz günleri?
    Alıp götürdüğünüz derin hazları artık
    Vermez misiniz geri?
    Ey göl! dilsiz kayalar! mağaralar! kuytu orman!
    Siz ki zaman esirger, tazeler havasını,
    Ne olur, ey tabiat o günlerin saklasan
    Bari hatırasını!
    Sakin demlerde olsun, deli rüzgarda olsun,
    Güzel göl, etrafını süsleyen oyalarda,
    O kapkara çamlarda, sularına upuzun
    Dökülen kayalarda!
    ister meltemlerinde, bir ürperişle esen
    Seslerde, ister uzak ister yakında olsun,
    Yahut gümüş pullarla sular üstünde yüzen
    Ay ışığın olsun!
    Kuduran fırtınalar, sazlar bize dert yanan,
    Meltemini dolduran kokular, hep beraber,
    Ne varsa işitilen, görülen ve koklanan,
    Desin ki: ‘‘Seviştiler! ’’
    1 ...
  32. 17.
  33. radikal bir değişim yapıp gökyüzüne çıkması gereken ölmüş hayatlar toplamıdır.
    1 ...
  34. 14.
  35. Şarkıcı Nalan Şeyda program yapmak için bir kasabaya gelir. Kasabanın gazinosunda sahneye çıktığı gece Murat Ağa onu izler. Büyük toprak beyi Murat, Nalan' ı görür görmez çılgına döner. Çünkü Nalan, Murat' ın bir süre önce gölde yaşamına son veren karısı Sabiha' ya benzemektedir. Karısının ölümünden sonra bunalıma giren Murat, onun bir gün döneceği inancındadır. Bu şaşırtıcı benzerlik yüzünden Murat, gazinoyu terk eder. Garip bir rastlantı ile bu sefer Nalan, Murat' ın bulunduğu kasabaya gider. Karısının döndüğünü zanneden Murat, Nalan' ı zorla evine kapatır. Karısının ölümü sadist bir saplantıya dönüşen Murat, Nalan' a sert davranır. Ve Nalan eziyetlere dayanamayarak evden kaçar. Kasabanın fakir balıkçısına sığınır. Aralarında bir yakınlaşma başlar.

    Yapımı : 1982 - Türkiye
    Tür : Dram
    Süre: 91 Dak.
    Yönetmen : Ömer Kavur
    Oyuncular : Müjde Ar , Talat Bulut , Hikmet Gül , Aydan Burhan , Hakan Balamir
    Senaryo : Selim ileri
    Yapımcı : Atıf Yılmaz , Ömer Kavur
    https://www.youtube.com/watch?v=D9zNZUR6__A
    2 ...
  36. 20.
  37. 21.
  38. 22.
  39. l harfi yerine t harfi ekleyince bi organ olan kelime.
    1 ...
  40. 23.
  41. 24.
© 2025 uludağ sözlük