Kaynarburun (Grarton / Grafton): Ada'nın doğusunda, Kuzulimanı'nın güneyinde burun
Kokina mevkii (Kokina)
Kömür burnu: inceburun'un kuzeyinde burun.
Kuzulimanı (Haghios Kyrikas): Adanın doğusundadır, Eceabat-Kabatepe'den ve Çanakkale-Merkez'den feribot seferleri yapılır.
Mavikoy / Lacivertkoy: Türkiye'nin ilk ve tek su altı milli parkının bulunduğu yörededir, adanın kuzeydoğusundadır, scuba için idealdir.
Lazkoyu: Adanın güneyindedir, tesissiz taşlık bir plajı vardır.
Marmaros mevkii: Adanın kuzeybatısındadır, şelalesi ile ünlüdür.
Cugura mevkii (Zagura): Adanın iç orta kesimlerindedir.
Gizli Liman: Adanın batısındadır, gümrük kurulması durumunda Limni adası ile karşılıklı feribot seferleri başlatılabilecektir, ayrıca taşlık ama tesisi olmayan uzuncana bir plajı vardır.
inceburun / incir burnu (Avlaka): Türkiye'nin en batı noktasıdır.
Pınarbaşı mevkii (Spilya)
Yelkenkaya mevkii: Türkiye'nin ilk ve tek su altı milli parkının bulunduğu yörededir, adanın kuzeydoğusundadır, scuba için idealdir.
Yıldızkoy: Türkiye'nin ilk ve tek su altı milli parkının bulunduğu yörededir, adanın kuzeydoğusundadır, scuba için idealdir.
dalmak için iyi bir mekan.
ayrıca şeytan kayalıkları ve laz koyu özellikle tavsiye edilir.
şeytan kayalıklarında 3 gün kamp yapmıştım afedersiniz hayatım mikilmişti. yani burda ne kamp yapılır falan diyecek olursa hiç ağzını açmasın. bunun yanı sıra surviver'a katılmak isteyen bi deneyebilir.*
ayrıca rum köylerinin olduğu yerlerde rum işletmecilerin kahveleri de bulunur.
orda dibek kahvesi ve frappe içmeden dönmeyin. *
kendinizi zaman tünelinde hissedeceğiniz,eski rum köyleriyle dolu adamız.15 ağustos da eğlence ve kalabalık zirve yaparmış. herkesin enaz bir kere gitmesi gerek.
huzurun kelime karşılığı kesinlikle gökçeada olmalı..tertemiz denizi,kumsalı-havası ülkemizdeki bir çok para akıttığımız saçma tatil yerlerinden çok daha değerli bir yerdir,üstelik cildi güzelleştiren ve bir çok hastalığa iyi geldiği söylenilen çamurdan ücretsiz yararlanabiliyorsunuz..unutmadan madam'ın kahvesinden içmeden gitmeyin sakın gökçeada'dan..
Eski adı imroz olan ada. O kadar güzel bir yerdir ki, anlatmak yeterli değil. Büyülü bir atmosfere sahiptir. Dünyanın çok uzağında bir diyar gibi gelir insana. Özellikle adanın kuzey kesimlerinde hemen hemen hiç yol yoktur. Kendinizi milyonlarca yıl önceye gitmiş gibi hissedersiniz. Suları derindir ve kıyalar kayalıktır. Kıyıdaki her taş, her kaya milyonlarca yıl boyunca rüzgar ve deniz tarafından yaratılmıştır. Öylesine kişiliklidir ki, oturup o taşlarla konuşasınız gelir.
Tepelerinde tamamı taş evlerden oluşan rum köyleri vardır. Adada hemen her şey yetişir. içerisinde ormanlar, baraj gölleri, şelaleler, sönmüş bir volkan, Türkiye'nin en batı ucu, asırlık anadolu çınarları, üçyüzün üzerinde kilise ve şapel ve Fatih dönemimden kalımış çok güzel bir cami vardır.
Denizi şiirseldir ve her türlü canlı yaşar. Tam karşısında Ege Denizi'nin Girit'ten sonraki en yüksek adası Samothraki vardır. Denizin ortasında tanrıların tahtı gibi yükselir. Güneş'in, Samothraki'nin yanından denize gömülüşünü izlemek çok güzeldir. Kaleköy'de büfe işleten Ecevit isminde bir adam vardır. Çok has adamdır.
ülkemiz coğrafyasına dahil olan en büyük adamız. rumca ismi "imbroz" olan gökçeada rüzgar adası olarak bilinir. yaklaşık nüfüsu (7.500-8.000) olan ada yaz aylarında yerli ve yabancı turistlerin uğrak yeridir. adanın şarabı fazlasıyla ünlüdür. rumlarında yaşadığı adada kilise mevcuttur. ulaşım çanakkale'den ve gelibolu yarımadasının batı kıyısındaki kabatepe iskelesinden sağlanmaktadır.
rumlar'la türklerin en uyumlu şekilde yaşadığı, belediye başkanının * 3 senedir koltuğu kimselere kaptırmadığı, toki'nin yeni evler için alan olarak seçtiği türkiyenin en büyük adası.
yaz mevsiminde güzel ama kış mevsiminde çekilmeyecek kadar kötü olan bir adamız. şarabı ve kekikleri ile ünlüdür. adanın bir çok yerinde başı boş gezen koyun, keçi gibi hayvanlara rastlayabilirsiniz. gezilecek çok fazla yerleri yoktur. eğer bir bodrum bekliyorsanız burası size göre bir yer değildir.