sezon başından beri ''ne zaman eski gökhan gönül'ü görebileceğim?'' sorusunu bana sorduran adam. hele dünkü maçtaki bitik halini görünce ilk kız arkadaşımın beni terk edişinden daha büyük bi hayal kırıklığı yaşadım yemin ederim. çok seviyorum oğlum seni. nolur azcık daha iyi oyna.
yeni aldığı lomborghini ve dairesinin ödemeleri yüzünden para sıkıntısına düştüğü, aziz başkan'dan para istediği lakin olumsuz yanıt aldığından dolayı bu sezon formsuz olduğu iddia edilen futbolcu.
1 sene oynayıp g.tü kalkan futbolcudur. tuncay şanlı 2. yılının sonuna kadar samandıra tesislerinde yatıp kalkardı. paşam hem daire çekmiş altına hem de lamborghini. ***
lamborghini'siyle gece alemlerine akan, karı-kız-içki üçgeninde kaybolan futbolcu. eski formunu mumla aratıyor. maça sarhoş çıkan ilyas salman'ı anımsıyorum izleyince. bir ara neydi be...
hürriyet'in haberi doğru ise çok yanlış yollara saplanmış futbolcu.. aslında kendisinden çok fazla şey beklendiği için eli ayağına dolaşmakta diye düşünmekteyim.. zira geçen yıl yaşanılması zor bi çıkış yaparak avrupada ismini duyurdu fenerbahçe takımı.. yani takım da aslında çok iyiydi ve gökhan gönül mükemmel bi sağ bek gibi görülmüştü.. ama kazın ayağı öyle değil ne yazık ki! daha geçen seneye kadar ikinci ligde oynayan bi adamdan çok fazla şey bekledik.. üstüne sakatlık ve milli formayı giyememenin verdiği moral bozukluğu da eklenince çok silik bi gökhan gönül çıktı bu yıl karşımıza.. ben pek düzeleceğini sanmıyorum bu yıl.. onun düzelmesi takımın düzelmesi ile eş değer ki bu da bu sezon için pek mümkün görünmemekte..
ha eğer haber doğruysa, söylenecek bi şey kalmıyo tabi.. ''lamborghini lan bu, gaz tenekesi mi?'' diye sorarlar adama..
inanılmaz formsuz futbolcu. ayakta duramıyor, orta açamıyor, alelade paslar atıyor ileri doğru, adamları çalıma dizen gökhan yok. şimdi sakatlık falan diyecekler, ben de gece hayatı diyeceğim. lamborghini ile...
dünkü maçta hem fenerbahçe hem de milli takım için umut vaat eden bir performans sergilemiş sağ kanat oyuncusu. elinden geleni yaptı, yeniden milli takıma göz kırpmaya başladı.
böylesine bir porto maçından sonra başlığına bir şey yazılmaması ilginç kaçmış. oynadığı her maçta takımı için kendini adeta parçalıyor bu hırs küpü adam. şu anda arda turan ile beraber türk futbolunun umudu olarak gördüğüm adamdır bu, bu gece bütün fenerbahçe'nin porto karşısında sapır sapır dökülmesine aldırmadan elinden ve yüreğinden gelen her şeyi yaptı ve şahsımdan büyük bir alkışı haketti. zaten maçtan sonraki yüz ifadesi de "sikeyim böyle işi arkadaş, ben tek başıma napayım porto'ya karşı" der gibiydi. türk futbolunun tribünlere el kol yapan biblo topçulardan ziyade böyle yüreğini ortaya koyabilecek futbolcular yetiştirmesi lazım... iki kelimeyle: (bkz: helal olsun)
sürekli sorumluluk almak zorunda bırakılan genç. milli takımın önümüzdeki 10 yılının değişmez sağ bekidir kendisi. gelin görün ki fenerbahçe'de adamın başına gelmeyen kalmadı.
her maç oluyor bu sahne anlatıcam şimdi. kendi sol kanadında kısa paslar yapan fenerbahçe, birden oyunu açıyor ve sağa bu kardeşimize doğru top atılıyor. gökhan topu kontrol ediyor önüne bakıyor, kimse gelmemiş. yana bakıyor josico efendi bırakın gökhan'a yaklaşmayı dalmış seyrediyor direkt. ne yapsın bu çocuk şimdi o topu? skerim böle işi diyerek geri vereceğine sorumluluk alıyor, dikine oynayıp adam geçmeye çalışıyor. 2. adamı geçiyor hala kimse gelmiyor çocuğa yardıma, bir allah'ın kulu boşa çıkıp top istemiyor. sağ bekin ard arda 2-3 çalım atmak zorunda bırakıldığı bir avrupa takımı duydunuz mu siz? daniel alves, bosingwa gibi adamlar takımlarında topu aldıklarında 2-3 kişi boşa çıkıyor birden. adamlar da oynuyorlar. bu çocuk en az onlar kadar yetenekli ama kimse yaklaşmayınca mecbur top sürmek zorunda kalıyor ve haliyle top kaybı yapabiliyor. sonra birileri çıkıp "vay efendim eski gökhan'dan eser yok"... ulan eski fenerbahçe'den eser var mı ki gökhan'dan olsun?
demem odur ki bu kardeşimizin kıymetini bilmeliyiz. aragones alex'e uyguladığı tarifeyi gökhan'a da uyguluyor takıma aşılayamadığı yardımlaşma ile. inanıyorum geçen seneki fenerbahçe gibi doğru düzgün yardımlaşarak futbol oynayan bir takımda bu çocuk daha da parlayacak. yolu açık olur inşallah.
gelisimini biraz da fenerbahce'nin boktan durumuna borclu fevkalade futbolcu. nitekim, orta sahanin saginda oynamakla gorevli deivid de souza'nin devamli iceriye kacmasi, colin kazim'in ise on macin birinde parlayip, digerlerinde pasifligin doruklarinda dolasan formu gokhan'in futbolunu ofansif olarak inanilmaz gelistirmistir, zira kendisini 2 kisilik oynamak zorunda hissediyor cocukcagiz. yukaridaki iki ismin defansa sadece baraj kuruldugunda ya da su icme, penalti sonrasi hakeme itiraz gibi sebeplerle geldigini varsayarsak, gokhan'in defansif yonu ile de alakali fikir sahibi olmus oluruz.
velhasil kelam, profesyonelliginden taviz vermeyip sadece futbolunu gelistirmeye odaklanirsa, 2-3 sene icinde buyuk bir klube gidecegi fikrinde ve dilegindeyim.
canını dişine takarak oynayan, 90 dakika boyunca durmadan, bıkmadan, usanmadan giydiği formanın hakkını vermek için çabalayan, yenilgiyi kabullenmeyen yapısıyla tuncay şanlı'yı saraçoğlu ahalisine anımsatan futbolcu.
bazı maçlar sağ açık olacak önündeki salakların maç içinde kaybolması; bazı maçlar da aragonesin sağ açıksız kadro kurması sebebiyle her maç 100 metrelik alanda oynamak zorunda kalan fedakar.
25 ocak 2009 fenerbahce trabzonspor maci'nda kendisi için söylenen övgüleri bile gölgede bırakabilen ve onu sahada görmekten keyif aldığım nadir futbolcu, ayrıca dünyanın en iyi sağ kanadıdır...
fenerbahçe ve milli takımın başarılı sağ beki/sağ açığı. nereye koyarsan koy oynuyor. sen koymasan o yine oynuyor, oynamayanlar yerine. (bkz: koçum benim)!