Gök Tanrı'nın özelliklerinden söz etmek gerekirse şunlar söylenebilir: Öncelikle tektir, eşi ve benzeri yoktur. Yaratıcıdır; bilinen ve bilinmeyen her şeyi O yaratmıştır. Savaşlarda Tanrı'nın iradesi ile zafere ulaşılır. Buyurur, iradesine uymayanları cezalandırır. insanlara kut ve ülüg (kısmet) bağışlar ama bunları layık olmayanlardan geri alır. Canlılara yaşam verir. Ölüm onun iradesine bağlıdır. Varlıklara yaşam verdiği gibi, dilediğinde de onu geri alır.
keşke öyle kalaydı da müslümanlığa dönmeyeydik.orjinal bir dinimiz olaydı.böyle peygamber yarataydık adına da tayyip deyeydik.bi kitap yazaydık adı da kurban-ı kerim olaydı.her sene kurban keseydik kendimize, türklere has tanrımıza hitaben.bir kaç gün yemek yemeyeydik fakir insanlar adına.hala 12 hayvanlı takvim ile hayatımıza yön vereydik.insanları gök tengri dinine çağıraydık.gelin yoldaşlarım deyeydi tayyip ve ardından gelselerdi.ah ulan ne güzel olurdu de mi sözlük.o güzelim dini bırak, gel sen müslümanlığa geç olacak iş mi bu be.aklım almıyor yahu.
son dönem azerbaycan edebiyatının önde gelen isimlerinden sabir rüstemhanlı'nın bir romanıdır."türk'ün yüzünü allah'a dönmesi" sloganıyla çıktı. yazar bu eserinde, türklerin islamiyet öncesi tek tanrı inancını, arayışlarını ve yaşadıkları tarihi süreci destansı bir dille anlatmaktadır. oğuz han'ın doğuşu etrafında gelişen tarihte, tüm türk boylarının izini sürüyor, ve türklerin gittikleri tüm coğrafyalarda oluşturdukları medeniyeti ortaya çıkarıyor.
göktanrı, bu anlamda kendi alanında bir ilk eser ve başyapıt. hem bir türk mitolojisi, hem bir türk tarihi, hem de modern döneme göndermeleriyle incelikli bir eser.
***
aradan binlerce yıl geçti. sözün dilimizde, kanın damarlarımızda, gücün ruhumuzda... yaşıyoruz! senin açtığın yollar, bir daha kapanmadı. o yollar her zaman senin soydaşlarının kanını ve ruhunu taşıyan büyük milletinindir. gün çıkanda; çin'in yok etmek ve eritmek politikası içinde, güneyde uydurma "ari" hilekarlığının dolaplarında, gün batanda; ruh hırsızlarıyla yumruk yumruğa vuruştun... biz dünyayı kurduk, ancak dünya bizi bırakmıyor... bin yıldır ruhumuzu çalmaktan, bizi öldürmekten yorulmuyor dünya... biz de tükenmiyoruz, tükenmeyeceğiz! yeniden ver bize o birlik ruhunu! geri ver bize, o gökten gelen tanrısallığımızı! neredesin tanrı'nını büyükelçisi!!!
***
''arabın allah'ı sübyancılığı affeder belki ama türk'ün tanrısı asla'' gibi türkçü forumlarda sıkça rastlanan çeşitli sözlerde bahsi geçen türk'ün tanrısıdır.
eskiden tapınan tanrı değildir, orta asya'da hala tapanlar vardır, hatta türkiye'de de.
şu ana kadar ki türk kültürünün oluşmasında ki en büyük etkendir. islamiyet'ten sonra ise arapların etkisine girsekte hala gök tanrı inancı döneminde ki örf ve adetlerimizin bir kısmını barındırıyoruz.
türklerin zorla müslümanlaştırılmadan önce inandığı tanrı'dır. bu dinden çıkıp başka dini benimseyen türkler, benliklerini ve savaşçı özelliklerini kaybetmişlerdir.
edit hun: bahsedilen din değiştirme olayı manihaizm gibi savaşmayı ve et yemeyi yasaklayan dinlere mahsustur.
kaldı ki ülgen ve erlik'in dokuzar çocukları var. ülgen, yerin üstünden; erlik'se yerin altından sorumludur. gökyüzü ise gök tanrı'nındır. türkler binlerce yıl önce uzayla ilgili pek çok konuda günümüzde bilimin açıkladığına yakın inanışlara sahiptiler. ibrahimi dinler, "dünya tepsi gibidir ve boğanın boynuzlarında durur", "dünya evrenin merkezidir" gibi saçmalayıp dururlarken ve ay tanrısına taparlarken türkler böyle saçmalıklara pek girmemişlerdir.
düzeltme: erlik yerine albız'ın 9 kızı olduğunu yazmışım.
türklerin çok çabuk müslümanlığı seçmelerine ortam hazırlayan tanrıları.ayrıca kur'an-ı kerim de dünyanın elips şekilde yaratıldığı açıkça ifade edilmiştir.dünya düzdür direkler üstündedir gibi safsatalar incilde yer almaktadır.bu uyumdan dolayıdır ki türkler müslümanlık gömleğinden asla rahatsız olmamışlardır.