2014 de çekilmiş sinema. Öylesine klişe sahneleri vardı ki dedim bir ara acaba wrong turn serisinden mi birini izliyorum. Böyle ormanın içinde araba sürmeler yolun ortasında deli bir adam dolaşması gibi gibi bir sürü saçma sahneler vardı. Hele ki Gulyabani denilen yaratık tam bir fiyaskoydu. Böyle beklemiyordum açıkçası. Kötü olmuş.
Abi bi bu, bi de lovecraft kitapları benim çocukluğumdan ergenliğime kadar olan kısmı çürütmüştür. Bak bugün karanlıktan korkmuyorsam, karanlıkta bu ve lovecraft kitaplarından saklanabilirim düşüncesindendir. Sonra büyüdük işte, darısı bir gün evladım olursa ona. Altına sıçırtıcam.
Abi bi bu, bi de lovecraft kitapları benim çocukluğumdan ergenliğime kadar olan kısmı çürütmüştür. Bak bugün karanlıktan korkmuyorsam, karanlıkta bu ve lovecraft kitaplarından saklanabilirim düşüncesindendir. Sonra büyüdük işte, darısı bir gün evladım olursa ona. Altına sıçırtıcam.
Yeşilçam kostümü aşırı iyi olan yaratık. Film ile Hüseyin rahmi'nin romanının pek bir alakası olmamasına rağmen ne zaman yatmadan önce kitabı okusam süt kardeşler'deki suretiyle rüyalarımı ziyaret ederdi.
Hep gelmesini beklediğim yaratık... inanışa göre: çölde gidenleri geceleri ziyaret edermiş... Sonra güreş tutmayı teklif edermiş... eğer yenerseniz sessizce gidermiş... ama... eğer yenilirseniz yine gidermiş... lakin bu hayrı alamet bir gidiş olmazmış... siz uyurken gelir yalaya yalaya ayak tabanınızı inceltir... Sonra ölene kadar kanınızı emermiş... güreş tutmak için bekliyorum kendisini...
Anadolu kültüründeki Efsaneye göre:
Hava karardıktan sonra mezardan hortlayarak çıkan, vücudu tüylerle kaplı, pis kokulu, ayakları ters ve uzunca boylu bir varlık.
