bugün

sıkılmadan defalarca izlenebilecek pek keyifli bir filmdir.hele filmin ortasından sonra yüzde oluşan tebessüm gibisi yoktur.

http://www.imdb.com/title/tt0107048/
her sabah uyandığında hep aynı günü yaşamak zorunda olan bir adamın hikayesini anlatır. türkiye'de "bugün aslında dündü" adıyla gösterilmiştir.

(bkz: bill murray)
pennsylvania eyaletinin punxsutawney kasabasında 2 şubatta yapılan festival. (son derece aptalca ama gelenek işte)

inanışa göre bu festivalde kunduz yuvasından çıktığında kendi gölgesini görürse kış 6 hafta daha uzarmış, yerden kar kalkmazmış. eğer görmezse, kış rahat zahmetsiz geçermiş.
efendim, harold ramis yapımı harika ötesi bir filmdir bu.imdb top 100'de bilmemkaçıncı sıradadır hatta.
gerçekten de bu film, kendini 500 kere izletse de sıkmaz insanı bir türlü.

(bkz: #2042256)
barındırdığı ince mizah ve mükemmel göndermelerle aşmış film.
muhteşem bir fantastik film. birbirinin aynı günü yaşayan bir insanın dramı komedi biçiminde verilmiş. *
(bkz: i got you babe)
eğlenceli film. bir insanın hayata zorla nasıl alıştırıldığına dair güzel örnekler verir. yapılan hatalardan ders almak ve ileriye sadece güzel anıları taşımak adına başarılı çıkarımlar barındırır.
tuğçe baran'ın bugünkü şukela yazısına örnek olmuş, ironik film.
imdb de ilk 250 film arasında yer alan fantastik romantik komedi şeklinde, tüm aile tarafından izlenebilecek kıvamda gayet başarılı bir filmdir.

(bkz: bugün aslında dündü)
2 şubat köstebek günü, (bkz: kostebek gunu)
bill murray'ın oldukça güzel,keyifli ailecek izlenebilecek filmi. Bu filmin konusundan yola çıkarak tamammen farklı bir tarzda macera-aksiyon dizisi vardı zenci bir eleman oynardı. Ömrü kısa olmuştu.
bu filmin vcdsini ya da dvdsini zor bulursunuz tüm izmir'i aramama rağmen dvixini zor bulmuştum. filmdeki favori oyuncumda şenliğin ana kahramanı kunduz o ne bakışlardır yarabbim hele araba kullanması bitirmişti beni. filmdeki en güzel espri de her gün aynı günü yaşamaktan bıkan phil bi değişiklik olduğunu farkeder.
phil-bugün bi değişiklik var
gloria-iyi mi kötü mü
phil-her değişiklik iyidir
bu filmden esinlenen diğer bir film için; (bkz: 50 first dates)
bu akşam cnbc-ede yayınlanacak oaln şahane filmdir. amerikan film enstitüsü bu filmi tüm zamanların en iyi 100 komedi filmi değerlendirmesinde 34. sıraya koymuştur.filmde bill murrayin her defasında çamura bastığı yere hatıra amaçlı levha yerleştirilmiş üzerine de "bill murray buraya bastı" yazılmıştır.filmde ise ritanın yerine önce tori amos düşünülmüş fakat sonra vazgeçilmiştir.
http://www.imdb.com/title/tt0107048/
bu filmin konusuna birebir uyan başka bir film daha vardır(orjinal adını bilmiyorum ama türkçe'ye yine bugün aslında dündü olarak çevrilmişti). yalnız komedi değil macera tarzı bir filmdi. hatta filmin sonunda kumpas olduğu ortaya çıkıyordu. çocukken sevdiğim filmlerden biriydi.

edit: biraz araştırıp izlediği macera filminin 12 01 olduğunu öğrendim.
epey gecikmeli olarak izlediğime pişman olduğum, gelmiş geçmiş en iyi romantik / komedi filmlerinden biri.

Bill Murray'i ne kadar seviyorsunuz bilmiyorum... Andie MacDowell'ı şampuan reklamlarında görmekten sıkılıp sıkılmadığınızı da bilmiyorum. Her ikisini de çok sevdğimi ancak onları sevmemin bu film hakkındaki yorumumu etkilemeyeceğini belirterek, Groundhog Day'in tartışmasız gelmiş geçmiş en keyifli, romantik komedi tadı dozunda bırakılmış filmlerinden biri olduğunu söyleyebilirim. Gerçekten çok tatlı bir film olmuş. Şimdiye kadar neden izlemediğimi bilmiyorum. Büyük ihtimalle isim / kalite yanılgısı nedeniyle izlemedim. ismi dandik ise, film de dandiktir.

Gelenek o ki, Pennyslyvania eyaletindeki Punxsutawney kasabasında her yıl 2 Şubat günü Punxsutawney Phil adı verilen kunduz hava tahmini yapıyor. Kunduz gölgesini görecek mi görmeyecek mi gibi gayet mütevazi bir değişkene bağlı tahmin kışın daha uzun mu süreceği yoksa baharın erkenden gelip gelmeyeceği üzerine. Hava durumu sunucumuz Phil (Bill Murray) bundan önce 4 kez yaptığı gibi bu yıl da festivali ve tahmini canlı olarak aktarmak üzere kasabaya gider ekibiyle birlikte. Ekibinde yapımcı ablamız olarak Rita (Andie), kameraman olarak da başka bir arkadaş var. Phil kendini beğenmiş, sadece kendisini düşünen ve hayli kaba olarak tanımlanabilecek karakter. Neyse, istemeye istemeye festivale giderler. Çekim yapılır, bir gün sonra tekrar Pittsburgh'a dönecekler. Yola çıkarlar, biraz gittikten sonra kar fırtınası nedeniyle yolun kapandığını öğrenirler ve kasabaya geri dönmek zorunda kalırlar. Phil pansiyondaki odasına geri döner, uyur ve sabah saat tam olarak 06.00'da uyanır. Radyoda duyduğu kaydın dünden bir parça kopyala / yapıştır olduğunu düşünür önce. Biraz daha dikkatini verince bu kaydın dünkü kaydın birebir aynısı olduğunu fark eder. Tüm gün kendisine bir deja vu'ymuş gibi gelir. Akşam yatıp sabah 06.00'da uyandığında aynı günü tekrar yaşadığını görünce 2 Şubat'a hapsolduğunu fark eder. Ve olaylar gelişir. =)

50 ilk Öpücük'ü seven bunu da sevdi diyeyim, fikir vermiş olayım.

IMDB Bağlantısı: http://www.imdb.com/title/tt0107048/
1993 yapım bir film...defalarca izledim bu filmi, bugün tekrar izliycem. çok ferah bi film herşeyden önce, her gün aynı şeyleri yaşayan philin hikayesi.bence içten içe herkese bi dokundurma var bu filmde, hepimiz bazen o kadar sıradanlaşıyoruz ki, her gün aynı şeyleri yapıyoruz, her gün bi diğerinin kopyası gibi...phil'in hayatı aynı böyle işte...anı anına dünün aynısı...bir şeyleri değiştirmeye çalışıyo, bu sihirden kurtulmak için, hiç yapmadığıklarını yapıyo her sabah uyandığında... ama olmuyo işte değişmiyo bişeyler...filmin baştan başa karlı bir atmosferde geçmesi de izlenebilirliğini kat kat arttırıyo bence, özellikle şu karlı günlerde izlenebilcek taktire layık bir şahaser.
day break dizisinin esinlendiği efsane filmlerden biri.
son derece değişik bir konuya sahip, sıradışı bir film. aynı mekan ve karakterler ancak bu kadar çeşitlilikle anlatılabilirdi bir filmde. son zamanlarda heroes dizisini izlediğimden az çok hiro nakamura tarzı bir gücü hatırlatmıyor değil başroldeki adamın olayı.
phil: kendimi defalarca öldürdüm, artık mevcut bile değilim.

rita: bazen keşke binlerce canım olsa derim.
bill murray'nin bir komedi aktörü olarak doruk noktasına çıktığı filmdir. ghostbusters'dan sonra geldiği en yüksek yer olmuştur. bu noktadan da bir adım öteye gidememiştir. (lost in translation tek başına bir dram filmi olarak istisna teşkil etmez.) filmin senaryosu mükemmel olmakla birlikte, başrolde bill murray dışında biri oynasa aynı etkiyi yaratır mıydı bilinmez.

her sene bir kaç kez arkadaşlarla toplanıp izleriz. hayvan gibi de eğleniriz. öyle bir filmdir.
canada'da yaşayan birinin sık kullandığı söylem.
Bill Murray'nin döktürdüğü çevresindekilerin de ona yardımcı olduğu filmdir.Aslında filmde başrolü senaryo ve onun oynadığını da kabul edebiliriz.Ned Ryerson isimli sopalık şahsı da es geçmemek lazım tabi.Öyle bi film ki her izlenildiğinde farklı detaylar yakalanabilir.Tek tek saymaya kalksam burası dolar taşar ama ben aklıma gelen bazılarını sayayım.Otelin şişko çalışanıyla ikinci karşılaştığında onun dünkü söylediklerinin aynını söylemesiyle iyice gerilen abimizin adamın gırtlağına sarılıp "Don't mess with me porkchop!" diyişi sonra yaptığının hatasını anlayıp durumu düzeltme adına gülmeye başlaması , Ned Ryerson'ın first step is always doozy deyip pis pis gülüşü ve filmin başında haber bülteninin kapanmasını sabırsızlıkla bekleyen Phil'in birden fırlayıp kalkıp gitmesi gibi.

Bunlar buradan pek bir anlam ifade etmeyebilir ama inanın filmde ediyor , hem de çok.

Ömrün uzun olsun Bill abi.