içimdeki müzikal canavarını yatıştıran, tekrar tekrar izlediğim, sürekli müziklerini dinlediğim mükemmel ötesi dizidir kendisi. ilk izlediğim andan itibaren ikinci favori dizim olmuştur. asla yeri doldurulamayacak olan ise her zaman battlestar galactica olacaktır.
bir buçuk aylık bi aradan sonra pazar günkü superbowl bölümüyle geri dönmüş dizidir. thriller çok efsane olmuştur. yarın silly love songs bölümü yayınlanacaktır.
dün gece yayınlanan 2.sezon 13.bölümüyle tam gaz devam eden muhteşem dizi.
öyle eğlenceli ki müzikallerden hoşlanmayan insanların bile sevebileceğini düşünüyorum açıkçası. vocal adrenaline'den bir rehab'i, rachel ve jessie'nin muhteşem total eclipse of the heart performansını, singing in the rain ve umbrella'nın mash up halini dinleyip/izleyip de sevmemek çok zor olmalı.
dizinin müzikal boyutunun yanında süregelen bir hikayesi de var ve bu diziyi daha da çekici yapıyor.
-harbi spoiler-
karakterleri değerlendirmezsem çatlarım hastalığından muzdarip biri olarak hemen yorumlarıma geçiyorum:
rachel: sevip sevmediğime karar veremiyorum bir türlü. sevimsiz, küstah, bencil. ama sesi şahane ve her kalbini kırdıklarında üzülüyorum, ne bileyim.
finn: ilk başlarda bayıla bayıla izliyordum da çok saf, fazla çocuk. hele ki rachel bir sinirle puck'la öpüştü diye onu terkedip quinn'e yazmak nedir saf finn? boynuzlarının izi geçmedi daha, kız senin kankandan çocuk yaptı oğlum yuh!
puck: ilk bölümlerde finn'i adam sanıp seni farkedemediğim için çok üzüntülüyüm tatlım. bu dizinin gelmiş, kalmış, geçmiş en hoş adamı sensin.
quinn: gerçekten güzel olmakla beraber santana'dan daha kaltak olduğunu söylemek isterim.
sam: bieber fever. sana glee club'tan kız çıkmaz koçum, boşa çabalama derim ben.
santana: evet kevaşe bir kız bu ama quinn gibi saman altından su yürütmüyor en azından. içinden geleni açıkça söylüyor ve uyguluyor. daha zararsız.
brittany: favorim. daha eğlenceli bir karakter olamaz. hastasıyım.
artie: keşke iyileşse ve gönlünce dans etse. en aklı başında karakter denilebilir. brittany'le ilişkisini saymazsak.
dizideki jessie karakterinin seslendirdiği bohemian rhapsodyşarkısı insanı kendinden geçirebilir. hatta dizinin o sahnesini izlerken ağlatabilir bile. quinn in doğum sahnesi ve şarkı... çok uyumlu geldi lan bana.
muhteşem diyaloglara ve karakterlere sahip dizi. nip/tuck'tan sonra ryan murphy'yi böylesine kaliteli bir projede görmek çok iyi oldu. çok bilmiş kız, onun fazla zeki olmayan atletik erkek arkadaşı, onun eski sarışın kız arkadaşı, kötü çocuk puckerman ilk izlendiğinde çok klişe bir hava verse de eğlenceli yan karakterler sayesinde dizinin bağımlısı olunuyor.
bana bile müzikali sevdiren, aldığı bütün ödülleri hak eden, karakterleriyle gönlüme ayrı ayrı taht kurmuş dizi. "sue sylvester" karakteri beni benden almaktadır. bayan futbol koçu da dizideki ayrı bir güzel karakterdir. insanda şarkı söyleme ve dans etme hevesi uyandırır. söyledikleri şarkıların çok güzel seçildiğini düşündüğüm dizidir. ciddi anlamda "kurt" ile kanka olmak istiyorum o da ayrı konu.
17.bölümünde mercedes jones çok fena yardırdı ancak pek hoşuma gitmedi. tatmin etmedi diyelim. sanırım daha fazla şey bekliyorum artık glee'den. ve 18.bölümde kurt sonunda new directions a döndü ve dakikasında solo attı arkadaş. mükemmeldi. ayrıca born this way i söylerken giydikleri t-shirtler akıllıcaydı. finchel ı geri istiyorum, klaine asla ayrılmasın, bi de dünya barışı. * ha bi de, son olarak prom bölümü için çatlıyorum!
1. sezondaki glee'yi istiyorum ben gayim lezbiyenim diye dolanan ama kendileri hakkında bilgileri olmayan ergenleri istemiyorum, lauren zizes defolsun gitsin istiyorum, artie artık yürüsün istiyorum, rachel ve finn birlikte olsun istiyorum, sam lezbiyen bieber saçını kestirsin istiyorum ve en önemlisi yeniden santana ve puckerman istiyorum. o mal karofsky'yi veya lezbiyen brittany ilişkisini değil.
ilk sezonunu izlemeyi yeni bitirdiğim çok güzel bir dizi. müthiş karakterleri ihtiva etmekte. favorilerim sue, jakob, artie, santana ve britany. uzun uzun yazacaktım ama 2.sezonunu da izleyip öyle yazayım dedim. umarım ikincisi de ilki kadar güzeldir.
-sam, puck ve artie nin friday şarkısı... yorum yapamayacağım. şarkının kendisi iğrenç olduğu için glee coverı bile kurtaramamış valla, o derece.
-o quinn bana öyle tokat atacak ben de bişey demeyecem. oldu. ben de ona vururdum bi tane. *
-kurt seni çok seviyorum. ağlama, üzülme sen. prom queen başkası olsa bu kadar sevinmezdim.
-finn, rachel ı düşünmeden edemiyorsun anladık. finchel zamanı yakın gibi gibi. *
-mercedes ve santana nın sesine ölürüm. dancing queen diye diye yardırdılar. çok iyi coverdı. *
-ve en önemli olay; jessie is back bitches. bu çocuk ilk sezon bu kadar tatlı değildi tamam mı? değildi işte. o nasıl bi bakıştır yaaaa, yirim yirim. konuk oyuncu olarak gelmemiş olsa rachel la çıkmasını çok isterdim. ccc jonathan groff ccc.
-bu arada santana ve brittany birlikte olursa yuh derim. dizi gay kaynamaya başladı artık. biraz da straight bırakın ulan!
coverladıkları şarkılar kesinliklikle orijinallerinden daha iyidir. çok kaliteli ve izlemesi keyifli bir dizidir bence. içinde çok emek olduğu belli yani. ayrıca son bölümdeki adele coverı da ilaç gibidir. (bkz: rolling in the deep)
