bugün

mükemmel film. Çok acıklı sahneleri vardır. hele sonunda kahramanımızın cennete ulaşıp cocuguna ve karısına kavusması.
(bkz: russell crowe)
konusuda şu şekildedir;

General Maximusun imparatorluk içerisinde bu derece yükselmesi karşısında kıskançlığa kapılan tahtın varisi Commodus, general ile ailesinin derhal öldürülmesi emrini çıkarır. Ölümden zor kurtulan Maximusu artık kölelik yaşamı beklemetedir. Arenaya gönderilerek orada bir gladyatör olarak eğitilir. Yıllar sonra Romaya geri döndüğünde tek bir amacı vardır. Yeni imparator Commodus;u öldürerek karısıyla oğlunun katledilmesinin intikamını almak...

Maximus arenalarda geçen yılları boyunca çok önemli bir gerçeği öğrenmiştir. imparatorun gücü ne kadar fazla olursa olsun halkın iradesi ondan çok daha güçlüdür ve intikamını alabilmenin tek yolu imparatorluğunun en büyük kahramanı olabilmekten geçmektedir.

Romadaki büyük Colloseum Arenasının tam ortasında durmakta olan Romalı gladyatör, bakışları imparatorun locasına dikilmiş halde kararı beklemektedir. Yaşamın ve ölümün gücünü elinde bulunduran imparatorun baş parmağı havaya kalkmış durumdadır. Ucunun aşağıya dönmesiyle birlikte imparatorluğun acımasız yasaları işleyecek ve yendiği rakibini öldürmesi için gladyatöre gerekli sinyali vermiş olacaktır.

Richard Harris gibi emektar oyuncuları da bünyesinde barındıran filmin çekimleri sırasında hayatını kaybeden Oliver Reed'in eksik planları bilgisayar hileleriyle tamamlanmış.
yönetmeni ridley scotttur.
(bkz: can acıtan filmler)
(bkz: filmden sonra filmi dusunmek)
"my name is maximus decimus meridius, commander of the armies of the north, general of the felix legions, loyal serbant to the true emperor , marcus aurelius, father to a murdered sun, husband to a murdered wife, and i will take my vengeance in this life or the next!!!"
(bkz: what we do in life echoes in eternity)
(bkz: We will meet again but not yet not yet)
(bkz: maximus)
maximus decimus meridius adlı komutanın hayatının anlatıldıgı muhtesem film. filmde russell crowe, maximus karakterini canlandırmıstır. russell crowe'un muhtesem oyunculugunu birkez daha gostermiştir. 2000 yapımı bu filmin yonetmenligini ridley scott yapmıstır. russell crowe'un yanında basrollerde oliver reed ve joaquin phoenix oynamıslardır.
latince kısa kılıç anlamına gelen "gladius" tan türemiş kelimedir. bu kısa kılıçlar kılıç kullanmada ve yakın dövüşte usta olan askerler ve gladyatörlerin silahıydı. etrüskler tarafından manevi nedenlerle yapılan gladyatör dövüşleri onlara egemenlik kuran romalılar tarafından eğlence amaçlı yapılmıştır. gladyatörler birbirleri ile, vahşi hayvanlar ile ve ölüme mahkum edilmiş suçlular ile arenalarda dövüştürülürdü. spartaküs de roma tarafından esir edilmiş, trek * bir gladyatördü.
diğer gladyatörleri ve köleleri yanına alıp çıkardığı isyan neredeyse roma yı yıkacaktı.
Filmin müzikleri hans zimmer tarafından yapılmıştır. bu müziklerden "duduk of the north" mutlaka dinlenilmesi gereken muhteşem bir eserdir.
russel crowe un tüm oyunculuğunu konuşturduğu, eşini gördügündeki ağlama sahnesinin insanı derinden yaraladığı başyapıttır.
bu akşam 21:15'de show tv de yayınlanacak olandır. *

edit hun: ehehe silmiyom lan kandırdım hepinizi.
an itibariyle show'da yayınlanan film.

--spoiler--
benim adım maximus decimus meridius, kuzey orduları komutanı, felix lejyonu generali, gerçek imparator marcus aurelius'un sadık hizmetkarı. öldürülen oglunun babası, öldürülen karısının kocası, bu dünyada ya da diğerinde tüm intikamlarını alacak olan adam.
--spoiler--
su anda show tv de yayınlanmakta olan film. yalnız ilk kez izleyecekseniz yazık olur önce orjinal alt yazılı izleyin derim. türkçe dublaj berbat etmiş canım filmi.
filmin tema müziği By Hans Zimmer & Lisa Gerrard a aittir.
elazığ versiyonu olan filmdir.
+alın la bu gılıcı... gööö... züze sokun. elli elli yüz. biz elazığlıyız. tahtadan kılıç geçi gıliginden saçma. gaçma hıdo gaçma.
-ne dir ulan bugun onbeş gündür gasap haydo gibi gasabayı doğrip gezisin. artis misin ulan sen? kemal özkan'ı geçtin ha!
mümkünse orjinal dilinde izlenilmesi gereken, türkçe dublajlarının hepsinin kötü olduğu aşmış film. russell crowe'un karısının ve çocuğunun ölüsünün önünde ağladığı sahne yıkar geçer adamı.
çorum versiyonsuz bir hiç yapıttır. şaka tabi.
insan hayatının ne kadar ucuz olduğunu gösteren film.
ne idim değil ne olacağım felsefesinin göstergesidir.

dün sinema tv de yine izledim alt yazılı ve gördüm ki artık böyle filmlerin soyu tükenmiş.

filmdeki bir replik de çok hoş '' çoğu zaman başkalarının benden istediğini, nadiren de kendi istediklerimi yapıyorum.'' sanırım hayatın özü de budur.
russell crowe nin başrolünü oynadığı gişe rekortmeni film.
final sahnesinde çalan müzikle mest etmiş efsane film.
(bkz: eti maximus)