En nefret ettiğin yer bile olsa insanın içini sızlatabiliyormuş...bu gidiş nedense hepsinden daha zor geliyor. Bir yanım kaçarcasına gitmek istersen bir yanım burda kalıcak.
üzerine kitaplar yazılan, afilli laflar edilen, hatta filmler çekilen kiminin hayatını karartan, kimine mutluluk getiren ama içten taaa içten gelen eylem.
Artık cidden düşündüğümdür. Üniyi bırakıp, futbol hakemliği kayıdımı da gittiğim şehire aldırıp uzaklaşmak istiyorum. Araştırmaya başladım amatör ligi iyi olan sehirleri.
Ara ara aklıma düşen ama asla yapmayı beceremeyeceğim eylemdir.
Mutlu mu olacağım gidince ? diye kendime sorduğumda "evet" cevabını tereddütsüz veremiyorum.
Aslında gitsem mesela ufacık bir kasabaya. Kendime kalsam. Acelem olmasa bir yere yetişmek için. Kendime daha fazla vakit ayırabilsem. Kendimi görebilsem!!!
Kalmak ya da gitmek...
Belki mutluluk orda. Herşeyi bırakıp gittiğim yerde!!! Bunu hiç bir zaman öğrenemeyeceğim.
Kurtulmaya çalışmaktır bazı şeylerden, gitmek. Yorgunluktan, çevreden, insanlardan, uzaklaşmak istemektir. Elbette kurtuluş değildir gitmek, çünkü hayat yapışmıştır yakana bırakmaz ki seni. Hep arkadadır, yakandadır geride bıraktıkların. Daha mutlu olacağını düşünürsün ama olamazsın ki.
Bazen kolaydır.
Alirsin eşyalarının çok küçük bi kısmını her şeyini bırakıp çeker gidersin.
Özenle kurulmuş her şeyi bi gecede arkanda birakirsin.
Arkana bile bakmazsın.
Pişman olmazsın.
saf haliyle gitmek, alıp başını gitmektir, buralardan uzaklaşmaktır. bu haliyle gitmek asil ve üstün bir eylemdir. ama bozulmuş haliyle gitmek, bir yere gitmek, birine uğramak gibi içerikler alabilir. bu bozuk haliyle gitmek tam anlamıyla gitmek değildir.