sanat güneşinin * muhteşem yorum ile seslendirdiği 1983 yılı çıkışlı eskimeyen dost albümünün en güzel parçası. selami şahin bestesidir.rakı sofralarının ve sohbetlerinin bir numaralı parçalarından biridir. uludağsözlük'te parça hakkında ilk entry girmem ise tam bir hayal kırıklığıdır.
evi pırıl yaptığı halde hayatı burnundan getirilmiş temizlikçi kadının, işi bıraktığı anda aklı başına gelen ev sahibeleri tarafından söylenmesi muhtemel replik.
içki olmasa bile, dinlenilirken kendinizi kaptırdınız mı, olası durumlarda, aşk muhabbetiyle birleşti mi bir ufak etkisi yapan, damardan girip, beynin tüm hücrelerine işleyen mükemmel ötesi, selami şahin bestesi, zeki müren'in eşsiz şekilde yorumladığı süper şarkı.. amanın, hastasıyım.. snıf, snıf..
istemekten öte, delirircesine muhtaç olmanın çaresizliğini anlatan şarkı. muhtaç olmak; belki ölmemek için, belki delirmemek için, sevdiğinin bir damla sevgisine ihtiyaç duymak. para, mal mülk değil, bir damla sevgi için.
acizliğin sembolu bir şarkıdır.
kimse kimseye muhtaç değildir ki hem...
hem yaşadığımız şu kahrolası dönemde aşklar 5 güne vardığında "uzun ilişki" sayılabiliyorsa, insanlar sevginin değerini bilmiyorsa ve alabildiğine bencilleşiyorlarsa,
alabildiğine "kendine" dönüyorsa insan ve tüm dışındakileri unutabiliyorsa,
sonuç olarak birini sevmek isterken önüne engeller çıkıyorsa ve koca koca engellerse bunlar,
kimse kimsenin değerini bilmeyip o gün için "ne koparsam kardır" mandalitesi ile hareket edebiliyorsa,
aşkı bel altına indirgeyip, erkekler aldatmayı "ihtiyacım var benim" diyerek meşrulaştırdıklarını zannediyorsa,
aşkın sadece "seks"ten ibaret olduğunu zannedenlerin sayısı geometrik dizi halinde artmaktaysa,
kimse kimseye muhtaç değildir...
ve alabildiğine yalnızdır insan.
kim vardı ki yanımızda hayatımız boyunca ve ölürken kim son nefesimizi paylaşacaktır?
hem acaba son nefesimizi paylaşan insan bunu hakediyor mudur?
ve geriye dönme istediğidir bu şarkı...
günümüzün yavan ve yalan aşklarından, gerçek aşkların olduğu o döneme...
insanların içlerinde kötü niyet barındırmadıkları, bencillik kelimesine tdk'nın sözlüğündeki herhangi bir kelime kadar anlam verdikleri, diğer insanların yaptıklarında art niyet aramadıkları o güzel zamanlara dönme isteği...
meyan adlı grubun muhteşem şekilde coverladığı şarkı. gerçi merhum sanat güneşinin yerini tutmaz ama en azından rock barlarda rahat bir şekilde dinlenebilecek hale gelmiştir.
aşmış bir kemanın olduğu inanılmaz şarkı. gece şu saatlerde gökyüzüne bakıp elde sigara uzaktaki sevgili hayal edilirse etkisi on kat artıyormuş. ben bu gece bunu maalesef gördüm.
evin içinde korkunç bir sessizlik vardır. sadece annenizin hıçkırıkları duyulur. hastadır anneniz, ötesi yok.
siz de ağlamak istersiniz. kendinizi parçalamak! ölüme dair hiçbir şey yakışmaz annenize. ne münasebet? ama akmaz gözyaşları! donmuş gibi olursunuz, her yanınız buz keser... yanına gidip annenize sarılmak istersiniz. acılarını, korkularını dindirmek! ama yüzleşmeye yüzünüz yok. kim daha çok parçalanmış görmek istemezsiniz o an...
bir şarkı çalınır kulağınıza. "gitme, sana muhtacım!" arkası gelmez, sonrası yok. kaç yaşında olursanız olun, annenizin sevgisine hep muhtaçsınız işte! "beni öldür öyle git anne" demek gelir içinizden. o yokken bu dünya nasıldır bilmek istemezsiniz ki...
çok acıtan bir şarkıdır bu, çok kanatan. karşılıksız ve sonsuz sevdiğiniz bir insana çaresizce yalvarırken aklınıza gelecek bir şarkıdır. daha ne diyim?
eski sevgilinizle birlikte geçirdiğiniz son dakikalarda size bu şarkıyı armağan ettiğinde lanet ettiğiniz,kendinizden nefret etmenize neden olabilecek şarkıdır.
ancak arkanızı dönmeden anlarsınız ona o an aşık olduğunuzu. gururunuzu yenip atlayamazsınız kucağına...korkarsınız sizd e ona birgün bu şarkıyı armağan etmekten ve dönüp gidersiniz usulca...
uzun zaman adını anmazsınız ve hiçkimseye ihtiyacım yok dersiniz taa ki karşınıza bu şarkıyı gözlerinin içine bakarak, haykırarak söyleyebileceğiniz biri çıkana kadar...
bazen insanı bir film sahnesinde hissettirecek parçadır.
şehirler arası bir yolculuk yapıyorsunuzdur. arkanızda sevdiğiniz kişiyi* bırakmışsınızdır. trt fm ** açıktır. nostaljik bu parça duyulur. konuşulmaz. dinlenir.