şehir merkezinin insanı cezbeden tek yanı dar ve yokuş sokakları. karadenizdeyim, şöyle denize karşı bir çay içeyim derseniz işiniz zor. çünkü sahil yolu yapmak için denizi doldurmuşlar. tek güzel şey yaylalar. bulutlara dokunabileceğiniz, dalından fındık yiyebileceğiniz karpostal misali köyleri var. yaylalara çıkmadan giresun' dan giderseniz çok şey kaybedersiniz.
2 sene kaldım burada. Gazi caddesi falan trafiğe açıktı o zamanlar. Karadeniz'de insanları yobaz olmayan tek yer. Gerçi Giresunlular biraz kaypak oluyorlar ama Samsun, Rize, Trabzon insanının yanında Elmas gibiler.
taşbaşı, zübeyde hanım parkı, özgürlük yolu, taskent...
benim dönemimde sağlam bi seattle tayfası vardı. bi şehri küçüklüğü ve gezilecek yerleri ile değerlendirmeyin. değerli insanları vardı. ölçüt bu olsun.
20 senem orda geçti.
10 yıldır da görmedim.
yaşı da ele verdik süper oldu.
Gerçekten güzel bir memleket. Hemen yanındaki ordu ne kadar çirkinse giresun ondan kat kat güzel bir yer.
Tamam bi Trabzon ya da Artvin değil belki ama yatırım yapılsa çok turist çeker.
aslında iki farklı kimliğe sahiptir, sahil insanları başka, iç taraflar başkadır.
sahil insanı karakteristliği karadeniz insanına benzer.
iç taraf coğrafyası olarak insanları olarak farklıdır.
alucra ve şebinkarahisar farklı kültür ve farklı insan profillerine sahiptir.
fiziksel olarak bile ayırt edilebilir.
giresun sahil kesimi açık tenli renkli gözlü ana hatlar ile oluşurken, alucra ve ş.karahisar esmer siyah saç kara gözlü insan profili taşır.