Tarot severler için verdiği şu bilgiyi ekleyeyim bu vesileyle:
Bir tv röportajında tarot kartlarının kişiye özel olduğunu ve asla başkalarına kullandırttırılmaması gerektiğini söylemişti. sakat kalmasını bununla ilişkilendirmişti. Ne kadar doğrudur bilinmez. Ama bunu duyduğumdan beri her ihtimale karşı Kartlarımı kimseye hediye etmem ve ödünç vermem. Başkasının kartını da asla kullanmam.
istanbul gizemleri adında epeyce ilginç bir kitap yazmış italyan asıllı yazar.
yüzyıllardır bütün dünya için önemli bir konum istanbul. Hal böyle olunca, tarihi gizem ve sırlarla dolu bir şehir ile karşı karşıya kalıyoruz. giovanni scognamillo ise, büyük bir araştırma sonucu, bu şehir hakkında söylenen, söylenmiş ve tarihin tozlu sayfalarında kaybolmuş gizemleri, dedikoduları yazmış. okurken bu kadar eğlendiğim başka bir kitap hatırlamiyorum.
On yedinci yüzyıldan bahseder kitabın bir bölümünde. Ermiş-kaçık bir dede varmış, mevlevi mehmet dede derlermiş kendisine. Rivayet şöyleymiş; kar demez, buz demez yalınayak, başıkabak gezermiş. Tipide, fırtınada gece yarıları bir şamdanla dolaşırmış. O tipide, fırtınada bütün sokakları dolaşır da, şamdanındaki mum bir türlü sönmezmiş.
Kulağa epey ilginç geliyor değil mi? Peki ya kurt kadınlar ve vampirler? Cadılar ve kurt adam avına çıkan osmanlı imparatoru?
Eh, ne de olsa hepsi rivayet. Okuduğumda şunu farkettim ki, gördüğünüz yedi tepeli şehir, olduğundan çok daha fazlası.
agah ozgüc'le beraber türk sineması için 'tüm zamanların yaşayan en iyi ayaklı kaynak onur ödülü'ne -yok böyle bir ödül, kafa yormayın- layık görülmesi gereken 1929 doğumlu istanbul beyfendisi.
türk sinemasına dair ne hikayeler çıkar bu arşivci amcamdan, tahmin etmek istemiyorum. bir de o elindeki arşiv o kadar değerli ki... söze gerek yok.
erotik türk sineması, korku sineması, fantastik türk sineması biter mi hacı bu konular?