kemanlarıyla altın vuruşu daha şarkının başında yapan, bittiğinde de insanı yaşayan ölüye çeviren kazım koyuncu şarkısıdır.
o güzel insanın artık yaşamadığı gerçeğiyle birlikte, "sanki şarkıyı kendine yazmış" diye de düşündürür insana! içini yaka yaka... zamansız gidişlere, hayata, ölüme küfür ettire ettire...
gidiyorum bu defa sen olmadan,
ağlıyorum hiç utanmadan,
göz göre göre ellerimden kaydı ellerin,
gün doğmadan gider herkes kalır, gözyaşım ve ben... (bkz: badem - gözyaşım ve ben)
bu şehirden pılımı pırtımı, benliğimi, sensizliği ne varsa özensizce valizime doldurup kaçarcasına uzaklaşıyorum.. sokakları sen kokan, sinemaları o ateşli öpücüklerimizden arta kalan ruj izleri ile dolu olan, martıları bölüştüğümüz simitten dökülen susamlar ile doymuş olan bu şehirden koşarcasına uzaklaşıyorum artık.
gidiyorum..
sevgili gidiyorum buralardan. yıldızları da söküp gideceğim elimde olsa. ne düşler kurduk bu şehrin yıldızları altında.. ay şahit miydi dersin aşkımıza? şahitse neden durdurmadı seni! neden demedi sana!
"bu adam seni delicesine seviyor, gitme, nefes kadar muhtaç sana"
neden diyemedi?
yalan...
yalan sevgilim...
oyun oynuyor bu şehir bize, kandırıyor bizi ilk kez gizlice elini tuttuğum o sahil..
gidiyorum..
geride yıkık bir ceset bıraktığım bu şehirden virane, köhne bir adam olarak gidiyorum. buralar talan.. buralar acı.. buralar sensiz sevgilim..
hatırası çok eski olmasına rağmen acısı hâlâ taze olan şarkıdır. gidiyorum diyor kıraç, ben de onunla beraber sabahlara kadar gidiyorum dedim ama bir türlü gidemedim, hiç gidemedim.
seni görmeyeceğim bir yere gidiyorum,
ama orada da seni düşüneceğimi,
aklımdan bir an olsun bile çıkmayacağını da adım gibi biliyorum,
yine de ardıma bakmadan gidiyorum işte...
ben aslında senden değil,
kendime kabul ettiremediğim gerçeklerden kaçıyorum...
gidiyorum ama kaçıp kurtalamıyorum senden de,
kaçtığımı zannediyorum her seferinde.
daha yolu yarılamadan yapışıyorsun yakama,
bensiz bir yere gitmek yok dercesine.
gidiyorum işte...
bu gidişlerimin,
seni bana unutturamayacağını
bile bile,
gidiyorum.