bugün

Bana yaşattığı güvensizlik.
“Hastasin sen, nereye gitsen orayi yok edeceksin.” Cok dusundurdu, cok uzdu, acaba gercekten boyle mi olacak diye kendimi sorgulatti. Ama oyle degilmis. Gittigim yerde cicekler aciyor.
“Bu pişmanlık benim pişmanlığım ve yaşarım”

Kızgınlık anında söylediği, geri dönüşü olmayan bir cümleydi.

Benim zoruma giden bir cümle oldu, onun da en büyük pişmanlığı.
Kickboksa başladığımı söylediğimde salondaki bütün akrabalar ''aman sen dayak yersin boşver'' demişlerdi. çok zoruma gitmişti. çalıştım, kan döktüm, ter döktüm, gözyaşı döktüm. en sonunda kendimi kanıtlamak için müsabakaya çıktım. dayak yedim.
“senden vazgeçtim. senden seninleyken vazgeçtim ben.”
Şöyle bir düşündüm de ne çok zoruma giden laf işitmişim ya ben.
2 tane muhabbet kuşum vardı benim. Suluklarındaki su bitmiş ikisini de gittim doldurdum ve kafese takmak için elimde götürüyorum. içerde misafirler var ve Babam her zamanki gibi sert bakışlarıyla beni süzüyor, bir hata yapsa da herkesin içinde sayıp sövüp rencide etsem diye. Neyse ben onun beklediği hatayı yapıp elimdeki suluktan birkaç damla su döktüm yere. Gözünden kaçar mı amk zaten gözü üstümde. "Bir şeyi de becer lan bir insanın eline hiç mi bir şey yakışmaz amk? bi kuşa su bile veremiyorsun, sen nasıl bir adamsın ya? vallahi bundan adam olmaz" dedi. Böyle sataşmaları hep vardı ama bu lafı misafirlerin içinde söylemesini yediremedim kendime. Kuşunun da suyunun da amına koyarım çok biliyorsan al kendin doldur dedim elimdeki suluğu onun ayağına gelecek şekilde yere çarptım. Sonrası malum tabii evin içinde bir haraketlenme oldu. Birbirimize girdik neyse ki ev kalabalıktı da bizi ayırdılar. Sonra yine her zamanki gibi saygısız, terbiyesiz, ahlaksız ben oldum amk.
Senin yarın bir gün nerede olacağın meçhul ama ablan yanımızda. Ben ona haksızsın diyemem.

Daha açardım bu cümleyi de sabab sabah tadım kaçmasın.
önceden çok alıngan birisiydim, alınıp gücenmek için çok bahane vardı. ama yaşla ve bazı tecrübelerle gelen olgunluk önce lafı söyleyen kişiye baktırıyor. hani mevlana felsefesi zamanla oturuyor belki de "Suskunluğum asaletimdendir, Her lafa verilecek bir cevabım var. Lakin bir lafa bakarım laf mı diye. Bir de adama bakarım adam mı diye?".
söylenen sözden önce söyleyen kişinin vasfına bakıyorum, kendi neyi başarmış da bende ne kusuru arıyor onu düşünüyorum. kendi eksiklerini örtmek için bende kusur arıyorsa gülüp geçiyorum.
"O bolum sirf matematik sen yapamazsin,gercekten cok zorlanirsin." Yillaar once tercih zamani rehber ogretmen soylediydi bunu. O bolumu yazdim,aslanlar gibi ortalamayla ve onur belgesiyle mezun oldum. Yetmedi master yaptim.
5 yıldır tanıdığım kız arkadaşım bana sana köpekler gibi aşığım salaksın aq malı nasıl görmüyosun beni demişti.