bugün

Polisin tüm müdahalesine rağmen, iktidarın açık alanda sevişenlere karşı tutum almasına rağmen ve savaşın ortasında can kaygısındayken aşk kavramını teoride ve pratikte yaşabiliyorsa insan, işte o zaman hala umut var demektir.
gezi'e tanıştılar. gezi'de evleniyorlar. hikayeleri için. bkz (#20453078)
20 gün boyunda çadırda sikişerek direniş(!) yapan zinakar çiftlerin aşk adı altında yüceltilen ahlaksızlıkları.
ayrıca, topluk, gaylik yaptıkları da sıkça görülmüştür.
tabii ki eşcinsel aşk olayıdır.
zira solcu dediğin gay olur. öyle gericiler gibi karşı cinsle ilişki yaşamaz.
geziye niye gidiyolar sanıyosunuz? karı, kız, içki, valla makarnadan daha iyi.
gezi parkı'nın sosyal hayata kattığı en önemli olgudur belki.
gözlerdeki ışıltıyı görmeniz gerek tabi, böyle kuru söz hafif kalır.
oysa onlar orada tanışıp beraber karşı koydular şu faşist düzene. beraber karşı koydular gaza, tazyikli suya ve cemaatin polisine.
gözleri yaşarır, nefesleri daralırken gaz bombası kapsülünün o soluk kesen dumanında, gözleri gülüyordu genç aşıkların birbirlerinin gözleri içinde.
barikatları kurarken şakalaşıyorlardı, toma su sıkarken el eleydiler en önde, jop yerken birbirlerini kolluyorlardı yine de, kıza jop gelmesin diye çocuğun ödü kopa kopa, böyle biline.

bunlar gezi'de, kuğulu'da, eskişehir'de, hatay'da, gündoğdu'da... bunlar yarın çıkacakları hayat kavgasının onda birini verdiler orada. el ele, omuz omuza... arada bir; dudak dudağa....
yaşasın aşk! hep yaşayacak!
bu kadar insan yalnızken neden bu kadar insan yalnız mantığını benimseyen insanların gezide var olmasından ötürü kolayca kıvılcımlanan aşklardır. biber gazı sağolsun ateşi büyütür.

bir de insanlar çaresiz ve savunmasız oldukları zamanalrda yanlarında bulunan insanlarla daha güçlü bağ kurarlar tarzı bir önerme vardı, ondan da kaynaklı olabilir.

hüloğğ karı, kız, içki! tabanlı aşklar değillerdir.