aşağılama ve dalga geçme politikası ile yokmuş gibi gösterilmeye çalışsa da, ülkenin güncel durumuna dair en önemli tehditi oluşturan güçlerdir.
bulunduğumuz yüzyılda, bir ülkeyi ele geçirmek için ne gerekir?
toplumsal manipülasyon.
türkiye'de şu an manipüle edilmiş bir halk var mı?
evet.
peki, bu halk, tüm varlıklarını dış güçlerden alan aileler/kurumlar tarafından finanse ediliyor mu?
evet.
bu senaryo tanıdık geldi, değil mi?
evet.
o zaman?
bu eylemlerin artık gezi parkına müdahale karşıtı bir eylem olmakla sınırlanmadığını biliyoruz.
peki, düşünelim.
böyle bir iç karışıklık, kime/kimlere fayda sağlar?
demokratik olmayan bir muhalefete ve onu piyon olarak kullanan sponsorlara.
öncelikle, olay, gezi parkı'na yapılacak olan restorasyonun doğruluğu veya yanlışlığı değil.
polisin orantısız güç kullanıp kullanmadığı veya haklı-haksız olduğu değil.
ülkede olan karışıklığın, halk tarafından ısrarla devam ettirilmesinin ne derece doğru olduğu.
haftaiçinde dış güçlerin ülkemizde oluşturmak istediği izlenime dair önemli şeyler oldu, ama maalesef bunların hiçbiri dile getirilmedi.
bu adam, cnn'de kariyerine 2011 yılının ilk çeyreğinde başladı.
ve kendisi, ''savaş muhabiri''dir.
ilk önemli icraatı, bin ladin'in ölümünün haberi.
daha sonra, el kaide'nin önemli liderlerinin telefon konuşmalarını ele geçirdi. channel four news'da çalıştığı sırada, ırak'ta amerikan askerlerinin yanında bulunuyordu.
aynı zamanda; libya, tunus, afganistan ve mısır gibi ülkelerde de önemli haberlere imza attı.
şimdi, cnn'in bu adamı türkiye'ye neden göndermiş olabileceğini düşünelim.
neden?
türkiye'de bir iç savaşın olduğu ve gereken müdahalelerin yapılması gerektiği izlenimi vermek için olabilir mi?
olabilir.
çünkü aynı hafta, james jeffrey'de ''türkiye'nin içişlerine karışabiliriz.'' açıklaması yaptı.
bu bir tesadüf mü?
yoksa avrupa parlamentosu'nun son toplantısından çıkan bir karar mı?
kim bilir.
edit: hiçbir hakaret, saygısızlık içermeyen bir yazıya bunları kullanarak ve argümansız cevap vermek nedir? kendini demokratik biri gibi tanıtanlara, yakışır mı?
"halk" dışında herkes, herşey.
başta devletler tabi.
iran, suriye, abd, rusya, ab, çin, ingiltere...
sonracıma dünyadaki envai çeşit lobiler ve de istihbarat örgütleri.
hepsi birleşti, gezi parkı direnişçilerine ve ayağa kalkmış milyonlarca insana her türlü desteği sağlıyorlar.
sağolsunlar, kırk yılda bir yüzümüz güldü. belimizi doğrultabildik.
herkesi kendiniz gibi sahibinin emrine göre hareket eden köpekler sürüsü sanmayın. bu ülkede hala kendi aklını kullanabilen, diz çökmeyecek insanlar var ve hakettiklerini alana kadar durmayacaklar. kimse adalette kaçamaz.