ahhh tatlışlar. gülesim geliyor bu tarz başlıkları ve bu başlıklara güzel güzel tarif yazanları görünce. ben de belki yazarım sonra. bugün günümde değilim. belki hiç olmam. belkiler. belki son sabahtır belki de bahardır diyor haruncum. he. siz ne dersiniz?
büyük sorunlar ,biraraya gelmeye imkan vermeyen mesafeler ,maddi zorluklar vs. gerçek aşkı tüketmez.
taraflardan birisi vazgeçse bile gerçek aşkı yaşayan insan vazgeçmez ,bekler.
günümüzde populer kültürün etkisiyle yaşanan, şatafatlı ,parıltılı avm , cafe ,sinema aşkları duygusal ortamı motive eden nedenler ortadan kalktığında ,çevre aile baskısı ,ilişkinin onaylanmaması gibi nedenlerle tüketiliyor ve insanların zihinlerinde ruhlarında boşluklara ,yaralara neden oluyor.
bu tarif kişiden kişiye göre değişebilir.bana göre gerçek aşk yanınızda olsun yada olmasın ,onaylansın yada itiraz edilsin tüketilmez.tüketiliyorsa sadece bir parça sevmiş, hoşlanmış , bağlanmış , takıntı yapmış olduğunuzu düşündürür.
Arzulardan, isteklerden, hormonlardan yani masumiyeti bitiricek her şeyden arınmış, sevgi saygı ve masumiyetin hep süreceği gerçek aşktır.
Bır neden dolayı sevilmez o insan seviyorsundur nedenini bulamaz düşünmezsin de. Yanından olmak yanında olma düşüncesi gülümsetir.
O çiftlere bakarsanız zaten hareketlerinden, birbirlerine olan tavırlarından, bakışlarından ve gözlerinden gülümsemelerinden anlarsınız bu aşkı.
Ne kadar zaman geçerse geçsin ne yaşarlarsa yaşasınlar hala aynıdır o aşkları ilk günkü gibi. Yaşlansalar bile öyledir. Böylesini yaşamak güzel olsa gerek böyle değerli bir şeyi. Gerçek aşk insanın içinde hep kalır ve tek birine ait olur kalp ve her şey ilk zamandaki gibi kalır.
Sen kocaman çöllerde bir kalabalık gibisin,
Kocaman denizlerde ender bir balık gibisin.
Bir ısıtır, bir üşütür, bir ağlatır, bir güldürür;
Sen hem bir hastalık hem de sağlık gibisin.
kendini aşık sanan binlerce mal... (sözüm meclisten dışarı demek isterdim fakat amaaann) arkadaşlar gerçek aşk diye bir şey yok. siz mal mısınız. hayır yani aşkından ölen varsa bir adım öne çıksın, daha doğrusu ölüpte küllerinden yeniden doğan. aşk diye tabir edilen şey tamamiyle hormanların varlığıyla ilgili hissedilenler. Ben mi nerden biliyorum, çünkü ben aşk doktoruyum...
okulun açılmasına 20 gün kala sevgili olunup 23 saatlik mesafede aşk yaşamaya kalkışmak gerçek aşk mı, aptallık mı?
hele ki aşkın a'sından haz etmeyen dengesiz huysuz biri iseniz . karşındakine kıyamamak mı bu . kıyamamak demişken birinin 23 saatlik bir yolu gözlemeye mahkum etmek karşındaki aptal aşıktan daha kötü değil mi?
Mantık çerçevesine yerleştirememek aşk mı?
işte bu işte bi bokluk var.
kimsenin bilmediği kırmızı kapıların ardındadır gerçek aşk, gökyüzünde görebileceğin en uç yerdedir. iki insanın gözlerinin arasındadır gerçek aşk, birbirlerine olan bakışlarındadır.