kendisi çok ama çok sevdiğim tek kelimeyle ''muazzam'' bir yazar.
kitaplarında da çeşitli benzetmelerle günümüze ve geleceğe dair o kadar anlamlı mesajlar veriyor ki, insanın kendisini ve çevresini sorgularken aynı zamanda, tüm bunlar üzerine düşünmesine de imkan sağlıyor.
ne de güzel söylemiş: ''bir toplum gerçeklerden ne kadar uzaklaşırsa, gerçeği söyleyenlerden o kadar nefret eder.''
Gerçek ve saf bir yengeç burcudur george orwell, aynı diğer burçtaşları franz kafka, ahmet hamti tanpınar gibi.
Toplumu iyi inceleyen ve insanın isteklerini iyi bilen bir insan. En ünlü eseri olan (bkz: 1984) insanı derin düşüncelere sokuyor çünkü kitapta bahsedilen şeyler günlük hayatımızda çokça karşılaştığımız şeyler. Kendisi umarım huzur içinde uyuyordur. Dediği gibi, ''bir gün karanlık olmayan bir yerde buluşacağız''. Buluşacağız kral, seni bulacağım ve dertleşeceğim.
George Orwell, "Katalonya’ya Selam" kitabında şöyle der;
“Savaşın insanı en çok dehşete düşüren özelliklerinden biri, tüm bu savaş propagandasının, tüm bu bağrış çağrış, yalan ve nefretin mütemadiyen bizzat savaşın içinde bulunmayanlardan gelmesidir.” (s.78).
Size tavsiyem bu herifi mutluyken okuyun.
Zira ben iki kitabını üst üste okuyunca afakanlar bastı, deli divane oldum, hayattan ümidimi kestim.
(bkz: distopya)
https://galeri.uludagsozluk.com/r/1741998/+
herşeyin tümüyle devletin denetiminde olduğu,
bellekten yoksun bırakılmış,
her türlü muhalefetin yok edildiği bir toplum,
tehlikesine karşı uyarı niteliğinde olan 'karşı ütopya' romanı "1984"ün yazarı.
ütopyalar insanlığa sunulan bir "düş", karşı ütopyalar ise bir "karabasan"dır.
hala arada sırada -mesela sıçarken yada denize karşı otururken- dil ile düşünceler arasındaki bağı yenisöylem ile kısıtlamaya çalıştıkları bölümü düşünür gıpta ederim.
dili kısıtlarsan, düşünceyi kısıtlarsın. dili değiştirirsen düşünceyi değiştirirsin..