"bâzan kader gelen bora halinde zorludur ;
dağlar nasıl bakarsa siyah ufka öyle bak,
ba'zan de çevreden nice bir âdem oğludur,
görmek değil, düşünmeğe bîgâne kal! bırak...
dindâr adam tevekkülü, rikkatle, herkese
isâ'yı çarmıhında, uzaktan, hatırlatır.
bir aslan esniyor gibi engin vakar ise,
rindin belâya karşı kayıtsızlığındadır..."
yalnızlık
hızla alçalan bulutlar
karanlık bir ağırlık
hava ağır toprak ağır yaprak ağır
su tozları yağıyor üstümüze
özgürlüğümüz yoksa yalnızlığımız mıdır
eflatuna çalar puslu lacivert
bir sis kuşattı ormanı.
"bazen de bir yerde kuşlar vardır
ne uçmak, ne görünmek için
bir karanfil pencereyi deler
bir kapı kendiliğinden kapanır
istesek sevişirdik, ama olmadı
biz değil yaşayan acılardır..."
'ıslığımı denesen hemen düşürürsün
gözlerim hızlandırır tenhalığını
yanlış şehirlere götürür trenlerim
ya ölmek ustalığını kazanırsın
ya korku biriktirmek yetisini
acılarım iyice bol gelir sana
sevincim bir türlü tutmaz sevincini
aysel git başımdan ben sana göre değilim.'
Gençtim işte, şehrin o yatık raksından incinen yine bendim
Gelip bana çatardı o ruh tutuşturucu yalgın
Onunla ben, hep sevişecek gibi baktık birbirimize.
Bir kez öpüşebilseydik dünyayı solduracaktık...
Gördün
gerçekten gördün
yağan karı yıldızları meltemin pürüzlü adımlarını
Dokundun
gerçekten dokundun
tabağa ekmeğe o çok sevdiğin kadının yüzüne
Yaşadın
yüzüne inen bir şamar gibi
anı nefesi düşüşü kaçışı
Öğrendin
o bildik teninin her gözeneğinde
gözlerini ellerini cinsiyetini yumuşacık yüreğini
ağlamak gerektiğini onlara
bırakmak gerektiğini onları
yeniden keşfetmek gerektiğini hepsini.
sevme kızım beni
ben bir serseriyim
esrar ve duman kokarım
ben şarkı türkü bilmem
esrar sararım kova yaparım
sen bara diskoya gidersin
ben sokağa çıkarım
ellerini verme güzelim, cigaraya diye tutarım
sen yatakta yatarken
ben sokakta kalırım
sen saat onda
ben şafakta kalkarım
sen parfüm
ben esrar kokarım
randevu verme güzelim
ben o saatte harman olmuşuuum https://galeri.uludagsozluk.com/r/1942523/+
zalim istanbul.
edit: pardon lan dizeymiş. yazam o zaman bi dize;
kendi içmez, içeni kınamaya bayılır.
yüzünden aldatmaca, sahtekârlık yayılır.
şarap içmiyorum diye kasılıp gezer ama;
yedikleri yanında şarap meze sayılır.
Sen tüketeceksin diye kalmam anadan üryan
iliklerimi sömürsen de çıkmam ulan burdan
En dibe çeksen de zirvedeki çelik tahttan
Korkmuyorum korkudan etrafımı saran pusudan
Kredisi bitmiş dostluklar burada yoktur
Çocuklar sokakta büyür adam olur
Her gün yeni düşman lazım aleme ibret olur
Kalp sevince değil yanınca yürek olur.