buraya yazabilecek o kadar çok şey varken . elimin hiçbirine gitmediği gerçeği . yazamıyorum , o aklımdan geçen hiçbir şeyi buraya aktaramıyorum . hayallerim de bari güzel şeyler düşünmek istiyorum . ama bunlar benim için hayal değil . yapabileceğim şeyler ! ve yapmalıyım ! işte bu huyumu seviyorum . oysaki 1 ay öncesine kadar buraya olumsuz olumsuz bir sürü şey yazardım .
insanlar bir araya geldiklerinden toplamından daha fazla ediyorlar. bu nasıl oluyor bilmiyorum ama insanlar bir araya gelip bir sistem kurduklarında hepsi birleşse sanki o sistemi yıkamayacaklar gibi durum var.
bu kafamı kurcalıyor bu aralar. artık değer nerden geliyor?
nasıl kendinden büyük bir gücü ortaya toplumlar çıkartabiliyor?
bunlar önemli şeyler.
bugün, yıllar sonra çocukluğumun geçtiği mahalleye gittim. bir kaç ufak detay dışında hiçbir şey değişmemiş. her şey 20 yıl önceki haliyle neredeyse aynı. hemen yan binamızdaki apartmanın zemin katında sıklıkla gidip geldiğimiz bir komşumuz vardı. o zamanlar cıvıl cıvıl olan ev şimdi metruk halde. camlarını da kapatmadıkları için içerisini görebilme şansım oldu. boş odalara bakıp hatıraları gözümde canlandırırken bir detay gözüme ilişti. duvarda eğri büğrü küçücük yazılar vardı. kafamda flaş çaktı resmen. o yazıları taa yedi yaşımdayken benimle aynı yaşta olan komşu çocuğu ile duvarlara biz yazmıştık. bir anda o günlere gittim. mesela annemden sağlam bir azar yemiştim o anı her detayıyla hatırladım.
çarpık çurpuk bir yazı bile değişmeden duruyor duvarda. ama ben değiştim. o yazıyı ben yazdım ama o ben, şu anki ben değil. bir bardak dahi yıllara meydan okuyor; fakat biz kendi yarattığımız o bardaktan dahi daha kırılganız. ben göçüp gideceğim; fakat o yazı belki de benden uzun yaşayacak. ömür biraz kısa mı ne?
Beyler her güzel kıza asilmayin. Her kız mutlu etmez uzulursunuz. Kızlar sizin içinde yakışıklı erkek muhabbeti. Dış görünüşe nazaran iç gorunus önemli.