arnold böcklin ölüler adası https://galeri.uludagsozluk.com/r/1980198/+
resim yunan mitolojisinde ölen kişileri, ölüler diyarına taşıyan kayıkçı charon'un, styx nehri üzerindeki hüzünlü ve sessiz yolculuğunu anlatır. ayakta duran beyazlar içindeki kadın figürü ölünün ruhunu temsil etmektedir. ada, dik kayaların ve uzun servi ağaçlarının ortasındaki kuytuya gizlenmiştir.
19 yüzyıla ait sembolizm akımının ikonu haline gelmiş olan resimdeki ahenkli fakat kasvetli renkler, yatay ve düşey hatların birbiriyle olan uyumu, bizlere hayatın geçiciliğini ve umutsuzluğu çağrıştırmaktadır. böcklin dinginlik ve sessizliğin hakim olmasını istediği eseri için; ''öyle bir resim olmalı ki, insan bakarken kapı çaldığında irkilmeli'' demiştir.
sinema tarihinde de pek çok kez kullanılmış ve dali, mahler, huber gibi pek çok sanatçıya ilham kaynağı olmuş eserin en büyük hayranlarından biri de adolf hitler'dir.
s. rachmaninov'un, ''ölümün'' kusursuz tasvir edildiği eserler arasında en iyilerden biri kabul edilebilecek bu tablodan etkilenerek yaptığını söylediği aynı isimde bir de kısa bestesi mevcuttur.
ithaka kralı odysessus on yıl sürecek truva savaşı'na katılır. geride güzeller güzeli karısı penelope ve oğlu telemakhos'u bırakır. karısına oğlunun büyüyüpte sakalları uzayana kadar kendisini beklemesini, şayet o vakte kadar dönemezse evlenmesini söyler. kocasını çok seven penelope bu söze kulak asmayarak tam yirmi yıl bekler kocasını...
fakat bu sadık kadının bekleyişi kolay olmaz elbette. güzelliği dillere destan olan penelope'ye; hepsi birbirinden kıymetli kısmetleri evlenme konusunda epeyce baskı yapmaktadırlar. penelope ise bu duruma bir hayli ilginç bir çözüm yolu geliştirir. bir örgü ördüğünü ve ancak bu örgü bitince evlenebileceğini söyler. fakat bu örgü enteresan bir şekilde asla bitmez. çünkü penelope örgüyü gündüz örüp gece geri sökmektedir. ve bu şekilde kocası gelene kadar yirmi yıl oyalar kısmetlerini. nihayet odysessus gelir ve penelope'nin amansız bekleyişi sona erer.
tablo ingiliz ressam John William Waterhouse aittir. cazibeleriyle erkekleri kurban durumuna düşüren mitolojik güzel kadınlar ve onların ölümcül cazibelerine kurban giden erkekler sanatçının eserlerinde yer alan önemli öğelerdir.
3 mayıs 1808 - francisco goya https://galeri.uludagsozluk.com/r/1745425/+
modern sanatın başlangıcı kabul edilen bu tablo aynı zamanda, napoleon ordularının madrid'i işgalinin de resmi tarihidir. tabloda fransız askerlerinin madrid'li savaş tutsaklarını kurşuna dizmeleri konu edilir.
resmin sağ tarafında kullanılan koyu renkler, iç karartıcılığı, fransız askerlerinin geometrik duruşu ve tutsaklar ile arasındaki gerçekdışı yakın mesafe, savaşın mekanikliğini ve duygusuzluğunu anlatırken, tabloda kullanılan tek ışık olan fenerin ışığı, resmin sol tarafındaki tutsaklara yansıtılarak, yüzlerindeki korku, acı ve çaresizlik duyguları aydınlatılmak istenmiştir. yerde yatan çarmıha gerilmiş isa figürünü andıran tutsak ise adeta teslimiyetin son noktasıdır.
tablo bu haliyle döneminin savaş ve kahramanlık betimlerinden epeyce uzaktır. bu yüzden modern sanatın başlangıcı 3 mayıs 1808'dir.
Kendini heykeltıraş olarak tanımlayan Michelangelo’nun en önemli eserlerinden ‘Adem’in Yaratılışı’, yaratılış efsanesindeki büyük ayrılmayı ve birbirine ancak parmak ucu kadar yakın ama bir o kadar ayrı düşmüş Tanrı ve Adem’in hikâyesini konu alır. Hıristiyanlıkta Tanrı’nın Adem’e hayat üflemesinin betimlendiği sahnede, birbirine değen işaret parmakları, Tanrı’nın Adem’i kendi suretinden yarattığına gönderme yapar.
hikayeye göre korkunç ivan, 1581 yılında oğlunun hamile eşini giyinişi yüzünden ahlaksızlık ile suçlar ve onu döver. gelininin düşük yapmasına ve böylece torununun doğmadan ölmesine sebep olmuştur. bunun üzerine ivan'ın oğlu babasının huzuruna hesap sormaya gider. aralarındaki tartışma o kadar alevlenir ki; korkunç ivan ünlü mızrak-sopası ile oğlunun başına vurur ve oğlunu ağır bir şekilde yaralar. ivan pişmanlıkla kanlar içinde yerde yatan oğlunu kollarına alıp tanrıda af diler. yaptığının farkına vardığında artık çok geçtir. tanrı dualarına cevap vermez ve oğlu 4 gün sonra aldığı bu ağır bu darbe dolayısıyla ölür. korkunç ivan öz oğlunu öldürmüştür.
tıpkı babası, zaman tanrısı kronos tarafından canlı canlı yenen satürn'ün gözleri gibi, ivan'ın gözleri de açık, korku, dehşet ve kan içinde... tablo, günümüzde tretyakovsy müzesinde sergilenmektedir.
yine tablo, 1986 çernobil patlamasının konu edildiği senaryosu ile bugünlerin meşhur dizisi '' chernobyl'' de adeta; devlet baba'nın kendisine güvenen sadık evlatlarına nasıl kıydığına gönderme yaparcasına sık sık görüntülenmekte.
Dante Alighieri nin üçlemesinden biri olan Cehennem ,Cennet ve Araf dan daha çok dikkat çekmiş ve bu yüzden bir çok ressam tarafından yorumlanmıştır..Her ne kadar fantastik bir kurgu gibi olsa da anlatılanların incil de yer alması ile insanları içine çekmeyi başarmıştır.insan sınırlarının yoğun görsel temsilini içeren bu epik şiir yüzyıllardır insanları etkiledi. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1820561/+
Alessandro di Mariano di Vanni Filipepi, bizim bildiğimiz şekliyle Sandro Botticelli de bu etkiyi yüreğinde hissetmiş ki Dante Alighieri’nin meşhur ”ilahi Komedya“sını kendisini 10 sene neredeyse tamamen bir yere kapatarak resimlemiştir. Resmettiği Cehennem’in günümüzde hala tartışıldığı Botticelli, 1445’te italya’da dünyaya gelmiş ve son nefesini henüz 65 yaşında iken memleketinde vermiştir. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1820559/+
ophelia - john everett millias https://galeri.uludagsozluk.com/r/1797861/+
''Babasının, sevgilisi Hamlet tarafından öldürülmesinin ardından kederle ve öfkeyle kır çiçekleri topluyor, çelenkler yapıyordu ophelia. Derenin üstünde dalları sallanan Söğüt ağacına tırmandı ve bastığı dal kırıldı. Olacaklardan habersiz şarkı söylerken suya boylu boyunca uzandı ve ölümün onu almasına izin verdi...''
ön raffaeloculuk akımının öncülerinden olan millias 1852 yılı yapımı bu eseri ve öncüsü olduğu bu akım ile; raffael öncesi dönemdekine özgü ”saflığı” yakalayabilmek ve geri vermek istiyordu. bu Akımı benimseyen sanatçı ve arkadaşları eserlerinde çok daha yüksek bir manevi anlatıma yönelerek yüksek bir ideale ulaşmak istiyorlardı.
Resim, nehrin ayrıntılı bitki örtüsünün çok yakın tasviri ile bilinmektedir. ophelia'nın elinde tuttuğu çiçeklerin her biri özenle seçilmiştir. kırmızı gelincik uyku ve ölümü temsil eder. Papatyalar masumiyeti ve hercai menekşe karşılıksız aşkı temsil eder.
gezinti, claude monet https://galeri.uludagsozluk.com/r/1980192/+
empresyonizmin öncüsü monet'in tüm eserlerinde olduğu gibi, oğlu ve eşini resmettiği bu tablosunda da; içinden geçtiği renkleri parçalayan ışık insanın gözünü alırken, güneş içini ısıtır adeta. ayrıca perspektifi çok güçlüdür.
yaşadığı dönemde iki defa katarakt ameliyatı olan monet için izlenimcilik akımı, bir tesadüf müdür yoksa bir kader mi bilinmez ama bu göz kusuru onu büyük bir sanatçı yapmıştır.
Edvard munch, ayrılık https://galeri.uludagsozluk.com/r/1980211/+
Modern resmin en önemli temsilcilerinden olan sanatçının eserleri, öyle dekorasyon amaçlı salona asılabilek tablolardan değil elbette. ama sanatçının çok da ünlü olmayan bu eserinin kanvas bir tablosuna sahip olabilmeyi çok isterdim.