tabloda yaşlı bir adam, bir kadının memelerini emiyor.
burada rubens'in betimlediği yaşlı adam(cimon), kadın ise cimon'un kızı pero.
Cimon, dönemin iktidarı tarafından itirafa zorlanmak için açlığa mahkum edilmiş, Yeni doğum yapan kızı Pero büyük zorluklarla gardiyanlara rüşvet vererek babasını ziyaret ediyor ve kendi sütüyle babasını açlıktan ölümden korumak için emziriyor.
tabloda, Kızın(pero) yüzündeki endişe, kapıya baktığı aşikar tavrı, babasının omzunu şefkatle kavrayışı, güçlü duruşu ve cesareti, babanın, kızının memesini emerken yüzünde oluşan o çaresizliğini, ellerini koyuş şekli ve vücut dili ile durumu kabullenişi müthiş bir şekilde yansıtılmış...
şu an tablo, Rusya'nın St.Petersburg şehrindeki dünyaca ünlü Hermitage müzesinde sergilenmektedir.
3 mayıs 1808 - francisco goya https://galeri.uludagsozluk.com/r/1745425/+
modern sanatın başlangıcı kabul edilen bu tablo aynı zamanda, napoleon ordularının madrid'i işgalinin de resmi tarihidir. tabloda fransız askerlerinin madrid'li savaş tutsaklarını kurşuna dizmeleri konu edilir.
resmin sağ tarafında kullanılan koyu renkler, iç karartıcılığı, fransız askerlerinin geometrik duruşu ve tutsaklar ile arasındaki gerçekdışı yakın mesafe, savaşın mekanikliğini ve duygusuzluğunu anlatırken, tabloda kullanılan tek ışık olan fenerin ışığı, resmin sol tarafındaki tutsaklara yansıtılarak, yüzlerindeki korku, acı ve çaresizlik duyguları aydınlatılmak istenmiştir. yerde yatan çarmıha gerilmiş isa figürünü andıran tutsak ise adeta teslimiyetin son noktasıdır.
tablo bu haliyle döneminin savaş ve kahramanlık betimlerinden epeyce uzaktır. bu yüzden modern sanatın başlangıcı 3 mayıs 1808'dir.
ressam ibrahim çallı'nın 1936 tarihli tablosu.
ibrahim çallı, atatürk'ün direktifleri ve politikaları doğrultusunda tablolar çizerdi.
atatürk devrimleri, kurtuluş savaşımız ve türkçülük bu tablolarda işlenen konulardır. ressamın atatürk'ün görüşleri doğrultusunda çizdiği tablolardan en ünlüsü "ergenekon'dan çıkış" tablosudur, yine kurtuluş savaşını konu alan zeybekler adlı tablo da pek meşhurdur.
işte bu hatay'ın anavatana hasreti adlı tablo da atatürk'ün isteği ile yapılmıştır.
ulu önder atatürk için hatay mutlaka halledilmesi gereken bir meseleydi. bu tablo ile de hatay'ın anadolu'nun bir parçası, türklerin yurdu olduğu vurgulanmıştır.
Zemin kazıyıcılar - caillebotte https://galeri.uludagsozluk.com/r/1760907/+
impressionizm akımı ressamlarından soylu bir fransız ailesine mensup caillebotte'ye ait 1875 yılında yapılan bu tablo; yapıldığı dönemde, ilk kez işçi sınıfı insanlarının bir tabloya konu olması bakımından epeyce aykırı bulunarak eleştirilir ve salon de paris'e kabul edilmez. Üstelik ilk kez tanrılar ve efsanevi kahramanlar yerine işçilerin çıplak gösterildiği bu tablo; yine döneminde çok fazla cinsellik çağrıştırdığından "müstehcen" bulunmuştur.
Napolyon dönemi bütün Avrupa ülkelerinde derin yaraların açılmasına neden olan bir dönemdi. Moskova’dan Lizbon’a kadar her yer istilaların yarattığı girdaba kapılmış, askeri facialara yol açılmış, insanların hayatı mahvolmuş, kıtlık başlamıştı. Goya ilk başta Fransızlar hakkında kararsız kalmış olmalıydı. Ne de olsa liberaldi. Fransız devriminin altında yatan birçok görüşü onaylıyor olması gerekirdi.
3 Mayıs tablosu Fransa’dan beklenen aydınlanmanın askeri zulme dönüşmesini Goya’nın gözünden anlatıyordu. Bir bakıma Goya’nın aydınlanmaya inancını kaybolduğunu görüyoruz. Resimde aydınlanmanın Madrid’e getirdiği tek şeyin insanoğlunun vahşetini daha berrak gösteren fener olduğunu söylüyor.
Yuko tatsushima adlı bir ressamın eseridir. Uzun süre bakanların intihar ettiği söylenmektedir (yersen). Diğer eserleri de aynı psikopatlık derecesindedir meraklıların bilgisine.
ophelia - john everett millias https://galeri.uludagsozluk.com/r/1797861/+
''Babasının, sevgilisi Hamlet tarafından öldürülmesinin ardından kederle ve öfkeyle kır çiçekleri topluyor, çelenkler yapıyordu ophelia. Derenin üstünde dalları sallanan Söğüt ağacına tırmandı ve bastığı dal kırıldı. Olacaklardan habersiz şarkı söylerken suya boylu boyunca uzandı ve ölümün onu almasına izin verdi...''
ön raffaeloculuk akımının öncülerinden olan millias 1852 yılı yapımı bu eseri ve öncüsü olduğu bu akım ile; raffael öncesi dönemdekine özgü ”saflığı” yakalayabilmek ve geri vermek istiyordu. bu Akımı benimseyen sanatçı ve arkadaşları eserlerinde çok daha yüksek bir manevi anlatıma yönelerek yüksek bir ideale ulaşmak istiyorlardı.
Resim, nehrin ayrıntılı bitki örtüsünün çok yakın tasviri ile bilinmektedir. ophelia'nın elinde tuttuğu çiçeklerin her biri özenle seçilmiştir. kırmızı gelincik uyku ve ölümü temsil eder. Papatyalar masumiyeti ve hercai menekşe karşılıksız aşkı temsil eder.