şüphesiz ki "o" yolculukların en mukabillisidir. fonda harika bir playlist varsa ve sadece kendinizle konuşuyorsanız deymesinler keyfinize.
tibette yedi yıl kalmamış olsam da rehabilite edici bir yanı olmuştur benim için hep.
tekrar arasına döneceğim toplum ve o'nun kurallarına karşı arınmışlık hissi.
gezegenin üzerine sadece dört lastikle bağlanma bilincini yitirerek, ışınlanıp kaybolma isteğini uyandırması ise ayrı bir muamma bencileyn.
birazdan gerçekleştireceğim yolculuk. insanı saat itibariyle düşüncelere sokar. yarın direk işe gideceğim. sevdiklerimle geçireceğim birkaç saat daha fazla olayım diye. olaya bak. birkaç saatin hesabını yapıyorum, vay arkadaş. peki niçin?
yaşamamı devam ettirecek o lanet kağıt parçasını kazanabilmek için.
kiminin bir yevmiyelik parasını kazanabilmek için sevdiğimi,ailemi ve arkadaşlarımı bırakıp gidiyorum.en acısı da emekli olana kadar kırk sene daha buna devam etme zorunluluğum. bu saçma hayat için 16 sene eğitim görmem de cabası.
inşallah bu sefer uyuyabilirim. kafam doluyken uyuyamıyorum.
alışmam lazım.
ben çok yaparım bunu. arabayı kullanan şahıs olarak. avrupa´ da bazen uzun mesafeler katederim, ve yollar geceleri daha tenha olurlar. mesela paris´i falan gece saat 2´yle 3 arasında geçmekle 10´la 11 arasında geçmek arasında büyük fark vardır.
(aynı şey istanbul için de geçerlidir)
en son frankfurt´tan bordeaux´ya gitmiştim. e uzak- 1400 km falan...akşamüstü çıktım, sabah saat 8 buçukta vardım- kısık sesli radyo, vazgeçilmezimdir. fransızlar geceleri çok güzel müzikler çalarlar.
sabaha karşı, taze croissant ve katıksız fransız kahvesi, limoges civarlarındaki benzincilerde- adamı kendine getirir.
insan çok daha iyi konsantre olur yola geceleri.dikkatini etraftan dağıtan, manzara falan olmadığı için.
uzun yola gece çıkarsan,yol daha kısa sürer. geceleri işyerleri kapalı çünkü, birbirleri arasındaki trafik, yollarda mevcut diil.
ben çok severim bunu. onlarca kere yaptığım bir iştir.
Gündüz yapılan yolculuktan daha zevklidir . Hele istanbul dan çıktıktan bir süre sonra yüzlerce yıldızı bi arada görmenin verdiği mutluluk paha biçilemez .
Başlığı görünce bile bir ağrı saplandı bak kafama. Ulaşım araçlarının hiçbir türlüsüne katlanamayan bünyeler için fena yorucudur. Artık ışınlanmanın vakti gelmedi mi?
ne şekilde olduğu kişiye göre değişir
bazen kahve, içki ya da çay hatta sadece su
bazen işler, film, müzik, dost sohbetleri, sosyal medya
bazen karanlık, bazen evin tüm ışıklarını yakmışçasına aydınlıkta
bazen sesli
bazen sessiz alabildiğine yalnız
her ne şekilde olursa olsun kesin olan tek bir unsur vardır; gece yolculuğu ruhsaldır.
gerçek bir terapidir, özellikle gece karar verilip keyif için yola çıkılıyorsa. her mola yerinde bıraktıklarından biraz daha uzağa gitmiş olmak ve bilinmeyene yaklaşmak insana huzur verir gecenin soğuğunda sigara içerken.