her ne şekilde olursa olsun endüstri devriminin işçiye karşı çıkardığı en acımasız işkencedir. üretimin durmaması için kullanılan yöntemde verim vasattır.
Hem allah geceyi insanlar yatsın uyusun dinlensin hanımı ile münasebet etsin diye yaratmış. it gibi çalışmak için değil.
Alman bir kadın tarafından icat edilen, bu insanlar ilaç kullanıyor mu, bir hastalığı var mı? Diye düşünmeden üretimi arttırmak için etkili bir yöntem bulmuş. Beraberinde uykusuzluk, yorgunluk gibi iş kazalarını ortaya getiren bir çalışma sistemine de imza atmıştır. Tebrik ederim.
Sabah erken kalkıp okula gitmişssindir.Akşama kadar analizdir, fiziktir saçma sapan bir dünya ders dinlemişssindir.Ders biter saatte akşam üstünü göstermektedir.Arkadaşlarından bazıları hadi taksime gidelim der ,bazıları çok yorulduğunu eve gidip uyuyacağını söyler.Ama siz daha güne yeni başlamışsınızdır ve uzun bir gece nöbet tutmanız gerekmektedir.Arkadaşlarınızla taksime kadar gidersiniz onlar bira içmeye gider siz işe gidersiniz.Saat 18:00 göstermektedir.Başlarsınız saçma sapan bir dünya datadır, işlemdir, sorunların hepsi ile tek başınıza mücadele edersiniz.Saat akşam olmuştur ve yemek vaktidir bir dünya düşünürsün yok nerden sipariş versem yok ne yesem falan filan..Bir taraftanda işlere devam edersin çünkü teksindir yerini terk edemezsin.Gece yarısı olmuştur ve günün yorgunluğu yavaş yavaş kendini göstermeye başlamıştır.Bir gün önce yapılan bütün işlemlerin raporlarına başlarsınız bir dünya uğraşırsınız bu arada sürekli kontrol etmeniz gereken bir data vardır ve onu bir dakika bile boşlayamıyosundur çünkü işlemler hala çok yoğun gelmektedir.Saat sabaha karşı 3 ü gösterdiğinde data azalmış, raporlar bitmiştir.Artık sınava çalışma vakti gelmiştir.Çünkü ertesi gün saat 13:00 da sınav vardır.Aralıklarla bir yandan işi kontrol altında tutarken bir yandan da ders çalışıyosundur.Zaten gün ağarmaya başlamıştır.Ders üstün körü çalışılmıştır, eğer hoca sınavı basit yaparsa ve şansın yaver gider birde çalıştığın yerden gelmişşse sorular yaşayacağını düşünürsün.insanlar uykudan uyanmış esneye esneye geliyordur işlerine, sende esnersin ama uyandığın için değil uykusuzluktan.Artık saat 08:30 olmuş ve sen 25 saattir hiç uyumamışsındır.Kahve içmekten artık miden ağrımaktadır.Mesai bitmiştir çıkar 3 vasıta ile okula gidersin,bir poaça bir çay alır gidersin kütüphaneye ders çalışmaya başlarsın saat 12 ye yaklaştığında kafan kazan gibi olmuştur.Braz dinleneyim beynimdekiler otursun dersin kafanı kütüphanede masanın üstüne koyarsın gözlerini kapatırsın ve uyandığında sınav bitmiş arkadaşların sınavdan çıkmıştır.Yapacak birşey bulunmuyordur.Hem işi hem okulu beraber götürmek zorundasındır.Okul uzar gider bu şekilde...
Gece vardiyası böyel bir olaydır.
Tüm mesai arkadaşların hikayeleride buna yakındır....
Bu vardiyanın iyi yanları işletmenin idari kadrosundan çalışan olmadığı için işçiler tarafından "amir yok memur yok" şeklinde tanımlanır.büyük arızalardan kaynaklı duruşlar yaşandığında üretim müdürleri başınıza toplanmaz.iş güvenliği kuralları açısından takmak zorunda olduğunuz gözlüğü takmama, uzun kollu giyimin mecburi olduğu yerlerde kollarınızı sıvayabilme, müzik dinlemek için kulaklık takabilme, hatta çalan şarkıya bet sesinizle bağıra bağıra eşlik edebilme, işinizi garantiye aldığınız zamanlarda kuytu köşeler bulup kıvrılıp uyuyabilme şansına sahip olmanızdır.**
kalkarsın akşamın bir vakti, giyinip işe gidersin.
herkes evinde uyurken sen çalışırsın.
nasıl bir dua etmişim ben yıllarca.
"allahım bana öyle bir iş ver ki sabahları hep erken kalkmak zorunda kalmamayım, geceleri de erken yatmayayım."
dua ederken veya dilek dilerken dikkat edin. *
