eski metruk evimiz ve onun bodrum katında bulduğum bizden önceki oturanlara ait dergiler , kitaplar, onların geride bıraktıkları eşyalar.
1995 yılının kömür kokan sokakları,camdan baktığımda renk değiştirerek yanan beton sokak lambası.
üniversitedeyken sabah sunumum varsa sabaha kadar hazırlanıp 3 gibi kendimi oyalamaya başlar, 5 gibi uyanık kalmak için hendek ayazında kahve sigara ve soğukla kendimi zorlar, 6 gibi uyuyakalır ve yedi buçukta bombok bi ruh haliyle uyanıp küfrede küfrede sunuma giderdim koşarak.
Yağmurlu gecenin sabahında, nemlenmiş toprakta oynanan misket.
Anne eli olmasa bile, yatarken başımı okşayan Bakıcının sıcak eli.
Gece vakti yatakta oturup, dizlerinin karna çekik halde, pencereden dışarıya bakıp ağlamak.
Gündüz parklarda gezip, anneler çocuğuna nasıl davranıyorsa, akşam yetimhaneye gidip, aynısını kendinden küçüklere yapmak.
Yurtta sessiz sedasız oyun oynamak ve yakalanınca Göte yenilen ufak tokat.
Cama vuran yağmur damlalarının, aşağıya kayışını izlemek.
uluyan köpeklerin ne demek istediğini düşünmek.