Yolculuklarımı uyuyarak geçirdiğimden gecesi gündüzü fark etmeyenlerdir. Otogardan çıkınca kafamı koyarım hopp araç durur durmaz uyanırım mola mı yapar geri oturur kafamı koyar ineceğim yerde yine uyanırım. Hep öyledir. Yine de ayrı bir tadı olan yolculuktur. Nedense hep eskileri hatırlatır. Çocukluğu özellikle.
Eziyettir. Leş gibi kokar otobüsün içi. Bir sıçmadıkları kalır amk çocuklarının. Hele ağlayan bir bebek ve horlayan bir yaşlı varsa kafanızı önünüzdeki tvye vura vura kendinizi bayıltmak istersiniz.
Trafik açısından iyidir otobüs hızlı yol alır ama Genelde koltukları rahatsızdır Ve mutlaka horlayan veya ağlayan bir çocuk olur. Sabah olduğunda her yeriniz tutulmuş gözleriniz uykusuzluktan kızarmıştır. Otobusten inince iyi bir oh çektirir.
hep en önde oturur, arada şoför-muavin muhabbetlerine kulak kabartırım. mola verildiğinde sanki sigara içecekmiş gibi öylece dışarda dikilir milleti izlerim.
pandemiden evvel son otobüs yolculuğumda arıza çıkmış neredeyse bir buçuk saat otobanda mahsur kalmıştık. en son yola devam ederken otobüsteki herkes birbirini tanıyordu artık. ne kadar da eğlenmişim meğer.