gdo

entry78 galeri15
    78.
  1. rusyada yasak olan hede.hatta bi sıvısı var.içine atıyon bitkiyi bi rengi değişince o ürün gdo olu oluyomuş falan kolayca tespit edebiliyorlar.kokusu olmayan israil tohumu domateslerlerimi alıyolar ama.bak orası saçma.yada almıyolarmı?
    yahudinin kobayı olmak istemiyolar ne ayıp...
    0 ...
  2. 77.
  3. Ürünlere neden GDO ekliyorlar? Daha mı ucuz oluyor?
    0 ...
  4. 76.
  5. Genetically Modified Organisms - Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar, genetik müdahale yöntemleriyle genetik yapısına bitki, bakteri, virüs vb. herhangi bir başka canlıdan alınan gen veya genlerin aktarılmasıyla elde edilen yeni organizmalardır.
    0 ...
  6. 75.
  7. kendisiyle oluşturulan besinler bundan bir 10 15 yıl sonra çok yaygınlaşacak. neticede Dünya'da kaynaklar azalıyor. bu tip bir alternatife ihtiyacımız var.
    0 ...
  8. 74.
  9. Aşı ile bitki ve hayvanların genetiği değiştiriliyor, şu sıralar aşı tartışmalarında her nedense aklıma geldi.
    0 ...
  10. 73.
  11. "Bütün sorun bunların dağılımı"

    Gıda üretimine bakıp konuşan çomarlardan tiksiniyorum.

    Kardeşim gıda ABD'de fazla, afrika ve Hindistan'da az.

    Sen bana ver milyonlarca varil petrolü ve binlerce transatlantiki, ben taşırım gıdayı.

    Ama bunlar milyarlarca belki trilyonlarca dolar demek de mi?

    Gıda taşımacılığı ne kadar maliyetli bilmeyen insanlar boş atıyor.
    0 ...
  12. 72.
  13. 71.
  14. 70.
  15. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1836905/+

    SONER YALÇIN'DAN HARiKA BiR YAZI;

    SKANDAL...!!!!

    Ne yazık ki siyasetin gündeminde bu skandal yok.

    Oysa bu, insan sağlığının hiçe sayıldığının net olarak ispatıdır.
    Kimse sesini çıkarmıyor…

    Oysa bu, “hep bana/hep aileme” anlayışının net olarak ispatıdır.
    Susuluyor…

    Konu, tavuk olduğu için…
    Konu, bıldırcın olduğu için…
    Konu, sebze olduğu için…
    Konu yemek-içmek olduğu için herhalde önemsenmiyor/küçümseniyor!

    Ne büyük hata..!
    Evet, Ak Saray'daki tavuk-bıldırcın kümeslerinden; Ak Saray bahçesinde yetiştirilen sebzelerden bahsediyorum.

    Böyle bir Cumhurbaşkanı olur mu?
    Millete yedirdiğini kendi yemiyor.
    Millete yedirdiğini ailesine yedirmiyor.
    Hiç mi kimsenin aklına gelmiyor; Cumhurbaşkanı neden bakkaldan, pazardan, marketten alışveriş etmiyor da kendi yiyeceğini kendi ürettiriyor.?

    13 yıldır milletin ne yediğini/millete ne yedirdiğini kendi iyi biliyor!
    Evet, endüstriyel yiyeceklerden bahsediyorum:

    Sizin çocuğunuzun erken ergenliğe girmesine neden olan yiyeceklerden.
    Sizin çocuğunuzun alerjisini artıran, obezite olmasını sağlayan, tüm hormon bozukluklarına neden olan yiyeceklerden bahsediyorum.
    Sizin, kısır olmanıza, kanser olmanıza, sinir sistemi bozukluklarına sebep olan yiyeceklerden bahsediyorum.

    Çevreyi yok eden GDO'lu/ genetiği değiştirilmiş endüstriyel yiyeceklerden bahsediyorum!
    Gördünüz mü? Duydunuz mu? Bir Cumhurbaşkanı düşünün ki; halkına yedirdiğini kendi yemiyor, ailesine yedirmiyor!
    Başta Hindistan olmak üzere Asya'yı…
    Başta Arjantin olmak üzere Güney Amerika'yı…
    Ve tüm Afrika'yı zehirleyen ülkelere şirketlere, ülkemizin kapısını açanlar demek yaptırdıkları Ak Saray'da doğal besleniyorlar öyle mi?
    Bu ahlaki midir..?

    Hz. Muhammed'in “komşusu açken, tok yatan bizden değildir” sözünü şöyle değiştirebilir miyiz:
    “Komşusu GDO'lu yiyeceklerle zehirlenirken; doğal yoldan beslenen bizden değildir!”
    Ey tarih bunu böyle yaz..!
    Peki, ya biz?

    Ülkeye GDO'lu ithal ürünler gelmesi için neler yapmadılar ki:
    Tohumumuzu kuruttular: Çıkardıkları tohum yasasıyla köylüyü yabancı şirketlere-hibrit tohumlara mecbur ettiler.
    Toprağın bin bir çeşit ilaçla zehirlenmesine, sularımızın kirlenmesine seslerini çıkarmadılar.
    Denetimleri yapacak ziraat mühendislerine, veterinerlere iş vermediler.
    Çıkardıkları Biyogüvenlik Yasası ile GDO'lu ürünlerin gıda imalatında ve hayvan yeminde kullanılmasını serbest bıraktırarak gıda güvenliğini tümden yok ettiler.
    Ve sürekli yasalarla oynayarak tarımı-hayvancılığı bitirdiler; yabancı gıda tekellerine ülkeyi bağımlı hale getirerek, gıda bağımsızlığını yok ettiler.
    Eti bozdular…
    Sütü bozdular…
    Temiz sağlıklı yiyecek
    bırakmadılar.
    Tarımsal tüm devlet kuruluşlarını peşkeş çektiler…
    insanımızı ithal GDO'lu ürünlere mecbur bırakarak sindirim sistemlerini yok ettiler…
    Ve şimdi…
    Demek gıda tehlikesinin farkındalar ki, sağlıklı beslenmek için, Ak Saray'a kümesler kurduruyorlar; sebze-meyve diktiriyorlar…
    Demek gıda tehlikesinin farkındalar ki, sağlıklı beslenmek için, Ak Saray'a yaptığı bitki kürleriyle tanınan gıda danışmanı alıyorlar…

    Peki…
    O, kendini kurtardı…
    O, ailesini kurtardı…
    Ya biz? Ya bizim sağlığımız?
    Halk sağlığının hiç mi önemi yok?
    GDO'lu ürünler yüzünden kızlarımız 8 yaşında regl oluyor.
    GDO'lu ürünler yüzünden insanlarımız 30-40 yaşında kanserden ölüyor.
    GDO'lu ürünler yüzünden her 7 aileden biri doğuramıyor.
    Kaç nesil çürütülüyor…
    Hiç mi sorumluluk
    duymuyorlar?
    Cumhurbaşkanlığının sorumsuzluğu bu anlama mı geliyor?
    Sormayalım mı? Susalım mı?
    Kümes'in gerçek anlamını yazmayalım mı?
    Fark budur.

    Ah benim AKP'li kardeşim ahh..!
    Nasıl hâlâ farkına varmazsınız.? hadi kendinizden vazgeçtiniz, çocuğunuzun sağlığını da mı düşünmüyorsunuz?
    Saraylarına kendi kümeslerini niye yaptırıyorlar hiç mi düşünmüyorsunuz?
    Hiç mi bir büyük farkın farkında değilsiniz?
    Biri... Recep Tayyip Erdoğan…
    Diğeri... Mustafa Kemal Atatürk…
    ikincisi… Atatürk, tarımın gelişmesi için 1925 yılından itibaren örnek çiftlikler kurdu: Ankara'da Orman Çiftliği, Yalova'da Millet ve Baltacı çiftlikleri, Silifke'de Tekir ve Şövalye çiftlikleri, Dörtyol'da Karabasmak Çiftliği, Tarsus'ta Pillioğlu Çiftliği idi. Bu yedi çiftliğin arazi varlığı 15 bin 500 hektar kadardı.
    Atatürk 11 Temmuz 1937'de Başbakan ismet inönü'ye yazdığı bir yazı ile bu çiftlikleri Hazine'ye, yani halka bağışladı.
    Bu çiftliklerin idaresini devralmak üzere 1 Ocak 1938 tarih ve 3308 sayılı Kanun'la bir iktisadi devlet teşekkülü olarak örgütlenen Devlet Ziraat işletmeleri Kurumu oluşturuldu. Kuruluşun amacı, oluşturacağı zirai makine ve araç parkıyla köylünün ekim, nadas ve harmanına yardım ederek; tarlalarında tarımsal mücadele yaparak, onları modern tarıma alıştırmaktı. Kurum çalışmalarını daha çok tahıl türleri ve hayvan ırklarının iyileştirilmesi üzerinde yoğunlaştırdı. Vs.,

    Diğeri…

    Atatürk Orman Çiftliği üzerinde Ak Saray inşa ettirdi.
    Ve Ak Saray'da; halk için, tavuk-bıldırcın, sebze-meyve üretimi yaptırmıyor. Ak Saray'da sadece kendi ve ailesi
    10 ...
  16. 53.
  17. zararı tam olarak ispat edilmese de bir şehir efsanesine dönen işlem. genetiği değiştirilmiş organizma mıdır nedir açılımı emin değilim ama daha genden ve sindirim sisteminden bihaber vatandaşlarımız arasında öcü gibi görülür.

    bi ara testosteron takviyeli tavuklar efsanesi vardı. doğrudur tavuk etli olsun diye erkeklik hormonu verilebilir. ama bu hormonlu tavuğun etini yediğin zaman ince barsağındaki yağ parçalayıcı enzimler, esterazlar zaten onu parçalayacak yapıtaşlarına kadar. yani erkeklik hormonu kanına geçmez bile.
    0 ...
  18. 52.
  19. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1666117/+
    Sadece mısırın ne kadar değişime uğradığı resimde gördüğünüz gibi.
    0 ...
  20. 51.
  21. dünyadaki nüfus artışı,tüketim çılgınlığı, tarım arazilerinin azalması ve buna benzer etkenlerin ortaya çıkardığı sonuç.
    1 ...
  22. 50.
  23. başımıza bela edilen kimyasal değişim, kimler izin vermiştir adanada ekmek üreten fırınların yüzde seksenine nasıl girmiştir zaten anlatmama gerek yok. israil ve abd şirketleri para kazansın diye kimler izin vermiştir? memleketimize ve nacizane bedenimize yapılmış en büyük kötülüktür. ne çabuk unutuyoruz değil mi arkadaşlar?
    1 ...
  24. 49.
  25. 48.
  26. Genetiği değiştirilmiş mısırda bulunan toksik genler anne karnındaki bebeklerde tespit edildi.
    0 ...
  27. 47.
  28. Genetiği değiştirilmiş organizmalar insan ırkının düşmanı değiller. Gösterildikleri gibi kanserojen öcüler hiç değiller. Bu organizmalar insanlığın geleceği, kurtuluşunun yolu bile olabilirler. Genetiği değiştirilmiş organizmalar genellikle halihazırda doğada bulunan genlerin saflaştırılması, bloke edilmesi veya yeni genlerin eklenmesiyle oluşturulur. Öcü olmamakla birlikte bizim için faydalıdırlar da: daha az kimyasal, daha az su, daha az toprak, daha fazla ve daha kaliteli ürün. Çevreye zararı hakkında hiçbir kanıt olmamakla beraber yararları bariz şekilde ortada: taşıma kapasitesinin kat kat üstünde sun'i bir şekilde duran insan popülasyonu ya çevreyi yok edip kendine tabiri caizse bir lebensraum oluşturacak ya da çevresini, metodolojisini ve kendisini evrime uğratarak yeni yollar bulacak. işte bu yol GDO'dur. Kendiniz adına düşünün, yeşil kapitalizmin çevre duyarlılığınızı yersiz şekilde sömürerek sizi kullanmasına izin vermeyin. insanların çevrelerini evrimleştirme yeteneği yeni bir olay değil binlerce yıldır sürmekte. GDO bu evrimin hayatın hızına ayak uydurmuş hali o kadar.
    0 ...
  29. 46.
  30. genetiği değiştirilmiş organizma.
    ana akımın tersi bir söylem olacak fakat;
    gdo'nun zararları kanıtlanmış değildir. keza yararları da. bilim camiası ikiye bölünmüş durumdadır. işin aslı ise; bunun sonuçları iyi ya da kötü ileri ki yıllarda ortaya çıkacağı.
    şahsi seçimim ise: biz bu teknolojiyi araştırıp daha ileriye götürmeliyiz. sağlığa etkisini tespit edip, gerekli müdahaleyi yapmalıyız. tarımda verimi arttırdığına dair birçok veri var.
    0 ...
  31. 45.
  32. 44.
  33. bu ürünleri türkiye'de satan varsa Allah onların belalarını versin.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/673486/+
    1 ...
  34. 43.
  35. düşük maliyetli kitle imha silahı.
    1 ...
  36. 42.
  37. erkek çocuklarındaki kılsızlık ve memelerdeki büyüme tavuk tüketimi sonucu tavuklara uygulanan gdo ya maruz kalınması sonucu oluştu.
    0 ...
  38. 41.
  39. GDO’lu mısır çeşidi ve ürünlerinin hayvan yemi olarak kullanılmasının önünü açan -GDO ve Hükümlerine Dair Uygulama Talimatının- yürütmesi Danıştay tarafından durduruldu.

    http://www.odatv.com/n.ph...-misir-darbesi-1512131200

    (bkz: gdo ya hayır platformu)
    0 ...
  40. 40.
  41. Rusya'daki Ekolojik Tehlikelere Karşı Savunma Günleri'nde sunulan bir çalışma, GDO'lu besinlerin tüketimine bağlı gizli tehlikeleri bir kez daha açığa çıkardı. Araştırmaya göre GDO'lu ürünlerle beslenen insan ve hayvanlar birkaç nesil sonra tümüyle kısırlaşıyor.

    Rusya'nın Sesi'nin haberine göre 'Gen Güvenliği Ulusal Birliği ile Ekolojik ve Gelişimsel Problemler Enstitüsü' bilim adamları, normal beslenme düzenlerinin bir parçası olarak, GDO'lu ürünlerle beslenen hayvanların ve insanların, üreme yetilerini kaybettiklerini keşfettilerini açıkladılar.

    BiRÇOK ARAŞTIRMAYI KÜRESEL SERMAYE FiNANSE EDiYOR

    'Gen Güvenliği Ulusal Birliği ile Ekolojik ve Gelişimsel Problemler Enstitüsü' bilim adamlarının bulgularının, küresel sermaye tarafından finanse edilen araştırmaların aksine GDO ile kısırlık arasındaki ilişkisi çok net bir şekilde ortaya çıkardığı belirtildi.

    GDO'lu ürün tüketen canlıların tüketmeyenlere oranla daha fazla kısırlaştığı tespit edilen araştırma bu konudaki iddiaları doğrulamış oldu.

    GDO'LU SOYAYALA BESLENEN CANLILARIN CiNSEL OLGUNLAŞMASINDA YAVAŞLAMA GÖZLENDi

    Denek olarak hamsterların kullanıldığı çalışmada, genetiği değiştirilmiş soya fasülyesi tüketiminin sonucunda, cinsel olgunlaşmada yavaşlama eğilimi ve gittikçe üreme yeteneklerinin yok olduğu gözlemlendi. Bir kaç nesil sonra, GDO'lu soya yiyen hamsterlar, temel yetenekleri olan üremeyi kaybettiler.

    Araştırmanın yazarlarından biri olan Dr. Alexei Surov:"Bir kaç grup hamster seçtik, onları çiftler halinde kafeslerde tuttuk ve alışmış oldukları besinlerinden verdik. Bir grubun besinine hiçbir şey katmadık, diğer grup genetiği değiştirilmiş bileşen içermeyen soya ile besledik. Üçüncü grup, bir miktar GDO'lu bileşenle, dördüncü grup ise yüksek miktarda GDO'lu bileşenle beslendi" dedi.

    GDO'LU ÜRÜNLERLE BESLENENLER BiRKAÇ NESiL SONRA KISIRLAŞIYOR

    Sonrasında Dr. Surov ve ekibi, çeşitli yavru gruplarının büyüme oranlarını ve yavrulama sıklıklarını takip etti ve bulgularını, yavruların beslenme düzenleriyle karşılaştırdı. Yavruların çiftleşmesiyle oluşan birkaç nesil sonra, GDO'lu yiyeceklerle beslenen yavruların tamamen kısır hale geldiği gözlendi.

    "Yavrulardan yeni çiftler seçmeye ve onları aynı şekilde beslemeye devam ettiğimizde, çok ciddi bir etki olduğunu fark ettik. Bu grupların büyüme hızı daha yavaştı ve cinsel olgunlaşmaya daha geç eriştiler. Onların yavrularından alarak, 3. nesil çiftler oluşturduğumuzda, genetiği değiştirilmiş besinler tüketen bu grup yavrulamayı başaramadı. Ve bu çiftlerin, yavrulama yeteneğini kaybetmiş olduğu kanıtlandı."

    GDO'lu besinlerin yaygın tüketimi, gelecek insan nesillerinin kısırlaşmasına neden olur mu?

    Avusturya kaynaklı bir çalışma, genetiği değiştirilmiş mısırla beslenen farelerde benzer bir zararın oluştuğunu ortaya çıkardı. Genetiği değiştirilmiş mısır yiyen farelerde, anında ortaya çıkan etkilerden biri, yavruların normalden düşük ağırlıklı olarak doğması. GDO ile beslenen farelerden oluşan, 3. ve 4. nesiller tamamen kısır hale geldiler.

    Amerika'daki bazı çiftçilerde, genetiği değiştirilmiş ürünlerle beslenen domuz ve ineklerde kısırlık oluştuğunu bildirdiler. Hindistan'da ise, genetiği değiştirilmiş pamuk tohumu ile beslenen mandalarda kısırlık ve başka ciddi problemler gözlendi.

    Kaynak: "Russian Scientists Discover GMO's Cause Animals to Lose their Ability to Reproduce", geochangemag.org, çev. Ayşe Alp, yaklasansaat.com
    0 ...
  42. 39.
  43. merak, gizem, korku ve endişe uyandıran üç harflilerdendir.
    0 ...
  44. 38.
  45. genler, organizmanın öğrenilmiş tecrübelerinin fiziksel hafızalarıdır. kısa bir süre önce fark edilen bireyler arasındaki gen değişimi bu hafızaların dağılmasını sağlar ve bu yüzden toplum yaşamını oluşturan tüm organizmaların hayatta kalmasında etkilidir.
    örneğin bir domatesin genleri üzerinde oynama yapmak sadece o domatesle sınırlı kalmayabilir ve tüm biyosferi tahmin edemeyeceğimiz bir şekilde değiştirebilir. bu alanda yapılmış çok çalışma var ve bu çalışmalar, insanlar genetik olarak değiştirilmiş yiyecekleri sindirdikleri zaman yapay olarak yaratılmış olan genlerin devreye girdiğini ve bağırsaktaki yararlı bakterilerin karakterini değiştirdiğini göstermektedir.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük