Öyle dava adamı olacak, şöyle olacak, böyle olacak gibi bir kaftan biçemezsiniz bu mesleğe. Gazetecilik bir denetim mekanizması olmaktır. Gerek muhalif gerekse de destekleyici. Günümüzde bu Muhalif kanat güçlenmiş durumda siz değerli yazar ve halk tarafından. Arkadaşlar gazetecilik ile uğraşan bir vatandaş robot olamaz. insan doğası gereği taraf tutma eğilimi içerisindedir ha apolitik olmak nedir diye sorarsanız da bir mesaj kadar uzağınızdayım.
Burada mesele dava meselesi değil mesele Objektif olabilmekle alakalı. Şimdi üstteki yazı buna aykırı gibi gelebilir ama az zeki insanlar ne demek istediğimi anlayacaktır, anlayamayan için vakit kaybetmek zaten anlamsız. Kaldı ki yaşadığımız dönem ve ülke içinde bu çok zor hale gelmiştir.
Zor bölümdür, zor meslektir.
Tarih, ekonomi, siyasi, spor, vs. bir çok alanda derin bilgi sahibi olmak gerekir. Kısacası iyi bir gazeteci aynı zamanda entelektüel bir kişiliğe sahip olan bir bireydir. Bu donanımı akıl ve mantık süzgecinden geçirerek doğru varsaydığı işleri yapmalıdır.
Kötü gazeteci yoktur. Size göre kötü gazeteci vardır. Zaten bu ülkenin sorunu her şeyin fanatiği olmak değil mi?
(bkz: ideology and ideological state apparatuses)
(bkz: althusser)
puanlar açıklandığına göre okuyacağımın kesine yakın olduğu bölümdür. bu bölümde okuyan varsa mesaj kutumu şenlendirir, yeşillendirir ise mühteşşşem olur.
saygılar.
türkiye'deki algısı şu; gazetecilik çok kutsal, gazeteciler herkese, her şeyi söyleyebilir ama onlara kimse dokunamaz.
neden?
çünkü basın kartları var!
hahahasiktir ordan!
şerefiyle, onuruyla; sadece insanları bilgilendirmek, haberdar olmasını sağlamak ve kimseye yaranmak gibi bir derdi olmayanları tenzih ederek söylüyorum.
maalesef bugün türkiye'de bunları sayısı da 100'de 1 ya da 2'dir ya neyse.
bugün gazeteci diye geçinenler değil toplumu aydınlatmak, daha kendisini aydınlatamamış; kara cahil, satılık, menfaatçi ve hatta haindir.
bu ülke bunu en acı tecrübelerle gördü. iki lafı biraraya getirmekten aciz kişilerin, birilerine nasıl uşaklık ettiğini ve uşaklığının karşılığını nasıl aldıkları ortada.
hiçbir siyasi kanatın adamı için söylemiyorum bunu; can dündar neyse, abdülkadir selvi ve ahmet hakan denen şahıs da odur benim gözümde.
o yüzden turk basınını ben hiçbir şekilde umursamıyorum, takip de etmiyorum. siz de öyle yapın!
Turkiyede gercek bir gazetecilik yapildigina inanmiyorum. Tabi bircok kisi bunun siyasal baskilardan kaynaklandigini dusunuyor fakat, ben olaya farkli bir pencereden bakiyorum. Dikkat ederseniz son yillardaki butun olaylar cevremizde gerceklesiyor ama, ne hikmetse bu konularla ilgili koseyazilarini yurtdisindaki gazetelerden Turkceye cevirip yayinliyorlar. Hakkini yememek lazim zamaninda rahmetli Mehmet Ali Brandin gazetecilik/habercilik adina ciddi basarilari oldu. Fakat gunumuzde ne yazik ki kaliete yerlerde surunuyor. Hic ortadogu gencligi uzerine bir haber gondurmunuz mesela bizim gazetelerimizde. Ornegin o ulkede yasayan genclerin siyasal Islama ya da radikal fikirler ile ilgili gorusleri tavirlari nasil? Ya da gecen aylarda dis basindan birilerinin Turkiyeye gelip Ozgur Suriye Ordusu`nun komutanlarindan biri ile roportaj yaptigini gordum. Bizim gazetecilerin neden aklina bu gelmez acaba. Dogrusu bu sorunun cevabi da acik. Bizimkiler su anda mevcut yapiyi sadece destekleyerek ya da mevcut yapiya sadece karsi olarak kendilerine yetecek pazari olusturabiliyorlar. Zaten bu yuzden kalite denilen bir sey yok.
hukuk fakülyesinden sonra inşallah okuyacağim bölüm malum iş garantisi once hukuğu bitirelim sonra da siyasi bilimler omrum universitelerde geçecek. (bkz: anarşik anarşik şeyler)
son düzlemde ülkemizde icrası zor, hatta imkansız hale gelmiş olan meslektir. iş öyle bir merhaleye gelmiştir ki "objektif, tarafsız, doğru" kavramları bu mesleğin ağırlığı altında ezilip un haline gelmiştir. kabul edelim etmeyelim bu meslek ülkemizde artık toplumu dizayn etme unsuru olarak kullanılıyor. toplum mühendisliğini sırtlanan bir meslek haline geldi. gazetecilik bir toplumda algı operasyonu yapabileceğiniz mükemmel bir mecra.
işini gerçekten layıkıyla yapan yok mu? elbette var! ama böylesine bir prestij kaybının hızlandığı şu konjönktürde ayakta kalmaları çok zor!
ülkemiz basınına göz attığımızda bariz bir şekilde iki kampa ayrıldığını görememek için heralde aklımızdan zorumuz olması gerekir! kime, hangi habere, nasıl inanacağımızı şaşırmış durumdayız! böylesine yoğun dezenformasyon altında hangi birey olayları sağlıklı bir şekilde muhakeme edebilecek ki?
velhasıl zor üstadım bu mesleği icra etmek, zor ayakta kalmak!...
bitaraf olanın bertaraf olabileceği bir meslek... allah kolaylık versin!...
Her gazeteci, işini adam gibi yapmaz. Tamam zordur, kolay değildir ama bir bilginin, bilgi olması için doğru olması gerek. Olmayan şeyi varmış gibi gösterince bu insanları hem psikolojik açıdan, hemde düşüncelerin yanlış olması açısından kötü etkiler. Gazeteci insan, doğru haber yapmalı. Para kazanmak için insanlarla oynamamalı.