bugün

uzun bir zaman sonra şahsım tarafından açılmış anket nitelikli bir başlıktır.. a survey-like title opened by myself after a long time.. i'm ninja.. rapper ninja..

- insanoğlu her üç saniyede bir, bir görevi yerine getirmek zorunda yaşamasına izin verilmesi için.. nefes almak.. aynı zamanda on saniyede bir de başka bir görevi, göz kırpma refleksini yerine getirmek zorunluluğunda.. bir de kendimizi özgür sayıyoruz.. bir insan yaşamının ortalama üçte birini eli kolu bağlı bir halde, sadece rüya görerek geçirirken, nasıl özgür olabileceğimizi varsayıyoruz ki?.. aynı zamanda güneşe asla çıplak gözle bakamayacağımızın farkında mısınız?..
sıçarım böyle işe!..

- johnny depp yakışıklı falan değil lan.. valla da değil, billa da değil.. brad pitt taş gibi, george clooney keza.. murat boz'a bile eyvallah ama bu adamın özellikli bir tarafı yok.. tamam müthiş bir oyuncudur, zekidir, karizmatiktir ama yakışıklılık başka bir olay değil mi?.. bu kadar da öznel, tartışılır bir kavram değil güzellik, göz var nizam var..
bir kız mümkünse açıklasın bana bu durumu..

- benzer bir mantıkla ''aa hülya avşar çok zeki bir kadındır..'' savını da tartışmaya açıyorum.. niye zeki?.. bir denklem mi buldu hülya avşar_.. bir formüle ona ithafen isim mi verildi, lise müfredatında öğrenciler cebir problemlerini 'avşar kızı' yöntemiyle mi çözüyorlar?.. bütün bunları geçtim, bugüne kadar bir tane zeka parıltısı taşıyan beyanı yansıdı mı bize?.. kendisine 'zeki' gibi şık ve iddialı bir titr yükletecek ne yaptı bu çeyrek şarkıcı/çeyrek güzel/çeyrek oyuncu/çeyrek profesör davalısı kadın?.. kaya çilingiroğlu gibi bir hıyarağasıyla evlenerek mi zeki oldu (hukuki not: kaya çilingiroğlu son derece saygın bir işadamı ve gazetecidir, onun bir salatalık tarlası sahibi olduğu yönündeki görüşüm tamamiyle benim hipnotik hezeyanlarım sonucunda türemiştir)?..
niye herkes kabul ediyor bu cümleyi?..

- ulan koskoca transatlantik nasıl yüzüyor lan denizde?.. şimdi bana matematikle, modern bilimle gelmeyin.. ben de biliyorum kaldırma kuvvetini, suyun yüzeyse sağladığı rezistansı falan.. ama koskoca demir ulan bu.. saçma.. hayır onu geçtim bir de uçanları var bu demirlerin.. çıldırciim..

- güneş uzakta batarken tepelerin, a.q. bütün telettubbie'lerin lafının nesi komik ulan?.. benim de son derece alçak bir gülme eşiğim vardır, bi bok anlamıyorum bu laftan.. çok ince başka manalar, şakalar mı saklıyor?.. sanmıyorum.. bence hiç kimse gülmüyor, herkes itiraf etmeye çekiniyor..

- olm fedon yaşlanmıyor lan.. ne zaman bu anormal durum farkedilip bir şeyler yapılacak bu konuda.. biraz açık fikirli bir toplumda olsaydık herif hemen vampir diye sınırdışı edilirdi.. korkuyorum yakında çok geç olacak, adam hepimizi ısıracak diye..

- niye armut suyu yok hiç?.. armut da gayet sulu bir meyve, hatta elmadan daha bile eliniz yüzünüz batıyor yerken.. tadı da güzel, ucuz da..

- zaman nasıl her şeyi unutturuyor?.. adamın annesi ölmüş, zamanla unutacak ama bu acıyı?.. lan nasıl olur öyle şey?.. oluyor.. unutmam diyorsun, unutuyorsun.. ben yaşamadım bu şiddette bir acıyı daha ama oluursa unutmam, eminim.. unutamam.. şimdi öyle diyorum..

- ben geldiğim sırada, uludağ sözlük'te yazarlar kalitelerine göre 10'a ayrılsalar 1. sektörde yer alacak yazarların yarısı falan gitti.. nasıl kimse üzülmüyor, kimse bir şey demiyor, nedenini sorgulamıyor?.. nedir bu ''önemli olan uludağ sözlük camiasıdır..'' kolpasından 2. lig takımı yöneticisi düsturu?.. lan niye bir internet sitesi insandan, hem de o siteyi daha iyi bir site yapan insandan daha önemli olsun?.. bir ben anlamıyorum..

- erkekler güzel buldukları kızlara bakıyor.. buna açlık denmez, saçma olur.. masumane bir adet.. hayatımızın aşkıyla sevgili olsak bile tv'de bir manken çıkınca götüne bakıyoruz.. bakmayacak kadar yüksek etik değerlerimiz olsa bile bakmayı düşünüyoruz ki aynı kapıya çıkar bu.. hiç kimse beni bir erkeğin bakmayı içinden bile geçirmediğini anlatamaz..
e öyleyse babam da başka kadınlara baktı mı yani?.. olmaz ki öyle şey?.. babam lan o..

- lan ilk ve orta çağlarda sadece yemek bulmak için saçmasapan şeyler deneyen bir meslek dalı vardı herhalde.. en basitinden tütün nasıl bulundu?.. topraktan çıkan diğer binlerce tür bitki gibi bir bitkiyi alıp, kurutup, rafine edip, kağıda sarıp, ateşe verip, dumanını içe çekip haz almak kimin fikriydi?.. diğer bütün bitkilere de uygulandı mı bu zorlu ritüel mesela ''ya tutarsa'' diye..

bunun gibi şeyler aklımı meşgul ediyor benim.. başka kimsenin etmiyor galiba.. bir de normal tanım vereyim.. ilk tanımı görüp de ''ahanda gammazladım, entry, başlığın sözlük içindeki durumu ile ilgili.. ohhhhh..'' diye boşalacak gammaz meslektaşlarımı avlayacağım.. haha..

kişinin sadece kendisinin sorguladığını düşündüğü, yine kendisine saçma gelen gerçekliklerdir..
bela sikmek diye bir küfürün olması.. bela sikmek nedir lan? biri açıklasın.. kimse açıklayamaz iddia ediyorum.. öyle koyun gibi birbirimizin belasını sikip duruyoruz yıllardır sorgulamadan etmeden..
bela kötü bir şey değil midir? sik benim belamı.. benim başıma gelmez böylece belki.. başıma gelirse de onu rencide ederim, geçen de bizim numan'a vermişsin derim.. valla da derim billa da derim..
insanın sesinin kendi işittiğinden daha farklı tonda olması. yani şöyle oluyor; aaaaaaaaaaaa de, onu bi ses kaydedici cihaza kaydet ve dinle. evet o lavuk sensin.

bu bilimsel olarak da kanıtlanmış. ses kaydedici cihaza bok atmayın.

geçen sevdiceğimi ( ehehe evet sevgilim var ) uyandırmak için telefonunu deliler gibi çaldırdım. telefonu mesaja geçmiş, ben de açtı sanıp " alooooooooooooo, uyandın mı bea? hişşşşşş kime diyorum ben? aloooooooooooooo, cevap versene lan! hay mına koduum telsimi " diye bağırıp durdum.(durmuşum)

buluştuktan sonra " sana bi şey dinleticem " diye telefonu verdi. bi baktım ki lavuğun teki telefonda çemkiriyor. kızcağız ancak 3. yumruğu yedikten sonra bu bilimsel gerçekliği anlatabildi.

konuşmuyorum o günden beri. bu ses arabadan çıksa yakarım, bilgisayardan çıksa kırarım, kıçımdan çıksa çizerim, uçaktan çıksa düşürürüm. yıllarca seksi bi ses tonum var diye kendimi kandırmışım ulan.

çok garip, veya değil. ilginç ama.

düdüt: 1. entry çok uzun. bunu okuyun yeter ekiekieki.
bilmem ne gazetesi yazarı yaşlı başlı adamın ufacık kızı defalarca taciz etmesi bir süre cezaevinde yatması ve gelişen bürokrasi sonucu bir takım abidik gubidik raporlarla salıverilmesi.bu olay aslında garip olmaktan ziyade skandal olmakla birlikte ülkemizi yönetenlere ve adalet sistemimize hiç garip gelmemiş olmalı ki herif birde utanmadan pişmiş kelle gibi sırıtarak yüzsüzce kanal kanal gezip yediği haltı anlatmaktadır.
- insanlarin evlerinin icindeki bi bolmeye s.cmasi ve muhtemelen ona yakin bi yerde dis ve vucut temizligini de yerine getirmesidir. **

- wc cikisinda elimiz icin sabun kullanirken kicimiz icin duru suyu yeterli bulmak.
"acaba bende mi bir gariplik var?" sorusunu kendimize sormamıza neden olan durumdur.
gecenin bu saatinde yarın ki vizeye 12 saatten az kalmış olmasına rağmen hala sözlükte takılıyo olmak. hayır vizye mi girmek garip, sözlükte takılmak mı garip yoksa yaşamak mı garip yoksa yazdıklarım mı garip?
sosyalizm'in yaşanamaz uygulanamaz olduğunu iddaa edip, hergün kapitalizmin dayattığı şekilde yaşamak..
glikoz şeker olmasına rağmen glikoz yapılı spermlerin kızlara pek de şeker tatmaması.**
Mersin idman yurdu maçlarında amigonun öncülüğünde akdeniz akşamları şarkısını bütün stadın söylemesi.
kişinin kendisidir.

hasta mıyım bilmiyorum. yemin ederim bazen kendimi falan yoklayıp ağlıyorum, "kimim ben, neyim, nerden geldim?" diye.

yalanım varsa yoklayın lan.
bir puronun bazen sadece bir purodan ibaret olması...*
millete arkadan laf söyleyip, daha sonra da ben asla kimsenin arkasından konuşmam gardaş, yüzüne karşı söylerim diyen ibnelere kimsenin bir şey dememesi çok ama çok gariptir.
sevmediğin işi yapmayacaksın diye gazlıyor ya milleti nlp kitapları, kim yapacak o zaman o işi, yoksa o iş yapılmasa da olur bir iş mi? çözüm yok zaten sırf gaz ver.

aradığımda telefonu açıp alo, efendim vs. demeyen, konuşmanızı bekleyen insanlar tanıdım hatta garipsedim de bunları ama telefonu açmış olması bir çeşit efendim demek değil mi?

adana'daki bir çocukla manisa'daki bir kişinin, çocukluklarında aynı şeyi yapmış olmaları -örneğin aynı şeyi söyleyen iki kişiden birinin pepsi kola diyip o izin verinceye kadar diğerinin konuşmasını yasaklaması-

kurşun kalemin içinde kurşun olmayışı.

kablosuz elektrik sistemleri üretme çalışmalarıyla, elektriksiz yerleşim bölgelerinin aynı zamanda aynı gezegen üzerinde yaşanıyor oluşu .

ben tv'de belgeselden başka bir şey izlemem diyip, ve gerçekten de izlemeyip, bir hayvanın diğer hayvanı yakalayıp yemesinden mutluluk duymak.

hayattaki en büyük başarıları/övünç kaynağı okulu bitirir bitirmez askere gitmek olmak olan, zamanı çok akıllı kullanmasıyla övünen kişiler.

falan filan.
(bkz: cem garipoğlu)
arkalarından demediğini ve yapmadığını bırakmayan insanların yüzlerine karşı kanka muhabbeti yapıyor olması. bunun çok normal olması.
hepimiz garipoğluyuz denmesi.
bu ülkede iki kişiden birinin muhakkak ve muhakkak baş partiye oy vermiş olması gerekirken, kime sorsanız '' aslaaa ben vermedim!'' demeleri pek gariptir.
başımabakanın: her üniversite mezunu iş bulacak değil ya! demesinden sonra, hala ülkemin başında aynı başımabakanın bulunması doğrusu size de garip gelmiyor mu?
ülkem yabancıların eline geçmesin diye vakti zamanında içeri girmiş, yıllarca yatmış, filistin askısında kalmış muhreterm eski sevgilimin, bodrum ilçesinde emlakçılık yaparkene ülkemin en güzel koylarını ingilizlere satması garip değil midir ve aynı kaderi paylaşmış arkadaşlarının ona destek vermesi!? neredeyim yahu!!!
dolmuşa ayakta yolcu almak yasakken otobüste bunun çok normal olması. hatta otobüsün oturarak kaç, ayakta kaç yolcu alabildiğinin yazılması.
balık acık havada kaldıgında ölüyor insan ise suda kaldiginda.simdi düsündügümde garip gelen bi celiski.
öğrenci değişimi ile birkaç haftalığına almanya'ya gitmiştim. kendi yaşıtım bir ailenin yanında kalıyorum falan her şey çok güzel çok iyi. neyse salonda oturuyoruz birden vekil annem osurdu. ama o nasıl bir osurmak yani yuh demek istiyorum ama diyemiyorum da. kişiler birbirine gülümsedi ve konuşma devam etti. kendime de diyorum lan ne salaksın doğal bir şey falan da ya kadın bildiğin osurdu ya böyle sesli sesli. ne bileyim garip geldi ama neyse insanlık hali dedik geçtik tabi.
eve tasirken kollarini agritan yemek ve iceceklerin hepsinin migdede yer bulmasi.

Sevmediğin bir şarkinin diline dolanmasi.

Cocukken tuvaletten öncede ellerin yikanmasina dair hiç bir öğretici bilgi almamak.

Herkesin çevresine verecegi bir sürü nasihat varken, bunlarin hiç birisini kendimizde uygulamamak.
yemek ye tuvalete git, sonra yine ye yine tuvalete git. bu kısırdöngü değil de nedir? çözüm bulan bilim insanına nobel verilmeli. nobel tıp olur, kimya olur farketmez yeter ki nobel verilsin.
yalnız insanlar mutlu veya mutlu gibi yaşamayı nasıl başarıyor sorusuna cevap bulunamamasına rağmen bu durumun kimse tarafından yadırganmaması.
garip olup da kimseye garip gelmeyen birşey varsa oda; 6.6 milyar insanın günde en az bir kere büyük 4 kerede küçük tuvaletini yaptığı ve 6.6 milyar kişi tarafından ortalama 100 gram dahi olsa günde boşaltılan atığın 660 milyon ton, 10 günde 6.6 milyar ton, 100 günde 66 milyar ton, 300 günde 198 milyar ton, bir yılda ise tahminen 240 milyar ton dışkının ki hayvanları saymıyorum nereye gittiğidir.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar