belirtilen yahut belirtilecek sebepler aslında sevmeye sebep değil sevginin gelişimine yardımcı olan durumlardır.
zira galatasaray bir kesim kör zihniyetin karanlık ellerinde küçültülmeye çalışıldıkça yıllar boyu başarısız senelere rağmen halk tarafından sahiplenilmiş ve tapılırcasına sevilmiştir ve büyümüştür.
misal 1973-1987 seneleri arasında şampiyonluk yaşayamayan galatasaray ın taraftar sayısı inadına artmıştır fakat halkın takımı olarak adlandırılan ve hemen hemen aynı seneler zarfında galatasaray gibi şampiyon olamayan beşiktaş ın taraftar sayısında ise artış olmamıştır. zira 1986 yılında beşiktaş şampiyon olduğunda semtleri haricinde pek bir yerde yaprak kımıldamazken 1987 de galatasaray şampiyon olduğunda memlekette yer yerinden oynamıştır.
bazı arsız gerzeklerin iftiralarının aksine milli mücadele boyunca istanbul da durmamış, sporcusu ve bir çok öğrencisiyle düşman karşısında şehit düşmüş bir kurumun kulübü olması sevilme nedenlerinden biridir.
galatasaray ve mekteb-i sultani cumhuriyetin temelidir.fenerbahçeliler gibi işgal kuvvetleirnin donanma takımlarıyla dostluk turnuvalarına katılmamıştır galatasaray.
hedefi ve misyonu sadece tek bir rakibini yenmek için kurulmuş olmaması.
"türk olmayan klüpleri yenmek için kurulmuş bir klüp"* olması. nitekim bunu da başarmışlardır. avrupada mağlubiyetten çok galibiyeti olan tek türk takımıdır.*
tarihi boyunca bünyesinde metin oktay gibi ergün pembe gibi hakan şükür gibi başarılı ve mütevazı futbolcuları barındırması.
bazı kendini bilmezlerin iftiraları ile küçük düşürülemeyecek temellere dayanan nedenlerdir. kendi uydurduğunuz masallara inanmak ve bok atmak uğruna bu ülkenin en başarılı kulübü hakkında böyle şeyler yazmak sadece sizi küçük düşürür antu çocukları.
aşağıdaki listedekilerin çoğu galatasaray liseliydi, gö*ünüze girsin ;
galatasaraylı Şehitler
1- ahmet muhtar bey, mektep numarası 783; sultaniyi bitirdikten sonra (1895 mezunu) asker oldu, istanbul'da 31 mart 1908 ihtialinde şehit edildi. taksim, talimhanede şehid olduğu yerdeki sokağa adı verilmiştir.
2- idris bey, talebe iken 1911'de gönüllü olarak katıldığı trablus garb harbinde şehit oldu.
3- fuad bey, talebe iken 1912'de gönüllü olarak katıldığı balkan harbinde şehit oldu.
4- arif ismail bey, trakya'da zengin bir çiftçinin oğlu idi, balkan harbinde talebe iken bulgarlara karşı gönüllü dövüşürken şehit oldu.
5- ahmet refik bey, mektep numarası 119, mektebin 1911 yılı mezunlarından; hammer mütercimi mehmet ata beyin büyük oğlu, dr. galib ataç ile yazar nurullah ataç'ın ağabeyleri, ihtiyat zabiti olarak katıldığı çanakkale muharebelerinde 1914'de şehit oldu.
6- cahid bey, mektep numarası 206, mektebin 1913 mezunlarından, ihtiyat zabiti olarak katıldığı birinci cihan harbinde şehit oldu.
7- cemil bey, mektep numarası 64, mektebin 1913 mezunlarından, ihtiyat zabiti olarak katıldığı birinci cihan harbinde şehit oldu.
8- halid fuat bey, mektep numarası 134; müşir deli fuat paşanın oğlu, 1911'de gönüllü olarak balkan harbine katıldı, sonra orduda kaldı ve çanakkale'de şehit oldu.paşanın harpte şehit olan dördüncü oğludur.
9- muzaffer bey, mektebi son sınıftan terk ederek gönüllü olarak katıldığı birinci cihan harbinde şehit oldu.
10- vecdi bey, mektebi son sınıfta terk ederek önce gönüllü olarak balkan harbine katıldı, sonra orduda kaldı, çanakkale'de şehit oldu.
11- hasnun galib bey, valiliklerde bulunmuş galib paşanın oğlu. galatasaray kulübünün en iyi futbolcularındandı, gönüllü olarak katıldığı birinci cihan harbinde şehit oldu (1915). kulüp binasının bulunduğu sokak onun adını taşımaktadır.
12- mehmet ali bey, kadıköylü enver paşanın oğlu, talebe iken gönüllü olarak önce balkan harbine, sonra birinci cihan harbine katıldı ve 1915'de şehit oldu.
13- aziz ulvi bey, şair ali ulvi beyin oğlu, 1915'de mektebi son sınıftan terk ederek gönüllü olarak katıldığı 1. cihan harbinde şehit oldu.
14- agop elmasyan, askeri doktor olarak katıldığı çanakkale muharebelerinde 1915'de bombardıman altında yaralıları tedavi ederken vatanı yolunda öldü.
15- ibrahim orhan bey, mektep numarası 794, mektebin 1912 yılı mezunlarından; dr. sadık beyin oğlu, sadullah paşanın torunlarından, gönüllü olarak hava subayı oldu, çanakkale muharebelerinde iki defa yaralandı. 1916'da uçağı ile semadirek adası açıklarında denize düşerek şehit oldu, harpte düşen ilk havacımızdır.
16-said fuad bey, son sınıfta iken gönüllü olarak katıldığı birinci cihan harbinde şehit oldu; mektebin ilk keşşaflarından (izcilerinden) idi, keşşaf said diye anılırdı.
17- neş'et bey, mektep numarası 434, bandırmalı tevfik paşanın oğludur, mektebin son sınıfında iken gönüllü olarak önce balkan harbine katılmış, 1. cihan harbinde şehit olmuştur.
18- mehmet refik bey, talebe iken gönüllü olarak katıldığı birinci cihan harbinde 1914'de kafkas cephesinde şehit oldu.
19- cevad bey, mektep numarası 317, mektebin 1912 yılı mezunlarından, ihtiyat zabiti olarak katıldığı birinci cihan harbinde 1916'da kafkas cephesinde şehit oldu.
20- halet bey, talebe iken balkan harbine gönüllü olarak katıldı, sonra orduda kalarak birinci cihan harbinde sina cephesine gitti, "fedai hecinsüvar birliği" kumandanı iken mektepten sınıf arkadaşı memduh beyle birlikte şehit oldu (1916).
21-memduh bey, mektep numarası 669, halet beyin sınıf arkadaşı, 1912'de yalnız türkçe'den ehliyatname almış, bir ara mektepte muid (mubassır) olarak çalışmıştı, mektepte "alişpaşazade" diye anılırdı, birinci cihan harbinde ihtiyat zabiti olarak sina cephesinde arkadaşı halet beyle birlikte şehit oldu.
22- hasib bey, mektep numarası 13, mektebin 1913 senesi mezunlarından, almanya'da ziraat tahsilinde iken tahsilini yarım bırakarak gönüllü katıldığı birinci cihan harbinde kafkas cephesinde şehit oldu.
23- celal ibrahim bey, mektep numarası 6, mektebin 1914 yılı mezunlarından ve galatasaray takımının ünlü futbolcularından, ihtiyat zabiti olarak katıldığı birinci cihan harbinde 1917'de irak cephesinde şehit oldu.
24- ahmed hamdi bey, mektep numarası 117, gönüllü olarak katıldığı birinci cihan harbinde 1917'de gazze'de şehit oldu.
25- mehmed ali bey, mektep numarası tesbit edilemedi, gönüllü olarak katıldığı birinci cihan harbi'nde 1917'de sina'da şehit oldu.
26- sadi bey, mektebi sultani'den harbiye'ye geçti, muvazzaf subay oldu, 1921'de sakarya muharebesi'nde şehit oldu.
27- fatin bey, mektep numarası 1073, mektepten 1920'de mezun oldu, askeri tıbbiyeyi bitirdi. 1932'de askeri tabib olarak katıldığı şark isyanı tenkil harekatında asiler eline düşerek vahşiyane şehit edildi. menemen'in kubilay'ı gibi, hatırası kutlanacak, ağrı'ya yahut karaköse'ye abidesi dikilecek bir şehittir.
sevme nedeni olarak uydurdukları fransız işgal kuvvetleri komutanının mektubu yalandır.ayrıca Jean-Pierre DUMOULIN diye bir komutan da fransız ordu tarihinde yoktur.
sebebi yoktur veya herşeydir. kelimelere, kitaplara, tarihe sığmaz. başarıları, kupaları tabiki önemlidir ama asıl sebep bu da değildir. tarihini okursun gurur duyarsın, zaferleri izleyip göz yaşı dökersin. bazen formayı sırtına geçirip ayna karşısında tezahürat eden bir çocuk olursun. tanıştığın kıza ismini sormak yerine hangi takımlısın diye sorarsın. hayatında hep ilk sıralarda olur galatasaray engel olamazsın.* ''bizi sevenleri üzmeyelim baba'' ,''ben galatasaray'a inanıyorum'' diyebilmektir, 'ya ben ya galatasaray' diyene* ''galatasaray... o daha vefalı'' cevabını vermektir. değişik bi şeydir bu.. anlayan anlar, anlamayan da fazla kasmasın kendini..
''Bu Ülkede Hem Sporun Hem irfanın Ecdadıyız"
galatasaray ı sevmek için somut tarihi gerçekler mevcuttur. galatasaraylı sporcu ve öğrencilerden oluşan şehitler listesi buna örnektir. trt arşivlerinde milli mücadele konulu bazı dizilerde mekteb-i sultani nin milli mücadelede nasıl rol oynadıklarını, düşmanla göğüs göğüse çarpıştıklarını görebilirsiniz.
ancak diğer yakanın kulübünün böyle somut gerçekleri bir yana işbirlikçileirn takımı oldukları aşikardır.zira işgal kuvvetleri komutanının adına düzenlenen bir turnuvaya katılarak işgali tanıdıklarını ortaya koymuşlardır.sultani gençleri ingiliz milislerin cephanelerini basarlarken aynı ingilizlerin donanma kuvvetleriyle toprak sahalarda futbol oynayanların kulübünü yanyana koyup değerlendirmek bile böylesi bir konuda hatadır, hata ötesidir.
ayrıca mustafa kemal atatürk ün iki defa galatasaray maçına bizzat gelip izlemiş olmasına rağmen ,sırf insanları kandırıp bazı şeyleri yalan dolanla empoze etme uğraşında olmaması da galatasaray ın sevilme sebebplerindne biri olarak sayılabilir.ki bu durumda gayette mustafa kemal in galatasaraylı olduğu iddia edilebilinirdi.
fenerbahçeye koşulsuz senede 3 den fazla puan vermesi ve forma renkleri ile süper ligin renk cümbüşünü artırması.
sözümüzüde çok iyi dinlemeleri. bu sene morsunuz seneye pembesiniz demiştik oldu.
en önemli sebeplerinden biri bazı gerçeklerdir.zira galatasaray sultanisi öğrenci ve sporcuları düşmana toprak sahada değil cephede meydan okumuştur.o dönemlerde düşman kuvvetleri komutanının adına düzenlenen dostluk turnuvasına katılmakla değil ingiliz milislerin cephanelerini basmakla meşgul olan sultani gençlerine bok atmaya kalkmak ayıbın ötesidir.
Galatasaray renklerinden dolayı sevilmez. aynı renkler başka takımlarda da mevcuttur. galatasaray başarılarından dolayı sevilmez başkalarıda başarabilir. galatasaray sahip olduklarından dolayı sevilir. kurucusundan dolayı sevilir, futbolcusundan dolayı sevilir. armasından dolayı sevilir. bu sevdaya bir beden adanır...
