ultraslan grubu temsilcilerinin florya'ya oyuncuları ikaz için girmesine göz yuman ekip.
sonra kalkıyorsun ntvspor spikerine küfür edildi diye 'takımı bırakırım' diye taraftarı tehdit eden ergin ataman olayında 'şubeyi kapatırız haaa' diye taraftara sopa gösteriyorsun aklınca. üstelik daha da beteri yanlış yaptığını anlayıp gününü devirmeden bir kaç saat içinde kaldırıyorsun o bildiriyi.
en son da ultraslanın malum açıklaması üzerine bir bildiri daha yayınlıyorsun. sözde misilleme.
şimdi bizim yönetim maşallah icraat değil bildiri yayınlama konusunda uzmanlaştı son zamanlarda. tff'ye yönelik yabancı meselesi hakkında sene başından beri sayısını unuttuğum kadar bildiri yayınlıyorlar ama icraat yok. seneye 5+0+3'ün devreye girip girmeyeceği hala belli değil.
florya'ya sokup oyuncuların kulağını çektirdiğin kitle ile ters düşüyorsun ama yaptırım uygulamak yerine yaptığın tek şey yine resmi siteden açıklama yayınlamak.
kardeşim sizin işiniz paso bildiri yayınlamak mı yoksa meselelere somut şekilde yaklaşıp olayları çözüme kavuşturmak mı? bir karar verin artık.
onların ben varya cok sacma bir hareket yaparak fatih terimi ya fatih terimi gondermiş bir yonetimdir.adam turkiye yi tanıyan turk futbolunu yakından bilen adamdır.simdi biz bu adamı gondererek cok sacma bir iş yaptık kim gelirse gelsin isterseniz mourinho gelsin olmaz tutamaz sonucta takımı yonetmesini bilen bir adam futbolcularla bagı iyi olan biri gitti şimdi yeni hoca geşecekte takıma alışack takımı tanıyacak gerçekten çok işimiz var yazık oldu Galatasaraya yazık oldu şampiyonlar ligine
galatasaray değerleri zarar görüyor diye efsane olmuş bir teknik adamı "eleman" gibi göndererek büyük bir ayıba, hataya imza atmış liseli topluluğu.
bir efsaneyi böylesine göndermek galatasaray değerleri nin neresinde yer alıyor acaba.
gönderme demiyoruz lisesiler bu şekilde göndermeyin diyoruz.
kulübü holding gibi yönettiği için başarıya ulaşan yönetim.
iki yıldır sportif anlamda sınıfta kalmadığı da gözler önünde.
kaldı ki, artık spor kulüpleri duygularla işlemiyor. endüstriyelleşme söz konusu... ünal aysal başkan olduğu ilk gün konuşmasında "ben futboldan, basketboldan anlamam, ben şirket yönetmekten, ekonomiden ve insan yönetiminden anlarım, bu yüzden çalışacağım kişilerin alanında en iyi olmasını isterim ve uzman insanlarla çalışırım" dedi.
bunu da yaptı ve yapmaya da devam ediyor.
galatasaray kulübü yapısı gereği çok fazla kurumsallaşamadı. bunun da sebepleri malum. ancak avrupa'da yeniden söz sahibi olmak istiyorsak kurumsallığa daha çok önem göstermek zorundayız ki bunu da başarıyoruz.
kulübü bir holding gibi yönetmeye çalışan yönetimdir. tüm branşlarda, psikolojiyi ve duyguları hesaba katmak zorundasındır. bunun bilincinde değil hiçbiri. para kazanmayı biliyorlar, siyaseti iyi biliyorlar. gerçek yönetici duruşu sergiliyorlar. ancak, teknik olarak gerekenleri göremiyor, bu kapsamda gelen fikirlere önem vermiyorlar sanki. avrupa'da kalıcı olmanın yolu kuvvetli bir kadro kurmaktan ve sistematik hareket etmekten geçer. mesela basketboldaki şampiyonluk tesadüf mü, değil mi, göstermek gerekir. bence ekonomik anlamda çok doğru yoldayız, fakat sportif anlamda sınıfta kalacağız gibime geliyor.
2013-2014 sezonunda transferde sıçan yönetimdir. açık ve sol bek lazımken, yumurta kıça dayanınca brumayı almış, baltaya güvenerek rierayı yollayıp sol bek transferi yapmamıştır. real madrid ve juve ile oynayacağımızı hesaba katmadılar galiba.
ultraslan gibi asalak bir grubu tribünden kovacağına, kombine satışları sırasında tribün kapatıp pegasus altı komple ua'ya veren yönetimdir. umarım hatalarından dönmeleri uzun sürmez.
6+0+4 kararının suçlularındandır. 1 senedir belli olan konuyu son 1 ayda değiştirtmeye çalışırsan elinde böyle patlar. bir yıl önce tepkini koyacaktın ya da avrupa birliği ile ilgili başvurunu yapacaktın. şimdi uğraş dur bakalım. umarım daha fazla gecikilmez futbolculara avrupa birliği pasaportu için gerekli adımlar bir an önce atılır.
Artık galatasaray liseli olanları tasfiye etmesi gereken yönetim. Bazı örümcek beyinli gelenekçiler yüzünden takım ileri gidemiyor. Bu örümcek beyinliler kendilerinin yapamadığını ünal aysal yapınca da huzursuz oluyorlar. Başarı için değişime açık olmak şart ünal aysal gibi.
bu kadar parayı nereden buluyorlar merak ediyorum. umarım galatasaray yönetimi, özellikle başkan ünal aysal, şu an taraftarı mutlu edip ilerleyen yıllarda borç batağına sokmazlar...
meloyu alamadı diye yerden yere vurulan yönetimdir. tabii burak'ı , hamit'i amrabat'ı babam aldı ya. iddia ediyorum şuanda ki galatasaray yönetimi son 15 - 20 yılın transfer ve sportif duruş yönünden galatasaray tarihinin en iyi yönetimidir.
tanım: şampiyon takıma ve bütün sezon takımının arkasında desteğini bir an olsun esirgemeyen taraftara ayıp eden yönetimdir.
sezonu her ne kadar yarım puanla şampiyon bitirmiş deselerde normal sezonu en yakın rakibinin 9 puan önünde şampiyon bitiren bir takım , ortalama her maça gelen 35000 kişilik taraftar kitlesi görevini yerine getirirken galatasaray yönetimi gelecek sezonun planlamalarında cimri bir yönetim sergilemektedir. transfere iyi başladık demek için alınan dany ve sonrasında alınan umut bulut , gelecek sezon şampiyonlar liginde boy gösterecek galatasaray için yeterli olmayacaktır. avrupa'ya ayak bastı parası , şampiyonluktan gelen büyük kazançlar olduğu ortada.yönetim ise 3'ün 5'in hesabında. melo'ya indirim yap diyorsun. her adamın piyasası bellidir. evet takım içi büyük bir olay yaşatmış olabilir o zaman tavrın farklı olmalıdır. ya adamı tamamen bırakırsın ya da olduğu gibi kabul edersin. ucuza kaçmak için küçük hesaplar yapıp oyuncuları elinden kaçırma konusuda rekor kıracaklar. bir zamanlar türkiye'de şampiyonlar ligi denildiği zaman akla gelen tek takım galatasaray ken ne yazık ki 10 yıldır ortada olmayan bir galatasaray var. bu gerçek ortada dururken ve eline avrupa'da yeniden başarı ve kendini ispatlama fırsatı geçmişken yönetimin bu denli cimri davranması inanılır gibi değil. bir an kendilerine gelmelerini dilerim.
