Hamza hoca' dan daha çok istikrarsız gidişatta payı olan yönetim.
Savunmayı baştan aşağı yenilemesi gerekirken sadece bir as, bir yedeği kadroya dahil eden Hamza hoca değildir.
Takımın en iyi defansif orta saha oyuncusunu transferin son günü gönderip yerine getirilmesi gereken oyuncunun evraklarını yetiştiremeyen Hamza hoca değildir.
Herkes Galatasaray' ın pivot santrafor ihtiyacını görürken pivot santrafor transferi yapmayan Hamza hoca değildir.
" Yıldız transferleri yapacağız " deyip ( çoğul ifade kullanıp ) sadece Podolski' den başka futbolcu getirmeyen Hamza hoca değildir.
Kısacası düşüşte ilk sorumlu Hamza hoca değildir.
olmayan yönetimdir. oluşturabildikleri takım vasfı taşımayan ve başına verdikleri büyük takım direktörü vasfı taşımayan hamzaoğlu olan güruh bu hafta başakşehiri bile ali-cengiz oyunu olmazsa yenemeyecektir.
hamza hocadan nefret etseler de ona muhtaç olan ekip.
hamza hamzaoğlu bugün 'bırakıyorum' dese elini ayağını öperler sırf kolpadan. çünkü o gittikten sonra okların kime döneceğini biliyorlar. 'o kaldığı sürece takımın başında biz her türlü rahatız' diye düşünüyorlar. klasik.
ya zaten duygun hoca bıraktığı gün mevcut tayfanın başını ve içini kendi kafasına göre dolduranların temel amacıydı bu. bilerek kasıtlı ve planlı bir şekilde başarılı olmamak üzere oturtuldu bu arkadaşların hepsi o koltuklara. bu böyle abi. nasıl aysal'a 2. yönetim kadrosunu kendi kafasına göre kurmasına müsade edilmediyse ve yarını, yapabilecekleri belli ısmarlama bir ekip kurulup eline liste tutuşturulduysa bu da o hesap. herkes biliyor ve görüyor bunu.
camianın hem iç dinamikleri hem dış dinamikleri açısından mecburdular buna. galatasaray bu sene başarılı olmamalı. bunu camia dışındakilerden çok içindekiler istedi. net yani.
ambrabat'ı satıp, bruma'yı kiralayıp, sağ kanatta umut bulut beceriksizini izlememize neden olan çapsız yönetimdir.
jem karacan diye ingiltere ikinci liginde kadroya dahi giremeyen bir adama yıllık 600.000 euro garanti para vermişlerdir.
bu sene boş kalsa anadolu takımları dışında kulüp bulamayacak sabri sarıoğlu'nun ücretinde zam yapmışlardır.
ekstradan; melo ve telles'i yollayıp bu gün yıllarca konuşulacak bir transfer rezilliğine imza atmışlardır.
telles'in yokluğunda, carole'nin ise kart cezalısı olduğu hafta muhtemelen çamdal ya da balta sol bekte oynayacaktır.
4 yıldır üst üste şampiyonlar ligi'nde oynayıp bir çeyrek final, bir de 2. tur gören takıma sponsor bulamamışlardır, 4 yıldır avrupada adı geçmeyen ezeli rakip ise yandex ile anlaşmıştr hatırlatalım.
iki aydir transferler geliyor transferler geliyor diye diye taraftari kandiriyorlar. simdi de cikmislar 15 milyon avro açığımız var transfer yok diyorlar. e be dalyarak paran yoksa sabri ye durduk yere % 60 ZAM Yapan ebem miydi? senelik 110k ya oynayan bilal kısa ya 800k lık sözleşme imzalatan ebem miydi?
evet ne kadar galatasaray düşmanı olduğunu bir kez daha gördüğümüz yonetimdir.
ergin ataman ın maaşını akıl almaz bir biçimde düşürüp, allah in faydasizi sabri Sarıoğlu na % 60 zam yaptıktan sonra şimdi de sneijder in 4.5 milyon avroluk maaşını 3.2 milyona düşürmeye çalışıyormuş.. hayırdır yekta ya zam mı yapacaksınız? eray ın maaşını 3 e mi katlayacaksınız?
olum bak sabrımızın sınırlarını zorlamayın. sizi rezil ede ede gonderirirz o koltuktan!
ulan ekonomik anlamda bu kulübün sırtı hic mi yerden kalkmayacak? her sene mi amatör subelerde dalga konusu olacagiz? her sene mi karı kılıklı futbolcular aglamasin, takima kusmesin diye kamyon dolusu para verecegiz. sizin bir duruşuz yok mu lan? sizin bi cizginiz yok mu lan?!
makam, mevkii sahibi insanlardan olusan topluluk. Her ne hikmetse hikmetse ne bu makam mevkii, ne de isimlerinin başlarındaki unvanlar mantikli dusunmeleri icin yeterli. Utanmaz, arlanmaz insanlardan olusuyor bu topluluk. Spor kulubu adi altinda yönettiğini sandiklari camianin futbol takimindan ibaret oldugunu sanip, gerisini umursamiyorlar. Hoş, sadece futbol takimini bile düşünüp, onu bile yonetemiyorlar. Ulan sen cikarip cebinden verirsin arroyo gibi sporcunun maasini, su rezaleti yasatmazsin bizlere. Yazık, cok yazik. Her yerde felsefeden, galatasaray orflerinden bahseden insanlarin; bu faktörlerden en ufak da olsa nasiplenmemesi ne büyük ironi.
kendimi bildim bileli egolu bunaklarin elinde olan yonetim. sidik yaristirmaya gelince en ondeler ama iş yapmaya gelince " o yonetim böyle yapmış şu yönetim böyle yapmış.. ben nasil iş yapayim" dalyarak! o zaman girme yonetim işine..
turkiye nin en iyi okulundan nasil bu kadar yuksek egolu vasifsiz bunaklar cikiyor gercekten sasilacak iş.
hatırladıklarımdan en kötüsü adnan polat yönetimi ve sonraki de bu duygun yarsuvat yönetimi. böyle basiretsiz bir yönetim olamaz! hüseyin altuğ taş'ın satılması ise son damla! yeter susun, konuşmayın sağda solda!
takımın başına disiplinli ve dediğim dedik bir teknik adam getirmeleri şarttır.
hiç bakmayacaklar yok yerlilerle iyi diyalog kurarmış, yabancıları iyi idare edermiş falan filan diye. takım komple zıvanadan çıkmış bir halde şu an.
türkiye'yi tanıyan uysal ve uzlaşmacı bir yerli teknik adam yerine, arıza ve sahada eli belinde gezen ruhsuzların analarını ağlatacak yabancı bir hoca ile anlaşmalılar bir an önce.
bu takım terim'den sonra uysal teknik adamlarla çalışmaktan mayışa mayışa bu hale geldi. yemişim 4. yıldızı takım koşsun, mücadele etsin amk.
galatasaray camiasının gücünün ve etki alanının farkında olmayan, olamayan ekip.
sadece bunlar değil üstelik senelerdir bu böyle.
bunu diyince 'la size aziz gibiler müstehak' tayfası başlıyor zılgıta. burada bahsedilen şey bu tokat yemeye gönüllü ve suskun hal. sen her tokat yediğinde kendi kendine söylenmekten başka bir bok yapmaz hatta bu durumu 'kaderimiz bu işte' zihniyetiyle avunmaya devam edersen daha çok dayak yersin.
aziz neden bu kadar güçlü? sırf kurduğu ilişkiler sayesinde mi? her fırsatta siyasi otoriteyi kitlesiyle tehdit edebildiği için. bizim ne yapılırsa yapılsın o sözde ülke menfaatleri uğruna düzene ses çıkartmayacağımızı, bir yerde ülke menfaatleri gereği kesilecek haklı haksız her faturaya boyun eğeceğimizi bildikleri için böylesine fütursuzlaştıkça hadsizleştiler senelerdir.
bize her ne olursa olsun camiasının gücünün farkında olan yöneticiler lazım. galatasaray'ı kayserispor kadar bile devlet katında ciddiye alınmayan bir kulüp olmaktan çıkartacak, işini bilen yöneticiler.
