bu kadar özgüvenli taraftar grubu görmedim. özellikle kadrolu hakemlerine olan aşırı güvenleri ile sportif anlamda sadece yerel olarak oldukça ileride olmaları bu güveni arttırıyor olabilir. ama gel gelelim ülkede bu kadar bariz başarılı* olmasına rağmen, avrupadaki durumlarına. işte orada da aşırı özgüvenli olmalarına rağmen kadrolu hakemleri olmadığı için gereken başarıyı sağlayamıyorlar. yerel ligde onların daha gerisinde olan takımlar sürekli daha iyi sonuçlar alıyor.
ama yönetimleri gerçeği görmüş olacaklar ki yabancı hakem atamasıyla bir titreme, bir hoplama geldi. avrupa da iki maç kazandı diye avrupa şampiyonu olacaaam diyen ama ligin tozunu attırırken avrupa'da köy takımlarını yenmeyi başaramayan okan'cığım da kendi takımı yerine sahada rakip kalecilerin içtiği su sayısına, ve çimlerin uzunluğuna odaklandığı için alınan olumsuz sonuçların devam etmesi muhtemel.
keşke lehlerine verilen kasıtlı hakem kararlarını da paylaşsalar da ne kadar adil olma yaklaşımında olduklarını görsek. ama adama gösteriyorsun bak burada kasıtlı olarak hakem kart vermiyor diye, diğer takımlara da oluyor diyor.
şu an için için kor kor kaygıdan deliriyorlar.
burada şampiyonluk giderse
çok fena rezillik olacak.
görünen oyun, takımın ruhu, yönetimin dereden ekibi çıkaramaması bunların tamamı göz önüne alındığında, bu takım daha puan kaybedek, bu kesin ama bu erime nerede duracak. durabilecek mi.
bu erime ile takım şampiyonluğu kaybederse,
çok büyük madara olma korkusu herşeyi gölgeliyor.
fenerbahçenin oyunu kenetlenmesi inancı da onları korkutuyor.
artık her hafta sonu puan kaybı olacak mı diye kara bulutların altında yağmurda ıslanıyorlar.
bakalım ne olacak, bu erime duracak mı?
durdurabilecekler mi ?
yada...
alisamiyen de, yeni açık tribününe gömüldü. 17 kişilik ekip.
çoğu haznedar, güngören çocuğu...
her türlü sağlam çocuklardı. o biçim makara.
arıza çıkmazsa salça değillerdi kimseye.
bayrampaşa ve kasımpaşalı olanlar emekçi, harbi delikanlı aslanlardı.
feriköylü o.. evladı vardı birde. ona hakkım ebedi haram!
hepsi öldü bende.
tribüne gömüldü.
mazi oldu.
Ligin sefiri olan, tek büyük oldukları için sürekli taşlanan ve iftiralara maruz kalan, algı oyunları ile mücadele eden, ancak yılın sonunda hak ederek şampiyonluk kutlayan taraftarlardır.
Fenerbahçe taraftarından farkı işler yolunda gitmediği zaman yönetimi de, direktörü de gönderir. Gerekirse maça gitmez ama yine de gönderir. Padişahlık yerine demokrasiyi tercih eder.
Fenerbahçe'ye bakıyoruz abi siz napıyorsunuz merak ediyorum. 6 yıldır başarısız bir yönetim ve yapılaşma var ama hala ses etmiyorsunuz.
liverpool olomouc gala gibi şizofren nickler alıp kendilerini ak kaşık olarak gören taraftarların olduğu oluşum.
neyse biz fred, amrabat, ismail, medina, szymanski falan nasıl orta saha kurgusu yapsak diye düşünürken sen sergio oliviera'yı içind aman elinden çıkarmaya çalış.
play off kararı "ağustos" ayında alınmıştı. daha önce defalarca haber kaynakları ile paylaştım burada. tabi sizin iddianıza göre ağustosta lig "ortaya" gelmiş ise başka.. bir yalan uyduruyorsunuz kimse inanmıyor ama o yalana inanan bir tek siz oluyorsunuz gene çok ilginç.
geneli bu görseldekine dönüşmüş taraftardır. özellikle doksanların başlarında doğup uefa+süper kupa üzerinden galatasaraylı olanlar. bir şımarıklık bir kibir bir üstten bakmalar bir diğerlerini beğenmemeler..
kibir kısmı bir yana "kör adama" izletsen ayıplayacağı şeyleri bunlar sürekli aklıyorlar. en basitinden geçen sezon 102 puan "aldırıldı" kendilerine ama hem geçen sezon hem bu sezon avrupada ne hallere düştükleri ortada. buna rağmen hala geçen sezon fenerbahçe kollandı ona rağmen şampiyon olduk diyebilecek kadar 1 mb lık zeka gösterileri yapıyorlar.. young boys maçının daha 12.saniyesinde icardi kendini yere atıp hakem penaltı vermeyince yaşadığı şaşkınlık ve girdiği şoka bir baksalar geçen sezon hakemler kimi kollamış net anlayacaklar ama işte.. veya torreira denilen yerden bitmenin itirazdan sarı kart yiyince yaşadığı şaşkınlık. veya abdülkerimin kırmızı kart görünce "kırmızı kart neymiş ya yeni mi çıkmış ?" şaşkınlığı..
başarısızlığa karşı her daim reaksiyon alan, defalarca başkan değiştirten, yenilenen yönetimiyle şampiyonluğa en fazla 3 sene hasret kalmış, akıllı bilinçli taraftar grubudur.
20 sene aynı adamlara koltuk veren, suni gündemlerle uyutulduğunun farkında olmayan, hikayelerle, küçük zaferlerle avutulabilen bir topluluk değildir.
Neden memnun olmadıkları gayet açık olan taraftar grubudur. Zati haram haram kazanıyoruz, buna rağmen Fener'in ismi altında neden eziliyoruz psikolojisi zor bir şey gerçekten. 10 senedir şampiyon olamayan, 16 senedir Şampiyonlar Ligi'ne gidemeyen takımın ismi kendilerinden nasıl olur da önde olur, bunu hazmedemediklerinden memnun olamayan ve anlamakta güçlük çeken taraftar grubudur. Tespit budur.
Ki bu takım şu haliyle parma maçı ve özellikle Beşiktaş maçı ile bu sezon bir halt olmayacağını gösterdi
Young Boys faciasına kadar yönetim ne yaptı?
Ben yönetimin daha çok florya'ya odaklandığını düşünüyorum.
Ki bu evet gelecek vaat etse de bir o kadar da riskli olduğunu düşündüğüm bir proje.
Kimilerine göre erden Timur'un bile ters düşme sebebi.
Ki bu iki senelik başarıyı getiren kadro dursun Özbek eseri değil erden Timur'un eseri idi.
Ben dursun başkanın bu işi halledebileceğine inanmıyorum..
Kulübe daha büyük zararlar vermeden okan'dan önce başkanın istifa etmesi gerektiğini düşünüyorum.
Şurada adam gibi bir başkan olsa teknik adam gidin City tutun da diyemezdi.
Fatih Terim'in bir sözü vardı;
Bu takım elbette kaybedebilir ancak kaybederken bile taraftarın izlemekten keyif alacağı, saygı duyulan bir takım olacaktır şeklinde.
işte Galatasaray budur.
Dna'sı budur, genetiği budur.
Bundan uzaklaşan fatih terim de olsa, Okan buruk da olsa gönderilir.
Hele ki beğenmeyen City tutsun diyen bir teknik adam zaten bu geleneğe sahip dahi değildir.
Ah okan'ım ah, Avrupa'da taktik oynayabilen tek takımı rahat yenemedin kaç senedir.
Molde, Zalgiris terletti; Young Boys, Kopenhag, Prag içimizden geçti.
Ama beyefendi memnunmuş, gidip City tutacakmışız.
Erden Timur'un kurduğu devasa kadro ile iki sene yürüdün, bu sene Beşiktaş'tan 5 yedin.
Aynı kadro seni 10 sene götürür mü sandın?
Fenerbahçe derbisi geliyor, korkum bir facia daha hiç uzak değil.
Ve kimse kusura bakmasın Galatasaray geleneğini hiç kimse için terk etmez.
Galatasaray'da itibara zarar veren gönderilir.
Şimdi Okan istifa etmedi ya, gidişat kötüye gittiği zaman seyredin.
Bundan sonrası artık taraftarla zıtlaşmak olacak.
Belki şimdi gitse kendini biraz daha geliştirip gelebilirdi. Biz de 2 sene için teşekkür edecektik.
Ama Galatasaray'ı deneme tahtası sandığı için geri dönemeyecek şekilde yollar ayrılacak bu defa.
Getirin oradan Okan'a bir devasa kadro daha, kaos içinde olan bir Fenerbahçe ve birkaç Anadolu takımı daha.
Şov yapacak.
Şu takım yabancı oyuncu sınırlamalarına rağmen azıcık iyi kadro ile şampiyonlar Ligi'nde çeyrek final oynuyor ve aslanlar gibi oynayarak eleniyordu.
Young Boys kim amk, Prag kim, Kopenhag kim.
Bir manu yendi.
Onu da o sezon Kopenhag 4 atarak yendi amk.
bir de fenerbahçe ve beşiktaş taraftarındaki hata olan özeleştiri azlığı hatasının bir başka versiyonuna özeleştirinin suyunu çıkartarak imza atan bir gruba sahip taraftar. adamlar nasıl toz kondurmuyorsa biz tam tersine yerden yere vuruyoruz. ben yıllarca dostluk diyerek fenerbahçe ve beşiktaş fanatiklerinin umursamayıp kolayca kırdığını ve özeleştiriden çoğunun uzak olduğunu görünce '' ee yetti be '' diye özeleştiriyi falan bıraktım. kimsenin umrunda değil ki, ne uğraşıyoruz ?
Galatasaray'da başarısızlık yoktur.
Kaybetse bile saygı duyulan bir takım olacaktır Galatasaray.
Kazanacak takım tutma kaygımız olmasa Fenerbahçe ya da Anadolu takımı tutardık.
Ancak bu takımın gelenekleri vardır.
Siz de bunu öğrenin.
Bu takımda bu takımın prestijini hiç eden kimseye vefa gösterilmez.
iki sene içerisinde Young Boys, Kopenhag, Prag içinden geçmiş. Hiçbiri takım değil şunların.
Hele prag'dan 4 yediği sezonu başarılı bulup daha başarılısını isteyen Manchester City tutsun diyen bir teknik adamı bu gelenek asla kabul etmez.
Bizim başarı kriterimiz Anadolu kulüplerini ezmek değildir.
Bu takım tarihinde de ilk kez üst üste şampiyon olmamıştır.
Ta aksine Okan buruk kendisine verilen devasa kadro sayesinde iki sene şampiyon olabilmiştir.
Taktik oynayan her takım ise kapasitesi fark etmeksizin bizi kevgire çevirmiştir.
Geçmişin başarı mimarlarına çatır çatır borcu olan taraftar. Sadece geçen iki sezon değil, 1996-2000 arası için okan buruk’ a vefa duymak şarttır. Günümüzde galatasaray taraftarının arasında sabırsız ve memnuniyetsiz, asla beğenmeyen bir taraftar profili ciddi biçimde arttı. Hamza hamzaoğlu’ nun ardından okan buruk’ a da ilk başarısızlıkta bir sürü haddinden ağır eleştiri geldi. Bunun yanlış olduğu da tartışılamaz.
