israilli Siyonist işadamı Sami Ofer 3 Haziranda evinde ölü bulundu. Türkiye’ye olan özel ilgisi bilinen Ofer'in Başbakan Erdoğan ile olan ilişkisi ise hep tartışma konusu olmuştu.
israilli işadamı Sami Ofer 3 Haziran günü evinde ölü bulundu. Ölümü ile ilgili spekülasyonlar ise hala sürüyor. Bunun yanında AKP iktidarının, israil Başbakanı Netanyahu'nun arkasından "Tam bir siyonistti ve diğer siyonistlere bağlılığını hiçbir zaman unutmadı" dediği Ofer ile aralarının iyi olduğu, birçok ihalede kendisine kolaylık sağladığı biliniyor. israil basınının, "Mossad'ın Truva atıydı" dediği Sami Ofer, AKP tarafından Türkiye'de hep koruyup kollanmıştı.
Tayip Erdoğan ve Ofer’in gizemli ilişkisi
Başbakan Erdoğan, Mart ayında 'istanbul Shopping Fest'' açılışında yaptığı konuşmada, Galataport projesinden bahsederek yargının “önlerine bariyer” kurduğunu ifade etmiş, aynı zamanda Haydarpaşaport’u da sayarak bu projelerin çok faydalı olacağını, ilerleyen zamanda süreci tamamlayacaklarını belirtmişti.
Galataport’un ihale süreci çok tartışmalı geçmiş, o günlerde Başbakan Erdoğan ve Sami Ofer arasındaki ilişkinin içeriği kamuoyunda tartışma konusu olmuştu.
Tüpraş’ta da yüzde 14.76’lık hissesi bulunan Ofer Ailesinin Galataport ihalesi süresince iktidar ile ilişkileri konusunda çeşitli tartışmalar olmuştu. Başbakan Erdoğan’ın Sami Ofer ile görüştüğünü önceleri inkar etmesi ve “Ofer’le ne Başbakanlıkta ne de başka bir yerde görüşmem olmadı” şeklinde açıklama yapmasının ardından, televizyonda ‘Ofer ile ilk görüşmem Davos’ta oldu’ şeklindeki beyanı şüpheleri daha da artırmıştı.
2005 yılında 3.5 milyar dolara gidecekken vatansever devlet büyüklerimiz danıştayda işi piç ettiği için bugün bu kadar ucuza gittiğinden bir haber olan yazarların bahsettiği peşkeştir.
edit: 3,5 milyar dolara gitmesi de açık bir suistimaldi arsızlar mahkemece bozulan satışın değerini iyileştireceklerine ihaleyi iyice kurup, bu sefer suistimalin bokunu çıkarmışlar. galata civarının kartpostalını bile görmemiş herhalde bazıları ki ilk ihale iyiydi diyebiliyorlar.
bu ihalenin altına imza atanı hukukun işlediği bir ülkede 30 sene içeri tıkarlar.