yıllar önce birlikte çıktığım biri vardı. evlenmedik. gerek duymadık.
ancak istanbul için vazgeçilmez bir alan. manzarası çok hoş. müze kart ile bedava. çıkması keyifli. inmesi daha keyifli.
Üç sene önceki istanbul ziyaretimde yaklaştım bu dünyaca ünlü, görkemli, tarihi kulenin yanına ve kabe'ye dokunur gibi duvarına dokundum. Sonra da dokunduğum elimin fotoğrafını çektim.
Kiminle çıkarsan onunla evleniyormuşsun. O yüzden biri çıkalım diyince galeyana getiriyorum mazaallah tam net olmadığım biriyle çıkarım efsanesi gelir bana seker. Öyle bir şanssızlık mıdır şans mıdır bilmem. O sebeple evleneceğim kesin olan adamı kolundan tutup garanti olsun diye çıkarmak daha mantıklı.
istanbul’un her yerinden buraya bakıyorduk. Kuleden izlemek nasıldır acaba diye düşünürdüm. Bu sene ilk kez çıktık biriyle. iki saat inmemişiz. Değerrrr.
Evvel zaman içinde tulumbacılar bu kulenin tepesinde nöbet tutarmış. Yangın çıkarsa haberimiz olsun gidip söndürelim diye. Devlet bu iş için onlara aylık 25 akçe maaş bağlamış. Fakat yangın çıkar da söndürme işlemi başarıyla ifa edilemezse geciken her saat başına 40 falaka değneği yerlermiş.
Kaynak: ihsan Oktay anar puslu kıtalar atlası isimli romanı.