insan bedeninin somurusunun ust safhalarda yasandıgı sacma yarısmalardır. curumus toplumumuzda buyuk ragbet gormesinin nedeni artık insanların sekilcilige onem vermesi ve bos guzellik* uzerine yorum yapmanın deger kazanmasıdır.
kızlarımızdan bir mayolu bir de portreden midir nedir ordan fotograf isterler. fotograflardan anlasıldıgı kadar oh bu tasmıs, oh gote bak, goguse bak diyerek secilirler. ardından secilen kızlarımız reklam amaclı olarak 5 yıldızlı otellerde konaklarlar bakın ne kadar mutluyuz superiz imajı altında ana haberlere cıkarlar aynı zamanda bu otelinde reklamını yaparlar. daha sonra guzellerden kazanırlarsa ne yapacakları konusunda bir kac cumle isterler kızlarımız ise curumus organizasyondan cıkan curumus unvanlarıyla aslında hic bir sey yapamayacaklarının farkında olmadan ya da farkında olarak buna inanmak istemedikleri icin oyle davranarak dunya barısına katkıda bulunacagım afrkaya gidecegim gibi sirin vaatlerde bulunurlar. daha sonra jurimiz guzelleri secerler elenenler salya sumuk aglarken kaanan altta kalmaz o da aglarç ertesi gun ana haberlerde karsımıza guzellik yarısmasının sonucu cıkar 5 dakikadan az olmamak uzere izlemeye zorlanırız. bende derim ki ' her kusu siktik bir leylek kaldı'.
insanların güzellik anlayışının bir kalıba sokulmasına sebep olan etkinliklerdir.
eskiden bir kadın; bakışı, gülüşü,saçları en önemlisi zekası gibi özellikleri ile değerlendirilirdi. kilosu ya da vücut ölçülerinin önemi yoktu. güzellik yarışmalarına katılan kızların vücut ölçülerinin 90 60 90 gibi olmaları isteniyor. insanlarımız da bir kadının güzelliğini vücut ölçülerine bağladılar. güzel olsun düşünmese de olur mantığı gelişti anlaşılan...
entel dantel ortamlarda izlenildiğinde " kadın vücudu kapitalizm tarafından kullanılıyor , kadın cinsel bir obje dışında bir bireydir de ayrıca falan " denilen ama kafa dengi ortamlarda izlediğinde libidonun yükseldiği yükseldiği yükseldiği ... yarışmalardır. ayrıca bu yarışmalardan sonra evlenme cüzdanında garanti ve iade şartlarını arayan çok türke rastlanılmaktadır.
baştan sona saçma bir yarışmadır. ama dur bir dakika, yarışma mıdır gerçekten?
neyi yarıştırıyorlar ki? güzelliği mi? peki bu nasıl gerçekleşiyor? güzellik bir marifet midir? ya da bir beceri? güzel olmayı başardığı için mi taç takılır birine? güzellik insanın kendi imkanlarıyla elde edebileceği bir başarı mıdır? değildir pek tabii ki.
hem denmiyor muydu "güzellik görecelidir" diye. o zaman, "en güzeli bu" diye bir şey seçilebilir mi. o taraftan bakarsak da saçma bir şey bu. her haliyle saçma.
doğuştan gelen özelliklerin yarıştırılmasıdır. kısacası saçmadır. sözde batı uygarlığının insanları kategorize edip, şekillendirdiği ve güya çağdaşlık diye yutturduğudur.
orta çağ avrupasında erkek köleler duvara bağlanarak satılırken kadın köleler için yarı çıplak yürüyecekleri bir podyum hazırlanır ve bu podyumda yürütülüp seyircilerin verdiği puan doğrultusunda fiyat biçilerek satılırlardı. 1. olan kadın köle saraya, diğer yüksek puanlılar ise zenginlere satılırdı. bu size de bir şey hatırlattı mı?
ha şimdi haklı olarak diyeceksiniz ki: "köleler rızasız, mankenler ise kendi rızasıyla bu duruma düşüyorlar." tam tersine, fakirlik ve pislikten sürünen güzel kadınların aileleri kızlarını köle satıcılarına gönüllü olarak verirdi...
velhasıl kelam güzellik yarışmaları, temelini orta çağın kölelik sisteminden alan ve modernize edilmiş ilkel bir kölelik sistemidir.