turkcell bu aralar türkiye'nin en kıl olduklarını reklama buyur etmeye kararlı galiba.
bu çakma şımarık insan da bu furyanın bir sonucu olarak turkcell reklamında oynuyor.
iddialara göre; eşinin başka bir kadından çocuğu olduğu söylenmektedir. kendiside twitter daki sayfasında; açıklama yapması gereken ben değilim demiştir.
GÜLBEN BiLiYOR MU?
iddialara göre; Mustafa Erdoğan, 2 yıldır "Anadolu Ateşi" dans grubundaki bir dansçıyla yasak aşk yaşıyordu. Erdoğan, birlikte olduğu iddia edilen dansçı aşkından yaklaşık 1 yıl önce baba oldu. Yine iddialara göre; eşinin dansçı sevgilisinden bebek sahibi olduğunu öğrenen Gülben Ergen, Mustafa Erdoğan'la evini ayırma kararı aldı.
kültürel anlamda altyapısı eksik şarkıcılarımızdandır. ortalığı savaş alanına çeviren bdp+pkk benzeri oluşumları canı gönülden destekleyen bir kocası olması , sözlerinin boşluğunu kanıtlıyor. referandumda twit atıp ayy çook korkuyorum nasıl oy versem acaba nolur acaba gibi panikler yapmış ve referandum maddelerini açıp okumak yerine, twitter ve facebookta yapılan yorumlarla kararını vermiştir. her kaset çıkardığı dönem ya da gündemden düştüğünde kocasıyla boşanıyorlar dedikodularını el altından servis ettirir.ve gene hatırlatayım (belki anlatamadım) bu adamın kocası mustafa erdoğandır. Ha bir ara tgrtde program yapıyordu yamulmuyorsam. Ramazan boyunca iftarlarda gezip namaz falan kılıyordu. Rüzgar nerden eserse işte.Bu arada uludagsozluk galerisinde göğüs frikiği verdiği bir resmi var. konuyla alakasız ama kadının memesi harbi çirkin.
her türlü iğrençliği yaşayıp sonra da ben evimin kadını çocuklarımın anası kocamın karısı elinizin körü oldum diye ortalarda gezinen, ayağının altında yay varmış gibi zıplaya zıplaya yürüyen, yıllardır değiştirmediği saç modeliyle mide bulandıran kişi.
eşi mustafa erdoğan'ın yıllardır başka bir kadınla aşk yaşadığı ve o kadından gayri meşru bir çocuğu olduğu iddialarından sonra, o hep yansıttığı mutlu aile, etrafına gülücük saçan kadın, örnek eş, anne görüntüsünün ardında çok başka bir gerçek olduğu ortaya çıkan kadın.
şu an ekranda ve ne kadar mutsuz, ne kadar kalbi kırık görünüyor. sanki kendini çok sıkmış, içinde tutmuş tutmuş, biri biraz itse hemen bardaktan boşanırcasına ağlamaya başlayacakmış gibi. kimsenin yuvasının üzerinde kara bulutlar dolaşmasa, çocuklar anne-babalarıyla mutlu-mesut büyüseler keşke. kadın sevilir-sevilmez o ayrı konu ama yuva bazında bir anne bazında bakınca üzücü...
10 haziran da izmirde smyrna meydaninda adalet ve kalkinma partisi icin konser vercek olan sarkici kadin. hadi once ac birakilip sonra da komurle, buz dolabiyla, deterjanla, cart ve curtla kandirilan yoksul insani velev ki anladik da; bu mallar ne bok yemeye girerler bu topa hic bi fikrim yok.
Geçmiş elbet insanın ayak izidir,ancak yaşanan yanlışlardan dönüp ileriye devam edebilmek de erdemdir.Ne yazık ki toplum bu konuda acımasızdır.Her ne olmuşsa olmuş,sonunda hayatını farklı bir yöne kaydırmış bir kadını bugünü ile değil de geçmişi ile yargılamak ayıptır.
Sever miyim,hayır.Ancak hayata tutunma çabasını takdir ederim.Dinler miyim,hayır.Yaptığı evlilikle snıf atladığını sanması,tamamen militarist yaklaşımlı bir aile ile sadece daha öne bir adım daha atabilmek için biraraya geldğini düşünürüm.Yardım kampanyalarını ise, gerçekten yararlı olmaktan öte kişisel reklamı için kullandığını düşünürüm.Gittiği heryere,yardım elini uzattığı her köye kamera ordusu ile gitmesi bunu gösteriyor.Medyayı yardım bölgelerine ilgi çekmesi için kullandığını sanmam,ama elbet O'nun ünü kampanyaların ilerlemesine sebep vermiştir,ancak kesinlikle samimi bulmuyorum.
Dinlemem,hoşlanmam,yapmacık bir mütevaziliği olduğunu düşünürüm,her halinde reklam kokusu alırım..
Ancak geçmişi ile değil bugünü ile yargılanmasını daha doğru bulurum..