"geçse de yolumuz bozkırlardan,
denizlere çıkar sokaklar"
daha ne desin? bozkırın çocuklarından denizin çocuklarına bir armağan niyetinedir. denizlere duyulan özlemdir ve uçsuz bucaksız mavinin baş döndüren özgürlüğüdür bu...
sabahtan beri ağzıma dolanan müthiş şarkı. bir adamını melankolik sesi, ve bir gitar, hepsi bu. hem duru, hem de etkileyeci bir parça. demek ki iyi şarkı yapmak için, envai çesit bilgisayar ortamı aletleri gerekmiyor.
(bkz: halil sezai paracıklıoğlu)
rüzgarın şiddetli eserek çevreyi kısmi zarara uğratmasıdır. Her fırtınadan önce mutlaka bir sessizlik olur. Sessizliğin ardından birden kopup geliverir. Fırtınayı kar, dolu, yağmur desteklerse daha vahim sonuçlar ortaya çıkar.
halil sezai paracıkoğlu'nun yorumladığı, saatlerce dinlenilesidir. yok böyle bir şey, yok böyle bir yorum diyoruz, yaklaşık 2 saattir aralıksız dinliyoruz.
sadri alışığın, '' beyk imamverdi '' adlı karaktere sadece sesiyle hayat verdiği 1977 yapımı bir filmdir. senaryosunu safa önal' ın yazdığı, yönetmenliğini nejat saydam ' ın üstlendiği 1977 türk-iran ortak yapımı film. başroller de kadir inanır, harika değirmenci, beyk imanverdi, güli zengene, diler saraç, nezihe güler bulunmaktadır. ayrıca sadri alışık '' beyk imanverdi '' yi seslendirmiştir.
halil sezai şarkısıdır. etkileyici bir tonda, harika vurgularla söylenmiştir.
sözlerini de kopyaladım, yapıştırayım.
Kendimi kapattım kafeslere sus nedenini sorma
Üşüdüm biraz bu hainlikte git fikrimi sorma
Kendini yorma, sakın dokunma
Dipsiz kuyularda bir şeyler aradım dur adını sorma
Bir çığlık duydum uzaklardan (şşt) sakın korkutma
Ağladım sanma, boğulmam korkma
Nakarat
Geçmişimi kül etsem
Durup durup küfretsem
Tanrı'ya isyan etsem de
Bitmez ki bu
Ben bu şehri terk etsem
Ölüp ölüp dirilsem
Dünyalara hükmetsem de
Bitmez ki bu
Fırtına
ilkokuldan beri arkadaş olduğum 5 özel insanı hatırlatır hep bana.büyük adaya beraber gittiğimizde anıra anıra söylemiştik.nerde,ne zaman duysam içimi hem seviç hem geçmiş hemde ümit kaplar.garip bir şekilde salak salak gülerim.
bu sabah balkonda bana anlık bir uçuş yaşatan, sokağın bütün pisliğini eve taşıdıktan sonra durup, tam ben pisliği temizlemişken tekrar başlayan, benden -sikerim ama! tepkisi alıp ardından da -neyle yapcan? ehe. diye kendimle dalga geçmemi sağlayan hava olayı.
(bkz: o an)
Bütün soruların yanıtları bir tek yerde
O suların çekilmediği tek yerde
Bir göç alır başını, bizden çoğa doğru
Toplasam önüme düşen gölgelerimi
Yaptıklarıma değil,yapacağıma bakar
Yine de bir şeylere güvenmemek
Güvenmektir tek birşeye
izin verse sevinç yoksunluğu
Nerelerde gizlidir asıl yolculuğumuz
Ne zaman, nerede başlıyacaksa
Pusuda çırpınır umudun ilk dilimi
Şimdi toplanır artık üstümüze
Fırtına uğultusu
Düşük yoğunluğa dayanamayan sıvı
Gibi,bulaşıyordu güvertedeki herkese:
israilli karı-koca bedava iş tatilinde,
iranlı ana-kız, esmer güzeli, tesettürsüz
Mutluydular, bebekli Fransız çift gibi,
Ağızlarında sürekli sarı diş ve sigara
Çiğneyen, çiğneyen ve çiğnenen iki kaptan.
Ben Raşit, memnun oldum, ya siz?
Yahudi olan sarışın 'güzel' başbakandan
Haberli: Ben Raşit, türküm ve müslümanım
Basına ulaşmak istiyorum, Türk gençliği
Kaptan, ve deliyim, ve tedavi görüyorum ve
Doğruyum, çalışkanım. Yirmi yaşında
Düşük yoğunluğa dayanamayan her sıvı
Gibi, örtüyordu iranlı ana-kızın üstünü
Besmeleyi gösterirken dümende asılı.
Garip bir gündü, güneş bir gösteriyor gül
Yüzünü mavi denize, kızartıyordu donmuş
Yanaklarımızı, Ben Raşit, memnun oldum
Bir asıyordu suratını bizler gibi
Falezlerin üstünde tepinen kentin
Suratsızlığına öykünerek: Ben Raşit,
Gezintide bile ayakları çekmiyordu işte
Bunca ağırlığı, gülümsemek ve temizlemek
Dünyayı, fobisiydi: Dünya bir tekne, yoktu
Gidecek "başka bir dünya, başka bir ülke
Başka bir kent": Ben Raşit, kız kardeşimi
Korurum ama en büyük hırsızdır bacılar,
Ben müslümanım sen yahudi, oku bakalım
Kulhüvallahiyi, kül uçmasın denize, kül
Yutmam, kül uçmasın aklımdan. Garip
Bir gündü işte, öylesine, dedim ya
G. Aslan II teknesinde fırtınada sallanan
Ülkesini arıyordu o gün biraz herkes.
Onu uzun yıllar önce bulan kaptan
Ucuz turistik andaçla asmıştı aynaya:
"Yorgunum, beni bekleme kaptan,
Seyir defterini başkası yazsın.
Çınarlı kubbeli mavi bir liman
Beni o limana çıkaramazsın."
N.Hikmet R., diye okudu Raşit, ben Raşit.