füruğ ferruhzad

entry92 galeri62 video1
    42.
  1. genç yaşta hayatını kaybetmiş şair. çoğumuz bad ma ra khahad bordla tanıdık onu.
    1 ...
  2. 41.
  3. "kuş ölür, sen uçuşu hatırla."
    1 ...
  4. 40.
  5. “Bir pencere yeter bana
    Bir tek pencere,
    bilince ve bakışa
    ve suskunluğa…”
    — Furuğ Ferruhzad
    0 ...
  6. 39.
  7. "yeniden doğuş" şiirini kendim yazmış gibi sevinmeme neden olan şair, huzursuz...

    "tüm varlığım benim, karanlık bir ayettir
    seni, kendinde tekrarlayarak
    çiçeklenmenin ve yeşermenin sonsuz seherine götürecek"

    Varlığın karanlık bir ayet olması durumu daha uzun bir açıklamayı gerektirdiğinden "dönüşüm" olgusuna gönderme yaptığı "seni, kendinde tekrarlayarak" tabiri üzerine durulması icap ediyor kanımca: Aslında şiire adını veren yeniden doğuş yani reenkarnasyon durumunun hint felsefesindeki o tabiri karşımıza çıkıyor. Yani üst noktaya, yani nirvana'ya erişmektir o sevgiliye kavuşmak. Ama asıl vurgulanan şey daha naif bir durummuş gibime geliyor; sen olarak dünya'ya gelmek" işte sarsıcı bölüm...
    2 ...
  8. 38.
  9. “ve bu dünya
    öyle insanların ayak sesleriyle doludur ki
    seni öpüyorken
    kafalarında seni asacakları urganı örüyorlar.”
    Furuğ Ferruhzad
    4 ...
  10. 37.
  11. abbas kiyarüstemi filmlerinde şiirleri söylenir çokça.
    1 ...
  12. 36.
  13. iranın muhteşem kadın şairi.

    tüm varlığım benim, karanlık bir ayettir
    seni, kendinde tekrarlayarak
    çiçeklenmenin ve yeşermenin sonsuz seherine götürecek.
    ben bu ayette seni ah çektim, ah
    ben bu ayette seni
    ağaca ve suya ve ateşe aşıladım!
    yaşam belki
    uzun bir caddedir, her gün filesiyle bir kadının geçtiği,
    yaşam belki
    bir urgandır, bir adamın daldan kendini astığı,
    yaşam belki okuldan dönen bir çocuktur,
    yaşam belki, iki sevişme arası rehavetinde yakılan bir sigaradır,
    ya da birinin şaşkınca yoldan geçişi,
    şapkasını kaldırarak,
    başka bir yoldan geçene anlamsız gülümsemeyle ‘günaydın’ diyen.
    yaşam belki de o tıkalı andır,
    benim bakışımın senin buğulu gözlerinde kendini paramparça yıktığı
    ve bir duyumsama var bunda
    benim ay ve karanlığın algısıyla birleştireceğim.
    yalnızlık boyutlarındaki bir odada,
    aşk boyutlarındaki yüreğim,
    kendi mutluluğunun sade bahanelerini seyreder,
    saksıda çiçeklerin güzelim yok oluşunu
    ve senin bahçemize diktiğin fidanı
    ve bir pencere boyutlarında öten
    kanarya ötüşlerini.
    ah..
    budur benim payıma düşen,
    budur benim payıma düşen,
    benim payıma düşen,
    bir perde asılmasının benden aldığı gökyüzüdür,
    benim payıma düşen, terk edilmiş merdivenlerden inmektir
    ve ulaşmaktır bir şeylere çürüyüşte ve gurbette,
    benim payıma düşen anılar bahçesinde hüzünlü gezintidir.
    ve ‘ellerini
    seviyorum’ diyen
    sesin hüznünde ölmektir..
    ellerimi bahçeye dikiyorum,
    yeşereceğim, biliyorum, biliyorum, biliyorum
    ve kırlangıçlar mürekkepli parmaklarımın çukurunda
    yumurtlayacaklardır..
    küpeler takacağım kulaklarıma
    ikiz iki kızıl kirazdan
    ve tırnaklarımı papatya çiçek yaprağıyla süsleyeceğim.
    bir sokak var orada,
    aynı karışık saçları, ince boyunları ve sıska bacaklarıyla
    küçük bir kızın masum gülüşlerini düşünüyorlar
    bir gece
    rüzgarın alıp götürdüğü.
    bir sokak var benim yüreğimin
    çocukluk mahallesinden çaldığı,
    zaman çizgisinde bir oylumun yolculuğu
    ve bir oylumla gebe bırakmak zamanın kuru çizgisini
    bilinçli bir imgenin oylumu
    aynanın konukluğundan dönen.
    ve böylecedir,
    birisi ölür
    ve birisi yaşar.
    hiçbir avcı,
    çukura dökülen hor bir arkta inci avlamayacaktır.
    ben hüzünlü küçük bir periyi biliyorum
    okyanusta yaşayan
    ve yüreğini tahta bir kavalda
    usul usul çalan
    küçük hüzünlü bir peri
    geceleri bir öpücükle ölen
    ve sabahları bir öpücükle yeniden doğacak olan..
    3 ...
  14. 35.
  15. sadece isimleri değiştirerek benim hayatımı yaşamış kadın ya da ben öyle hissediyorum.
    *
    1 ...
  16. 34.
  17. tıpkı bizim "gereksiz konuşuyor" diye orhan pamuk'tan hoşlanmadığımız gibi, iran'ın da "kadınlığını anlatıyor" diye hoşlanmadığı bir şairi.
    0 ...
  18. 33.
  19. " ah..
    budur benim payıma düşen
    budur benim payıma düşen
    benim payıma düşen
    bir perde asılmasının benden aldığı gökyüzüdür."
    2 ...
  20. 32.
  21. Bütün bir gün boyu bütün bir gün
    Terk edilmiş terk edilmiş bir ceset gibi su yüzünde
    ilerledim ürkütücü kayalıklara
    En derin deniz mağaralarına ve
    En etobur balıklara
    Durmadan gerildi sırtımın incecik omurgası
    Bir ölüm duygusuyla

    Yapamıyordum artık yapamıyordum
    Yadsıyarak yükseliyordu yoldan ayak seslerim
    Daha büyüktü umutsuzluğum sabırdan
    Ve geçiyordu bahar o yemyeşil düş
    Penceremden
    Sesleniyordu yüreğime:
    Bak
    Hiçbir zaman ilerlemedin
    Battın sen!

    ---

    o cüzzamlı çocuk, avuçlarında uyuttuğun .. bir ağacın gölgesinde misin onunla?
    1 ...
  22. 31.
  23. iran şiirine damga vurmuştur. Birçok iranlı tarafından sevilmez.

    En güzel şiiri bence bu.

    yaşamak belki
    bir kadının her gün filesiyle geçtiği uzun bir caddedir
    yaşamak belki
    bir adamın kendini astığı bir iptir
    yaşamak belki okuldan dönen bir çocuktur
    yaşamak belki sevişme arasında yakılan bir sigara
    ya da bir yayanın şapkasını kaldırarak
    bir başkasına anlamsızca gülümseyip "günaydın" diyen şaşkın bakışıdır
    yaşamak belki
    senin gözbebeklerinde harap olan bakışımın kapandığı andır
    ve benim
    onun ay algılayışıyla karanlık kavramını karıştıracağım duygusudur

    Füruğ Ferruhzad
    2 ...
  24. 30.
  25. "bana gururlu şeyler söyle
    mutlu hikayeler
    huzurlu güzellikler
    bilirsin işte öyle şeyler
    …
    umudu anlat
    inancı..."
    3 ...
  26. 29.
  27. kadın olmanın en zor olduğu topraklarda var olmuş tüm dünyanın kadınlarına ve bazı erkeklerine ilham veren kadın şair.

    '' benim payıma düşen, terk edilmiş merdivenlerden inmektir
    ve ulaşmaktır bir şeylere çürüyüşte ve gurbette,
    benim payıma düşen anılar bahçesinde hüzünlü gezintidir.
    ve ‘ellerini seviyorum’ diyen sesin hüznünde ölmektir..
    ellerimi bahçeye dikiyorum,yeşereceğim,
    biliyorum, biliyorum, biliyorum ''
    2 ...
  28. 28.
  29. ah ne seviyorum füruğ ferruhzad şiirlerini, dokunuyor bu ara ruhuma usulca.
    "yapamazdım, artık yapamazdım
    yolun inkârından geliyordu ayak seslerim
    ve umutsuzluğum daha büyüktü ruhumun direncinden
    ve o bahar ve o yeşil evham
    penceremin önünden geçen gönlüme

    "bak" diyordu
    "yol almamışsın hiç sen, batmışsın."
    2 ...
  30. 27.
  31. dönemine göre oldukça cesur bir kadın, iyi bir şairdir. şiirleri nazikçe içe dokunur, hüzünlüdür.
    2 ...
  32. 26.
  33. dünya düzenine meydan okumuş bir kadın şairdir. 16 yaşında evlendi ve Kamyar isimli bir oğlu oldu. ilk şiiri günahlar ve günahkarlar adlı şiirdir. özeleştiride bulundu. sonra iki kitap yayınlar. duvar ve isyan dır. ayrıca hız tutkunudur ve birgün kaza yapar hayatını yitirir.
    1 ...
  34. 25.
  35. “Ve bu benim
    yalnız bir kadın
    Soğuk mevsimin eşiğinde
    Yeryüzünün kirli varlığını anlamanın başlangıcında.”
    1 ...
  36. 24.
  37. Ola ki...
    Ola ki.. ama ne sonsuz boşluk...
    Güneş ölmüştü
    Kim bilebilirdi artık
    Yüreklerden kaçan o üzgün
    güvercinin
    inanç olduğunu...
    2 ...
  38. 23.
  39. soğuk bir mevsimin eşiğinde
    aynaların ağıtı topluluğunda
    ve uçuk renkli deneyimlerin yaslı toplantısında
    ve suskunluğun bilgisiyle döllenmiş bu günbatımında

    gitmekte olan o kimseye böyle
    dayançlı
    ağır
    başıboş
    nasıl dur emri verilebilir.
    o adama nasıl diri olmadığı söylenebilir, hiçbir
    zaman diri olmadığı.
    2 ...
  40. 22.
  41. 5 ocak 1935 de tahranda albay bir babanın kızı olarak dünyaya gelmiştir, baba baskısından kurtulmak için 1951 de perviz şapur ile evlenmiş 1953 de oğlu kamiyar doğmuş, kocasının edebiyatı bırakması yönündeki baskılarından dolayı 1954 yılında eşinden boşanmış ve bir daha oğlunu göremediğine dair bilgiler yer alır biyografisinde.

    evime gelirsen eğer sevgili bana bir ışık getir
    ve küçük bir pencere oradan
    mutlu sokağın kalabalığını seyredeyim.
    5 ...
  42. 21.
  43. aynı zamanda sinema oyuncusudur. şaibeli bir şekilde ölmüştür. celal hosrovşahi ile güzel bir aşk yaşamışlar.
    1 ...
  44. 20.
  45. akşam oluyor
    ve akşamdan sonra karanlık
    ve karanlıktan sonra
    gözler
    ve nefesler.. ve nefesler.. ve nefesler
    ve su sesi
    düşüoyor damla damla
    sonra 2 kızıl nokta
    2 yanık sigaradan
    ve 2 kalp
    ve 2 yalnızlık.
    2 ...
  46. 19.
  47. 18.
© 2025 uludağ sözlük