füruğ ferruhzad

entry92 galeri62 video1
    26.
  1. dünya düzenine meydan okumuş bir kadın şairdir. 16 yaşında evlendi ve Kamyar isimli bir oğlu oldu. ilk şiiri günahlar ve günahkarlar adlı şiirdir. özeleştiride bulundu. sonra iki kitap yayınlar. duvar ve isyan dır. ayrıca hız tutkunudur ve birgün kaza yapar hayatını yitirir.
    1 ...
  2. 27.
  3. dönemine göre oldukça cesur bir kadın, iyi bir şairdir. şiirleri nazikçe içe dokunur, hüzünlüdür.
    2 ...
  4. 28.
  5. ah ne seviyorum füruğ ferruhzad şiirlerini, dokunuyor bu ara ruhuma usulca.
    "yapamazdım, artık yapamazdım
    yolun inkârından geliyordu ayak seslerim
    ve umutsuzluğum daha büyüktü ruhumun direncinden
    ve o bahar ve o yeşil evham
    penceremin önünden geçen gönlüme

    "bak" diyordu
    "yol almamışsın hiç sen, batmışsın."
    2 ...
  6. 29.
  7. kadın olmanın en zor olduğu topraklarda var olmuş tüm dünyanın kadınlarına ve bazı erkeklerine ilham veren kadın şair.

    '' benim payıma düşen, terk edilmiş merdivenlerden inmektir
    ve ulaşmaktır bir şeylere çürüyüşte ve gurbette,
    benim payıma düşen anılar bahçesinde hüzünlü gezintidir.
    ve ‘ellerini seviyorum’ diyen sesin hüznünde ölmektir..
    ellerimi bahçeye dikiyorum,yeşereceğim,
    biliyorum, biliyorum, biliyorum ''
    2 ...
  8. 30.
  9. "bana gururlu şeyler söyle
    mutlu hikayeler
    huzurlu güzellikler
    bilirsin işte öyle şeyler
    …
    umudu anlat
    inancı..."
    3 ...
  10. 31.
  11. iran şiirine damga vurmuştur. Birçok iranlı tarafından sevilmez.

    En güzel şiiri bence bu.

    yaşamak belki
    bir kadının her gün filesiyle geçtiği uzun bir caddedir
    yaşamak belki
    bir adamın kendini astığı bir iptir
    yaşamak belki okuldan dönen bir çocuktur
    yaşamak belki sevişme arasında yakılan bir sigara
    ya da bir yayanın şapkasını kaldırarak
    bir başkasına anlamsızca gülümseyip "günaydın" diyen şaşkın bakışıdır
    yaşamak belki
    senin gözbebeklerinde harap olan bakışımın kapandığı andır
    ve benim
    onun ay algılayışıyla karanlık kavramını karıştıracağım duygusudur

    Füruğ Ferruhzad
    2 ...
  12. 32.
  13. Bütün bir gün boyu bütün bir gün
    Terk edilmiş terk edilmiş bir ceset gibi su yüzünde
    ilerledim ürkütücü kayalıklara
    En derin deniz mağaralarına ve
    En etobur balıklara
    Durmadan gerildi sırtımın incecik omurgası
    Bir ölüm duygusuyla

    Yapamıyordum artık yapamıyordum
    Yadsıyarak yükseliyordu yoldan ayak seslerim
    Daha büyüktü umutsuzluğum sabırdan
    Ve geçiyordu bahar o yemyeşil düş
    Penceremden
    Sesleniyordu yüreğime:
    Bak
    Hiçbir zaman ilerlemedin
    Battın sen!

    ---

    o cüzzamlı çocuk, avuçlarında uyuttuğun .. bir ağacın gölgesinde misin onunla?
    1 ...
  14. 33.
  15. " ah..
    budur benim payıma düşen
    budur benim payıma düşen
    benim payıma düşen
    bir perde asılmasının benden aldığı gökyüzüdür."
    2 ...
  16. 34.
  17. tıpkı bizim "gereksiz konuşuyor" diye orhan pamuk'tan hoşlanmadığımız gibi, iran'ın da "kadınlığını anlatıyor" diye hoşlanmadığı bir şairi.
    0 ...
  18. 35.
  19. sadece isimleri değiştirerek benim hayatımı yaşamış kadın ya da ben öyle hissediyorum.
    *
    1 ...
  20. 36.
  21. iranın muhteşem kadın şairi.

    tüm varlığım benim, karanlık bir ayettir
    seni, kendinde tekrarlayarak
    çiçeklenmenin ve yeşermenin sonsuz seherine götürecek.
    ben bu ayette seni ah çektim, ah
    ben bu ayette seni
    ağaca ve suya ve ateşe aşıladım!
    yaşam belki
    uzun bir caddedir, her gün filesiyle bir kadının geçtiği,
    yaşam belki
    bir urgandır, bir adamın daldan kendini astığı,
    yaşam belki okuldan dönen bir çocuktur,
    yaşam belki, iki sevişme arası rehavetinde yakılan bir sigaradır,
    ya da birinin şaşkınca yoldan geçişi,
    şapkasını kaldırarak,
    başka bir yoldan geçene anlamsız gülümsemeyle ‘günaydın’ diyen.
    yaşam belki de o tıkalı andır,
    benim bakışımın senin buğulu gözlerinde kendini paramparça yıktığı
    ve bir duyumsama var bunda
    benim ay ve karanlığın algısıyla birleştireceğim.
    yalnızlık boyutlarındaki bir odada,
    aşk boyutlarındaki yüreğim,
    kendi mutluluğunun sade bahanelerini seyreder,
    saksıda çiçeklerin güzelim yok oluşunu
    ve senin bahçemize diktiğin fidanı
    ve bir pencere boyutlarında öten
    kanarya ötüşlerini.
    ah..
    budur benim payıma düşen,
    budur benim payıma düşen,
    benim payıma düşen,
    bir perde asılmasının benden aldığı gökyüzüdür,
    benim payıma düşen, terk edilmiş merdivenlerden inmektir
    ve ulaşmaktır bir şeylere çürüyüşte ve gurbette,
    benim payıma düşen anılar bahçesinde hüzünlü gezintidir.
    ve ‘ellerini
    seviyorum’ diyen
    sesin hüznünde ölmektir..
    ellerimi bahçeye dikiyorum,
    yeşereceğim, biliyorum, biliyorum, biliyorum
    ve kırlangıçlar mürekkepli parmaklarımın çukurunda
    yumurtlayacaklardır..
    küpeler takacağım kulaklarıma
    ikiz iki kızıl kirazdan
    ve tırnaklarımı papatya çiçek yaprağıyla süsleyeceğim.
    bir sokak var orada,
    aynı karışık saçları, ince boyunları ve sıska bacaklarıyla
    küçük bir kızın masum gülüşlerini düşünüyorlar
    bir gece
    rüzgarın alıp götürdüğü.
    bir sokak var benim yüreğimin
    çocukluk mahallesinden çaldığı,
    zaman çizgisinde bir oylumun yolculuğu
    ve bir oylumla gebe bırakmak zamanın kuru çizgisini
    bilinçli bir imgenin oylumu
    aynanın konukluğundan dönen.
    ve böylecedir,
    birisi ölür
    ve birisi yaşar.
    hiçbir avcı,
    çukura dökülen hor bir arkta inci avlamayacaktır.
    ben hüzünlü küçük bir periyi biliyorum
    okyanusta yaşayan
    ve yüreğini tahta bir kavalda
    usul usul çalan
    küçük hüzünlü bir peri
    geceleri bir öpücükle ölen
    ve sabahları bir öpücükle yeniden doğacak olan..
    3 ...
  22. 37.
  23. abbas kiyarüstemi filmlerinde şiirleri söylenir çokça.
    1 ...
  24. 38.
  25. “ve bu dünya
    öyle insanların ayak sesleriyle doludur ki
    seni öpüyorken
    kafalarında seni asacakları urganı örüyorlar.”
    Furuğ Ferruhzad
    4 ...
  26. 39.
  27. "yeniden doğuş" şiirini kendim yazmış gibi sevinmeme neden olan şair, huzursuz...

    "tüm varlığım benim, karanlık bir ayettir
    seni, kendinde tekrarlayarak
    çiçeklenmenin ve yeşermenin sonsuz seherine götürecek"

    Varlığın karanlık bir ayet olması durumu daha uzun bir açıklamayı gerektirdiğinden "dönüşüm" olgusuna gönderme yaptığı "seni, kendinde tekrarlayarak" tabiri üzerine durulması icap ediyor kanımca: Aslında şiire adını veren yeniden doğuş yani reenkarnasyon durumunun hint felsefesindeki o tabiri karşımıza çıkıyor. Yani üst noktaya, yani nirvana'ya erişmektir o sevgiliye kavuşmak. Ama asıl vurgulanan şey daha naif bir durummuş gibime geliyor; sen olarak dünya'ya gelmek" işte sarsıcı bölüm...
    2 ...
  28. 40.
  29. “Bir pencere yeter bana
    Bir tek pencere,
    bilince ve bakışa
    ve suskunluğa…”
    — Furuğ Ferruhzad
    0 ...
  30. 41.
  31. "kuş ölür, sen uçuşu hatırla."
    1 ...
  32. 42.
  33. genç yaşta hayatını kaybetmiş şair. çoğumuz bad ma ra khahad bordla tanıdık onu.
    1 ...
  34. 43.
  35. Yaşam belki,
    iki sevişme arası rehavetinde yakılan;
    Bir sigaradır.

    Füruğ Ferruhzad
    0 ...
  36. 44.
  37. “Hangi yaşta ölürsek ölelim, tamamlanmamış cümlelerimiz olacak.”
    — Furuğ Ferruhzad
    3 ...
  38. 45.
  39. 1935 doğumlu efsanevi fransız sol bek.
    0 ...
  40. 46.
  41. ev karadır filminde cüzzamlıları anlatan şair.

    "Sana cehennemde şükreden kim yüce Allah'ım ? Bu cehennemdeki kim ?"
    1 ...
  42. 46.
  43. Edebiyat derslerinde bu kadını işlemeyen eğitim sistemini şey yapayım.

    iranlı şair, yönetmen.

    ah ne denli dingin ve gururla geçiyordu
    garip bir su akıntısı gibi
    bu terk edilmiş sessiz Cumalarda
    bu sıkıntılı evlerde
    benim yaşamım
    aaah ne denli dingin ve gururla geçiyordu...
    3 ...
  44. 47.
  45. şaibeli bir şekilde ölmüş iran'lı kadın şair.
    0 ...
  46. 48.
  47. Simsiyah bir işarettir bütün varlığım
    Çiçeklenmelerin sabahına ve sonsuzluğun filizlenmelerine götürecek
    Seni kendinden tekrar ederek
    Seni sayıkladım bu işarette,ah!
    Seni bu işarette
    Aşıladım ağaca,suya,ateşe

    Belki hayat
    Bir kadının elinde sepetiyle her gün geçtiği uzun bir cadde

    Belki hayat
    Bir adamın kendini dala astığı bir ip
    Belki hayat
    Okuldan eve dönen bir çocuk
    Belki hayat
    iki sevişme arasındaki rehavette bir sıgara yakmak

    Ya da yanından geçen birine,
    Şapka çıkarıp manasız bir gülümseyişle "hayırlı sabahlar"derken görmeden bakmak

    Belki hayat
    Bakışlarımın bakışlarında eridiği o gizli an
    Ve bunda
    Aynı kavrayışı ve karanlığın sezgisiyle harmanlandığım bir his var

    Yalnızlık kadar büyük bir odada
    Aşk kadar büyük kalbim
    Göz gezdiriyor
    Kendi mutluluğunun yalın sebeplerine
    Vazodaki güllerin güzelliğinin tükenişine
    Bahçemize senin diktiğin fidanlara
    Ve bir pencere genişliğinde şakıyan kanaryaların ötüşlerine

    Ah!
    Bu benim kaderim
    Bu benim payım
    Kaderim
    Bir perdenin asılmasıyla kaybolan gökyüzü
    Kaderim
    Terk edilmiş bir merdiveni bir basamak daha inmek
    Kaderim
    Uzak ve çürümekte olan şeylere ulaşmak
    Kaderim
    Hatıraların bahçesinde hüzünlü gezintiler yapmak
    Ve
    "Senin ellerine hayranım"diyen acıklı sesi duyduğumda ölmek

    Bahçeye ekiyorum ellerimi
    Gövereceğim,biliyorum,biliyorum,biliyorum
    Ve bırakacak yumurtalarını kırlangıçlar mürekkepli parmaklarımın dibine
    Küpe takıyorum kulaklarıma,iki çift kırmızı kirazdan
    Parmaklarıma süreceğim yıldız çiçeğinin yapraklarını

    Bir sokak var
    Bir zamanlar orda delikanlılar
    Bana âşıktılar
    Hâlâ
    Aylak ve karmakarışık saçlarıyla
    Zayıf boyunlarıyla
    Çöp bacaklarıyla ordalar
    Masum gülüşünü düşünüyorlar
    Bir gece vakti rüzgârın alıp götürdüğü küçük kızın

    Bu sokak çocukluğumun mahallelerinden
    Çalındı
    Kalbim tarafından
    Hacmin serüveni zamanın çizgisince
    Ve bu hacim,zamanın kuru çizgisinden gebe kalan
    Hacim,aynadaki misafirliğinden dönen görüntünün bilinci

    Ve böylece
    Biri ölürken
    Biri yaşamaya devam eder

    inci avlayamayacak
    Bir çukura dökülen küçücük derede
    Hiçbir avcı

    Ben okyanusta yaşayan
    Dertli,küçük bir denizkızı tanıyorum
    Sihirli bir flüte akıtıyor gönlünü
    Yavaş yavaş
    Dertli ve küçük denizkızı
    Ölüyor gecenin öpücüğüyle
    Sabahın öpücüğüyle doğacak yeniden.
    2 ...
  48. 49.
  49. YENiDEN MERHABA DiYECEĞiM GÜNEŞE

    Yeniden merhaba diyeceğim güneşe
    Gövdemde akan nehirlere
    Bulutlar gibi uzayıp giden düşünceme
    Benimle birlikte kuru mevsimlerden gecen
    Bahçemdeki ağaçların hüzünlü büyümesine
    Gecenin kokusunu hediye eden kargalara
    Yaşlılık biçimim olan ve aynada yaşayan anneme
    Tekrarlanan şehvetimle döllenen yeryüzüne
    Yeniden merhaba diyeceğim
    Geliyorum, geliyorum, geliyorum,
    Saçlarımla: Yeraltı kokularının devamı
    Gözlerimle: Karanlık tecrübesiyle
    Duvarların ötesinden kopardım dallarımla,
    Geliyorum, geliyorum, geliyorum,
    Ve aşkla dolu avluda bekleyen kıza
    Yeniden merhaba diyeceğim.

    FÜRUĞ FERRUHZAD
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük