"büyük bir zevkle günah işledim.
ateş gibi sıcak bir kucakta,
kollar arasında günah işledim.
alev alev yanan hınçlı öfkeli kollar.
o kapkaranlık, sakin, gizli odada,
sırlarla dolu gözlerine baktım sevgilimin.
yalvarışlarının sonsuz zevkine yanıt verircesine,
kalbim heyecanla titredi göğüslerimin içinde.
o kapkaranlık, sakın, gizli odada,
yanı başına oturdum sevgilimin hüzünle.
dudakları dudaklarıma arzu akıttı.
hüznünden kalbimin kurtuluverdim bir anda.
kulaklarına bir aşk öyküsü fısıldadım:
seni istiyorum sevgilim seni.
seni istiyorum bengisu kucak.
seni istiyorum benim çılgın sevgilim seni.
gözlerinden arzu fışkırdı sevgilimin.
kadehte kırmızı şarap dans etmeye başladı.
yumuşacık yatağın ortasında vücudum
sarhoşça titredi göğsüne doğru.
büyük bir zevkle günah işledim
titreyen, kendinden geçmiş vücudumla.
tanrım ne yaptığımı nasıl bilebilirdim
o kapkaranlık, sakin, gizli odada."
tahranda doğdu.perviz şapur ile evlendi.1954 de boşandıktan sonra oğlu kamiyarı bir daha göremedi.şiirin yanı sıra sinema ve tiyatroyla ilgilendi.ev karadır adlı filmi almanya film şenliğinde büyük ödül kazandı.iran şiiri üzerinde derin izler bırakmıştır. tutsak duvar isyan yeniden doğuş inanalım soğuk mevsimin başlangıcına
adlı kitapları bir çok dilde yayımlanmıştır.
sakin akan bir nehrin kıyısında
keşke
gizemli kokusu olsaydım bir çiçeğin
yolun oraya düştüğünde
baştan aşağı kaplasaydım seni
keşke
ney misali geceleri
gönlünün nağmeleri eşliğinde çalsaydım
rüzgarın omzunda salınan
bir tahtırevanın üstünde uyuyarak
girseydim evinin kapısından
keşke
ışıkları gibi bir bahar güneşinin
seher vakti pencerenden parlayıp
tiril tiril ipek perdelerin ardından
gözlerinin rengini görseydim
parlak meclisinde keşke
tebessümü olsaydım bir kadehin
yeisli bir gece yarısı
uykulu bir sarhoş,bir yorgun olsaydım
keşke
parlak bir ayna gibi
gönlüm,gülümsemen ve suretinle
sabahları bedenimde kaysaydı
okşayan ellerinin sıcaklığı
güzün yaprakları gibi keşke
seyretseydin raksımı
gece yarısı
mehtabın altında
evinde,bahçenin ortasında
heyecanlarım
velvele ve kavgalar etse
koşup dursaydı
keşke
hatırası gibi hoş bir kadının
süzülüp sessizce gönlüne
görseydim gözlerine ansızın
kendi güzelliğine kamaşan gözlerle
tenha başucunda
vücudum
yandırıp günah mumlarını
bu tatlı günahkarlıkla
yakıp koparsaydı
benim hasret
senin iman bağlarını
keşke
hayatın yemyeşil dallarından
benim elem çiçeklerimi koparıp
ve keşke şiirimde
eyy yaşama sevinci
hayatımın kaynağı
görseydin sırlarımın kıvılcımlarını...
kendi dilinden " geçici aydınlıkların şüpheli ikliminde " 33 yıl yaşayarak dünyadan ayrılmış,
iranlı genç kadın şair. bernardo bertolucci belgeselini çekti. şiirleri birçok dile çevrildi.
" gidiyorum, gönlümen çek elini
ey, hiçbirşey vermeyen boş umut"
Kuş Sadece Bir Kuştu
kuş, ne koku, ne güneş ah, dedi
bahar gelmiş
ve eşimi bulmaya gideceğim ben
kuşsofanın kenarından
uçtu, bir haber gibi uçtu ve gitti
kuş küçücüktü
kuş düşünmüyordu
kuş gazete okumuyordu
kuşun borcu yoktu
kuş insanları tanımıyordu
kuş havada
tehlike ışıklarının üstünde
bihaberliğin irtifasında uçuyordu
ve mavi anları
çılgınca deniyordu
hala tahran kitap fuarında eserleri yasak olan 1967 yılında henüz 32 yaşındayken hayatını kaybeden iranlı şair.fuarda resimlerinin asılması bile yasakmış.
onu bağışlayın.
onu bağışlayın çünkü bazı bazı,
kederli bağını varlığının
durgun sularla
ve boş mezarlarla unutuyor
...ve aptalcasına zannediyor ki:
"hakkı var yaşamaya!"
akşam oluyor
ve akşamdan sonra karanlık
ve karanlıktan sonra
gözler
ve nefesler.. ve nefesler.. ve nefesler
ve su sesi
düşüoyor damla damla
sonra 2 kızıl nokta
2 yanık sigaradan
ve 2 kalp
ve 2 yalnızlık.
5 ocak 1935 de tahranda albay bir babanın kızı olarak dünyaya gelmiştir, baba baskısından kurtulmak için 1951 de perviz şapur ile evlenmiş 1953 de oğlu kamiyar doğmuş, kocasının edebiyatı bırakması yönündeki baskılarından dolayı 1954 yılında eşinden boşanmış ve bir daha oğlunu göremediğine dair bilgiler yer alır biyografisinde.
evime gelirsen eğer sevgili bana bir ışık getir
ve küçük bir pencere oradan
mutlu sokağın kalabalığını seyredeyim.
soğuk bir mevsimin eşiğinde
aynaların ağıtı topluluğunda
ve uçuk renkli deneyimlerin yaslı toplantısında
ve suskunluğun bilgisiyle döllenmiş bu günbatımında
gitmekte olan o kimseye böyle
dayançlı
ağır
başıboş
nasıl dur emri verilebilir.
o adama nasıl diri olmadığı söylenebilir, hiçbir
zaman diri olmadığı.