fuzuli

entry339 galeri4 video1
    101.
  1. aşk ve ızdırap şairidir. şiirlerinde beşeri aşktan ziyade tasavvufi aşk ön plandadır. beşeri aşk tasavvufi aşka ulaşmak için bir basamak konumundadır.
    dil konusunda çok hassastır. hiç bir kelimenin beyitte ki yeri tesadüfi değildir. kendisi bu durumu "şiir bir duvar inşa etmekse, sözcükler de yapımda kullanılan tuğlalardır. duvarın sağlam olması için, söz kuvvetli olmalıdır" şeklinde açıklar. ses meselesini önemser. öyle ki "su kasidesi" olarak anılan naatı, dikkatlice okunduğunda -s , -ş ve -u seslerinin sık tekrarlanmasıyla su sesinin yaratabileceği fonotiği yaratır. klasik edebiyatın piridir. leyla ve mecnun kasidesi önemlidir.

    " hasılım yok ser-i kuyında beladan gayrı
    garazim yok reh-i aşkında fenadan gayrı"
    1 ...
  2. 102.
  3. "bende mecnun'dan füzun aşıklık istidadı var
    aşık-ı sadık benim mecnun'un ancak adı var"

    "ya rab! bela-yı aşk ile kıl aşina beni
    bir dem bela-yı aşktan etme cüda beni"

    "ne yanar kimse bana ateş-i dilden özge
    ne açar kimse kapım bad-ı sabadan gayrı"

    çok büyük çok farklı bir şair, çooooook
    1 ...
  4. 103.
  5. dinlenmesi gereken fikirlere sahip olan yazar. sözlükte pek rastlanmayan tipte bir yazar yani.
    1 ...
  6. 104.
  7. Fuzûli'yi de zamanının meşhur mütefekkirleri arasında saymak mümkündür. Fakat Fuzûli'nin şiirleri zamanının sanat seviyesinin üstünde olmasına rağmen, fikir yönünden zamanındakiler ile arasında fazla bir fark yoktur.
    Çünkü Fuzûli, şiirlerinde sanat unsurunu birinci planda tutarak faydadan çok mükemmelliğe yer vermiştir. Fikirlerinde ise, her mütefekkir gibi o da insanlara faydalı olup onların hayatına yön vermeye çalışmıştır.
    0 ...
  8. 105.
  9. Fuzuli ve Ruhi yolda yürürken bir köpek görürler, ruhi; "şu köpeğe bak nekadar fuzuli" Fuzuli; "Vur k*çına çıksın ruhi" bu konuşmalarından nekadar esnek bir zekaya sahip olduklarını anlayabiliyoruz.
    0 ...
  10. 106.
  11. "sevmek mi sevilmek mi?" sorusuna

    "sevmek. çünkü gerçekten sevildiğinizden asla emin olamazsınız." cevabını veren ulu şahsiyet.
    2 ...
  12. 107.
  13. hemişe rüsva olmuş, rûsvalıkla yükselmeyi bilmiş, hatta alay-ı illyine çıkmış koca pir.
    0 ...
  14. 108.
  15. 16. yyda kerbelâda yaşamış türbedarlık yapmış, azeri türkçesiyle yazan, en büyük lirik şairlerimizden birisi.dönemin en iyisi olmasına rağmen saraya yakın olmadığı için, saraya daha yakın olan bakî daha ön planda tutulmuştur.ayrıca kasidelerinden başka astronomi vb. alanlarda da ileri derecede kendini gelişmiştir.birde su kasidesi vardır ki... o hayal gücünün içine hapseder okuyan adamı.
    0 ...
  16. 109.
  17. fuzuli; gereksiz anlamına geldiği gibi bilgili, bilgin gibi bir anlamı da vardır zaten fuzuli mahlasını bu yüzden seçmiştir şairdır. iskender pala' nın "babil de ölüm istanbul da aşk" kitabında hayatıyla ilgili onlarca rivayetten biri olan "hillelili fuzuli" olarak anlatılır. esasında en güzel leyla ile mecnun mesnevisi olarak kabul edilen kitabının hikayesidir.

    edit: kopyaladım, yapıştırdım. eyvallah.
    1 ...
  18. 110.
  19. ruhi ile arasında geçen bir diyalog;

    ruhi :
    ya fuzuli dostum, şu cennet gibi bahçenin, şu güzel çiçeklerin içinde, şu gözalıcı işlemeli duvarların dibindeki o uyuz it'i görüyormusun?

    fuzuli :
    görüyorum ya ruhi!

    ruhi :
    işte o it bu sarayda fuzuli !!!

    atılan taşı tekrar gediğine koymak için bir an düşündükten sonra;

    fuzuli :
    doğru söylersin ya ruhi...
    sıkacaksın şu itin bogazını çıkacak içinden ruhi
    3 ...
  20. 111.
  21. " şikayetname "

    Fuzuli'nin Kanuni Sultan Süleyman tarafından bağlanan günlük 9 akçe aylığı alamaması üzerine nişancı Celalzade Çelebi' ye yazdığı mektuptur.

    Selam verdim, rüşvet değildir diye almadılar. Hüküm gösterdim, faydasızdır diye iltifat etmediler. Gerçi görünürde itaat eder gibi davrandılar ama bütün sorduklarıma hal diliyle karşılık verdiler.

    Dedim: - Ey arkadaşlar, bu ne yanlış iştir, bu ne yüz asıklığıdır?

    Dediler: - Bizim adetimiz böyledir.

    Dedim: - Benim riayetimi gerekli görmüşler ve bana tekaüt beratı vermişler ki ondan her zaman pay alam ve padişaha gönül rahatlığı ile dua kılam.

    Dediler: - Ey zavallı! Sana zulüm etmişler ve gidip gelme sermayesi vermişler ki, daima faydasız mücadele edesin ve uğursuz yüzler görüp sert sözler işitesin.

    Dedim: - Beratımın gereği niçin yerine gelmez?

    Dediler: - Zevaittir, husulü mümkün olmaz.

    Dedim: - Böyle evkaf zevaidsiz olur mu?

    Dediler: - Asitanenin masraflarından artarsa bizden kalır mı?

    Dedim: - Vakıf malın dilediği gibi kullanmak vebaldir.

    Dediler: - Akçamız ile satın almışız, bize helaldir.

    Dedim: - Hesaba alsalar bu tuttuğunuz yolun fesadı bulunur.

    Dediler: - Bu hesap, kıyamette sorulur.

    Dedim: - Dünyada dahi hesap olur, haberin işitmişiz.

    Dediler: - Ondan dahi korkumuz yoktur, katipleri razı etmişiz.

    Gördüm ki sualime cevaptan başka nesne vermezler ve bu berat ile hacetim kılmağın reva görmezler, çaresiz mücadeleyi terk ettim ve mey'us ü mahrum guşe-i uzletime çekildim.
    4 ...
  22. 112.
  23. 113.
  24. --spoiler--

    "yılda bir kurban keserler halk-ı âlem ıyd içün
    dem-be-dem saat-be-saat men senin kurbanınam"

    --spoiler--

    Bunu yazmak için girmiştim ben de. Olsun ben de bir kasidesini ileteyim.

    Su Kasidesi

    Saçma ey göz eşkten gönlümdeki odlare su
    Kim bu denli tutuşan odlare kılmaz çare su

    Âb-gûndur günbed-i devvar rengi bilmezem
    Ya muhît olmuş gözümden günbed-i devvare su

    Zevk-i tiğinden aceb yok olsa gönlüm çak çak
    Kim mürur ilen bırakır rahneler divare su

    Suya versin bağ-ban gül-zarı zahmet çekmesin
    Bir gül açılmaz yüzün tek verse bin gül-zare su

    Ohşadabilmez gubarını muhharir hattına
    Hame tek bakmaktan inse gözlerine kare su

    Arızın yadiyhle nem-nak olsa müjganım nola
    Zayi olmaz gül temennasiyle vermek hare su

    Hayret ilen parmağın dişler kim etse istima
    Parmağından verdiği şiddet günü Ensar’e su

    Eylemiş her katreden bin bahr-i rahmet mevc-hiz
    El sunup urgaç vuzu için gül-i ruhsare su

    Hâk-i payine yetem der ömrlerdir muttasil
    Başini taştan taşa urup gezer avare su

    Zerre zerre hâk-i der-gâhina ister sala nûr
    Dönmez ol der-gâhtan ger olsa pâre pâre su

    Zikr-i na’tin virdini derman bilir ehl-i hatâ
    Eyle kim def’-i humar için içer mey-hâre su

    Yâ Habibu’llah yâ hayru’l-beşer müştâkinim
    Eyle kim leb-teşneler yanip diler hemvâre su

    Sensin ol bahr-i keramet kim şeb-i Mirâc’da
    Şeb-nem-i feyzin yetirmiş sâbit ü seyyâre su

    Bîm-i dûzah nâr-ı gam salmış dil-i sûzânıma
    Var ümîdim ebr-i ihsânın sepe ol nâre su

    Yümn-i na’tinden güher olmuş Fuzûli sözleri
    Ebr-i nîsandan dönen tek lü’lü-i şeh-vâre su

    Hâb-i gafletten olan bîdâr olanda rûz-ı haşr
    Hâb-ı hasretten dökende dîde-i bîdâre su

    Umduğum oldur ki Rûz-i Haşr mahrûm olmayam
    Çeşme-i vaslın vere ben teşne-i dîdâre su

    Gam günü etme dil-i bîmârdan tiğin diriğ
    Hayrdır vermek karanu gecede bîmâre su

    iste peykânın gönül hecrinde şevkim sâkin et
    Susuzum bir kez bu sahrâda benim’çün ara su

    Ben lebin müştâkiyim zühhâd kevser tâlibi
    Nitekim meste mey içmek hoş gelir huş-yâre su

    Ravza-i kûyuna her dem durmayıp eyler güzâr
    Aşık olmuş gâliba ol serv-i hoş-reftare su

    Su yolun ol kûydan toprağ olup tutsam gerek
    Çün rakîbimdir dahi ol kûya koyman vâre su

    Dest-busı arzusiyle ger ölsem dostlar
    Kûze eylen toprağım sunun anınla yâre su

    içmek ister bölübülün kanın meger bir reng ile
    Gül budağının mizâcına gire kurtare su

    Tînet-i pâkini rûşen kılmış ehl-i âleme
    iktida kılmış tarîk-i Ahmed-i Muhtâr’e su

    Seyyid-i nev’-i beşer deryâ-yi dürr-i istifâ
    Kim sepiptir mu’cizâtı âteş-i eşrâre su

    Kılmak için tâze gül-zâr-i nübüvvet revnâkın
    Mu’cizinden eylemiş izhâr seng-i hâre su

    Mu’cizi bir bahr-i bî-pâyân imiş âlemde kim
    Yetmiş andan bin bin âteş-hâne-i küffâre su
    0 ...
  25. 114.
  26. beni candan usandırdı, cefadan yar usanmaz mı?
    2 ...
  27. 114.
  28. su kasidesi gibi bir şaheseri yazmış, azmış, aşmış insan.
    3 ...
  29. 115.
  30. bebek yolunda starbucks'a varmadan sabancı'nın yaptığı istanbul bebek parkında heykeli olan adam. *
    1 ...
  31. 116.
  32. son derece akıllı bir şairden ziyade öğle yemeklerinde ne yediğini bilmediğim bir şair...
    0 ...
  33. 117.
  34. canan yok ise can gerekmez diyen bunalıma sokan üstad...
    0 ...
  35. 117.
  36. dest busi arzusiyle ger ölsem a dostlar
    kuze eylen toğrağum sunun anunla yare su...demiştir kendisi...
    0 ...
  37. 118.
  38. Dest-bûsı ârzûsiyle ölürsem dûstlar
    Kûze eylen toprağum sunun anunla yâre su

    Dostlarım eğer sevgilinin elini öpmeden,bu arzuyla ölürsem,
    toprağımdan testi yapıp onunla Sevgiliye su verin
    fuzuli.
    edebiyat sınavında çıkan açıklanması gereken güzel sorulardan bi tanesi.
    0 ...
  39. 119.
  40. kim canı için cananı sever o canı sever,
    kim cananı için canı sever o cananı sever. *
    1 ...
  41. 120.
  42. Gerçek adı mehmet bin süleyman.
    1 ...
  43. 121.
  44. Aşk derdiyle hoşem el çek ilâcımdan tabîb
    Kılma dermân kim helâkim zehri dermândadır.

    Fuzûlî
    2 ...
  45. 122.
  46. aşk içre azab olduğum andan bilürem kim
    her kimseki aşıktır işi ah ü figandır.
    0 ...
  47. 123.
  48. Aşiyan-i mürg-i dil zülf-i perişanındadır
    Kanda olsam ey peri gönlüm senin yanındadır
    Aşk derdiyle hoşem el çek ilacımdan tabib
    Kılma derman kim helakim zehri dermanındadır
    demiş olayı bitirmiş şiir defterini kapatmış şair..üstad...
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük