futbol

entry770 galeri65 video7
    64.
  1. 63.
  2. sözlüğün kalitesini belli eden spor dalı.
    1 ...
  3. 62.
  4. toplum tarafından kadınlar için tabu olarak görülen konulardan biri.
    ne olmuş yani kadın kahveye maç izlemeye gidemez mi?
    2 ...
  5. 61.
  6. eğer ki kahrl max yaşasaudı uyuşturucu diyeceği oluşum.*
    1 ...
  7. 60.
  8. muhtemelen kendi sözleri değil ama, rıdvan dilmenden duymustum. "futbol bir biberon gibidir. biberonu halka verdiğinizde, o halkın tüm bireyleri susar."
    2 ...
  9. 59.
  10. ufuk yildirim ve ercan saatci'nin vakti zamanında yorumladığı şarkı , aynı zamanda bir aralar tribünlerde marş olmuştur .

    sarı mavi yeşil meşil farketmez
    yürüyoruz aynı yolda biz
    futbolu şiddet sanan taraftarlara
    yanlış kararlara lafımız
    geceleri karılarla fink atarken siz
    maçlarda kıçımızı yırtan biziz
    sözümüz meclisten taa içeri
    anlayın artık be siz kimsiniz
    e gündüzleri idman varda
    geceleri ne ayak anlamadık
    bildimbileli konu budur ama
    biz bunları size anlatamadık
    cebinde para kolunda karı
    öyle futbolcuya can kurban
    hani birde top oynasanız diyorum
    kıvırmadan sağdan soldan
    futbolculara atılacak boklar
    tarafsız basından bellidir
    gazeteci uyuz olmuşsa birine
    küfür etse yerimidir
    bu böyle gelmiş anladıkta
    bu böylemi gidecek artık
    elinize yüzünüze gözünüze dursun
    yazık gerçek futbolcuya yazık
    kulüp yöneticileri atıp tutarken
    kimse sesini çıkarmıyor
    kimse çıkarmıyor belli de
    yöneticinin vicdanı sızlamıyor
    yanlış yöneticiye abes furbolcuya
    fanatik taraftara sözümüz
    girdik bu konuya çıkamadık ama
    biz açmaktan mutluyuz
    yenilsekte yensekte
    taraftarın seninle derler
    takım maçı kaybederse
    ana avrat söverler
    futbolun önemi büyük günümüzde
    ne depremler var ne felaketler
    o zaman adam gibi oynayın baride
    adam olsun fanatikler
    günümüzün gün olmadığı bu devirde
    adam adamı vurur keser
    milli takım dünya kupasına girse
    sanki bütün dertler biter
    böyle masum bir toplumun
    başka düşünen evlatlarıyız
    çünkü işimiz milli takıma kalsa
    biz yok olmuşuz yanmışız
    biz futbolu çok seviyoruz
    biz futbolsuz yapamıyoruz
    iyi olunca seviniyoruz ama
    kötü olunca sövüyoruz
    1 ...
  11. 58.
  12. genellikle erkek oyunu olarak düşünülen ancak eminimki birçok kızında çok ilgisini çeken bence çok heyecanlı bazen sevindiren bazen güldüren aşırı fanatikliği büyük olaylara neden olan sevgililer arasında bile sorun yaratabilen oyun.*
    1 ...
  13. 57.
  14. 'bir topun peşinden koşan 22 adam' yaftalarına bir türlü anlam veremiyorum kardeşim. bunu söyleyenlerin bir spordan beklentisi nedir acaba? satranç oynarken boşta kalan elle de dambıl mı kaldıralım?
    1 ...
  15. 56.
  16. senaryosu onceden yazilmis ama dogaclama oynanan bir sanat eseridir der adamin biri.
    1 ...
  17. 55.
  18. herkesin atıp tuttuğu, yorum yaptığı spor dalıdır. günümüzde futbol topu görse, bomba diye karakola getirecek kişiler bile yorum yapmaktadır.

    ayrıca aşktır.
    1 ...
  19. 54.
  20. alakadar diyalog:

    + efendim insanları deli gibi alışveriş dalgasına soktuk
    - excellent... *
    + ama bi sorun var. erkekler o kadar hödük ki, alışverişten bile anlamıyorlar napalım
    - gel bahçeye inelim ne göstericem

    (bkz: şikayetçi değilim o ayrı)
    2 ...
  21. 53.
  22. en yaygın spor ve eğlence aracıdır ve milyonları peşinden sürüklemektedir. günümüzde bir endüstri olmuştur futbolcu transferleri, reklam gelirleri ve ürün satışlarıyla. futbol veya ayaktopu, dünya'da en yaygın takım sporudur. başta avrupa ve güney amerika ülkeleri olmak üzere hemen tüm ülkelerde çok sevilir ve geniş bir izleyici kitlesi tarafından izlenir. futbol yetişkinler arasında olduğu kadar çocuklar arasında da yaygın bir spordur. daha ilkçağlarda futbolu andıran oyunlar oynandığı bilinmektedir. avrupa'da mö 3. yüzyılda romalılarca yaygınlaştırılan bir oyun futbola çok benziyordu. bu oyun bugünkü futbolun öncüsü sayılır. bu eski roma oyunu fransa'da öylesine sevilmişti ki, karşılaşmalar kentler arasında çatışmaya bile yol açmıştı. bundan dolayı bu oyun 10. yüzyılda yasaklandı. günümüzde oynanan futbol, ingiltere'de 19. yüzyılın sonlarında kurallara bağlandı. 1863'te kanada'da kurulan futbol birliği bu kuralları belirledi. ilk takım ise sheffield fc oldu. oyunda sert, acımasız ve kırıcı hareketler yasaklandı. bu fikri sürdürenler ise, futbolun değişik biçimi sayılan ragbiyi geliştirdiler. futbol, 19. yüzyılın sonlarında ingiltere'den avrupa'ya yayıldı. Kısa bir süre içinde de dünyanın birçok ülkesinde oynanan bir spor haline geldi. 1904'te uluslararası futbol federasyonu (fıfa) kuruldu. fıfa'nın yönetiminde ilk dünya kupası karşılaşmalarını düzenledi. futbol günden güne daha da sevilmekte ve hayat biçimi olmaktadır.kaynak wikipedia
    1 ...
  23. 52.
  24. kimileri, erkeğin erkeğe aşkı derler... futbolu sevmem ama ben öyle demem, diyene de kızarım...
    2 ...
  25. 51.
  26. insanlar arasında gerilime neden olan ve bazen kırıcı sozlerin soylenmesine neden olan spor dalıdır.
    1 ...
  27. 50.
  28. Desteklenen takım yense de, yenilse de her zaman en zevkli olan şeyin, kendisiyle dalga geçmek olduğu spordur. fazla ciddiye alıp hayatımızın en ortasına koymaya gerek yoktur. Zira siz geyik yaptıkça birileri (kendi takımınızdan - ya da rakip takımdan olması farketmez) "Öyle olmaz! lölölö!" şeklinde celallenmektedir. bu da süper eğlencelidir.
    1 ...
  29. 49.
  30. oynamayı bilen ve oynamaktan zevk alanlar için adeta bir sanat dalı olan spor dalıdır. dünyada en çok takip edilen tartışmasız en fazla seyirciye ve oyuncuya sahip spordur. (f1 falan değil kimse ağlamasın)
    1 ...
  31. 48.
  32. slogan insanlarının aşırı beğenisine mazhar olmuş bir spor. başka hemen hemen hiçbir spor dalında bu denli bir kusma ritüelinde tezahürat yer almamaktadır. her türden insanın bir araya gelip takımının adı altında birleşerek aynı sözleri höykürdüğü, eşitliğin sağlanıp-!-, suni sınıf ayrımının stad içerisinde kalktığı ve galiz yakıştırmaların/davranışların stad dışında da devam ettiği, en biliçlisinin/entelektüelinin/münevverlikte üst makam işgal etmişinin dahi tuttuğu takım yenilgisi üzerine edecek bir küfürünün bulunduğu sezonluk rehabilitasyon ya da depresyon sağlayan fenomen.

    popüler kültürün sağladığı nimetleri eşitsizlik göstergesi olarak algılayanların ve adlandıranların da 90 dakika kilitlenerek, ağlayarak, sevinerek, coşarak, çoşturarak fubolculara birlikte kendilerinin de tribünlerden peşinden koştukları bu top kesinlikle sadece bir meşin yuvarlak nesne değildir. daha fazlasıdır, re'sen ya da manipülatif atakla oluşan/oluşturulan suni dengenin diğer adıdır.

    sokaklara çıkıp 5 yaşında çocuktan, 80'lik ihtiyara kadar sevinç gösterisi dedikleri kafa bir milyon modda meskun mahalde silah ateşleyip can alanların varlık nedeni, konuşmayı bilmeyen gerizekalı tipteki futbolculara milyonlarca dolar verilmesi ve büteçeden milyonlarca ytl'nin futbola ayrılmasının sebebi; spor dedikleri gereksiz melun meşgalenin peşinden koşanların tümünün sorumluluğudur.

    bir dejenerasyon halinin tam ortasında bulunan bu kesim içerisinde "ben yıllarca bu ülkeyi 3 f ile yönettim" cümlesini duyup örnek verenler ve bunu aşağılayıcı bulanlar dahi vardır. aşağılayıcı bulmak sadece sözü eden liderin coğrafyasındaki salaklara ait bir durum zannını otomatik konumda ürettiğinden üzerlerine alınmazlar. itiraf edin hepiniz/tümünüz/toptanınız salaksınız.

    lan bir daha da gelip buralarda; ekonomik yetersizlik, açlık, eğitimsizlik, sağlık problemleri, eşit gelir dağılımı, hukukun şahısa göre işlemesi adaletsizliği, egemen yapının baskısı, uyuşmuş kafalar, çöplüğe dönmüş beyinler, güdülen halk nutukları çekmeyin. siz önce içinde bulunduğunuz çelişkiden kurtulun.

    aynı saatte kesişen iki alternatifli eylem var; biri yaşamın herhangi bir alanına dair pozitif bir tepki içeriyor, diğeri ise gs-fener maçı. hangisini tercih edersin sorusuna "ikisinin de yarısına iştirak ederim" diyecek kurnazlar da çıkacaktır. bunların genel savunması da şu şekilde olur: "maçımı da izlerim, tepkimi de koyarım" doğru koyarsın, cebine bileti koyar maça gider gelir ve iki üç hafta onun yorumunu yaparsın. o esnada hayat ne de güzel geçip gitmektedir.

    hele bir de tuttuğun takım zafer elde etmişse değmeyin keyfine bizim aç biilaç taraftarın. kupa hayali kurarsın, sohbetlerinin tümü lig fikstürü üzerinden döner, seninle ilgisi olmayan küme düşmesi muhtemel takımları bile takip edersin, karşı takıma ayar verecek mekanizma sürekli aktif konumdadır ve taze bilgiler yükler. maçlar için 1-2 haftadan önce ayarlamalar yapılır, o sürede bütün sohbet hocanın taktikleridir, o oynasın bu oynamasınlar döner durur sohbetlerde.

    bunların dışında kalan-kalmışsa-hayatta diğer önemli meseleler irdelenir, insanlığa katkısı olacak çalışmalar gerçekleştirilir-!!-. bütün bu futbol terminolojisini, şunu bunu nereden mi biliyorum...? ulan hergün ofiste bu muhabbetleri yapan öküz arkadaşlarım var, gazetelerin toplamda çeyrek sayfa ayırdığı spor haberleri var, susmayan-dil ishali yaşayan sokak taraftarları var. ulan ezberlettiniz be! bak bir diğer zararınız da dolaylı yoldan empoze imiş. şeriat geldiğinde mini etekle birlikte bu da yasak! dur ben bunu da not edeyim kara deftere.
    3 ...
  33. 47.
  34. en iflah olmaz toplumlarda bile afyon etkisi gösterip devlet yöneticilerinin işlerini daha kolay yapmalarını sağlayan, insanları ''..... sen bizim herşeyimizsin'' noktasına getiren, sportif olarak kuşattıkları yetmezmiş gibi birde futbol'un magazininide yaparak insanlara kaçış noktası bırakmadan empoze edilen, eskiden bir çok ülkenin kendi stili varken bugün sahada oynayan iki farklı ülkenin takımlarının formalarını değiştirseniz pek de farketmeyeceğini göreceğiniz, yıldız futbolcuların dünya kupalarında efsaneleşebilidiği bir ortamda, bugün ne bir stil, ne de yıldız futbolcu kalmıştır. futbol'un olmazsa olmazı gol için kimse uğraşmıyor, herkez nasıl ne ederizde gol yemeyiz derdinde garip taktikler uyguluyor. 90 dakika bu kaotik ortam içinde keyif ve eglence arayanlara kolay gelsin. ben curling izliyorum.
    1 ...
  35. 46.
  36. ...hiçbir zaman sadece futbol değildir; çok daha fazlasıdır.
    1 ...
  37. 45.
  38. yıllar boyu çok içli dışlı olursanız karı-koca gibi olmanız kaçınımazdır. bir süre sonra stada gitmek, evlilerin her h.sonu yıllar boyu sürdükleri aktivitelere benzer. alışkanlıktır işte, gideceksinizdir.
    tvde kanalları dolaşırken kazara gördüğünüz yeşil çim, sizi bilinçaltınızın desteğiyle heyecanlandırır. tıpkı her evlilik yıldönümünde akşamı beklerken ki heyecan gibi. ama ne gördüğünüz yeşil çim onunla ilk tanıştığınızdaki kadar, ne de 20 yıl sonraki evlilik yıldönümü ilk kutlamalarınız kadar heyecan verir. ama oturur izlersiniz futbol maçını, evlilik yıldönümüzü her sene kutladığınız gibi.
    tribünlerde üzüntüyü de sevinci de aynı anda yaşarsınız, eşinizle hep paylaştığınız gibi. takımızın yenilgileri ard arda geldiğinde ya da yönetimden memnun olmadığınız zamanlarda 'bırakıyorum ben artık futbol izlemeyi' diye haykırırsınız, tıpkı eşinizle kavgaların sıklaştığı dönemlerde ayrılmayı düşündüğünüz gibi. ama bir galibiyetle tekrar bağlanırsınız takımınıza, tıpkı eşinizin bir gülüşüyle yumuşadığınız gibi. ve illa ki o stada yeniden gideceksinizdir, akşam yine eşinizin koynuna gireceğiniz gibi.
    2 ...
  39. 45.
  40. 44.
  41. 43.
  42. defansif futbol anlayışını bir nebze olsun çözmek ve seyir zevkini artırmak amacıyla nacizene bir önerimin olduğu ingiliz oyunu.
    hıncal uluç denen adamı hiç sevmememe rağmen bir cümlesi benim için önem taşıyor.
    " kovulmamak için teknik direktörler yenmeye değil; yenilmemeye oynuyorlar." bu cümleden yola çıkrak ve bir kaç gözlemimi anlatarak işe başlamak gerekirse, yunanistan'ın avrupa şampiyonu olduğu sene oynadığı futbol yenilmemek üzerine kuruluydu. bunu takip eden dünya kupasında ise italya taş gibi bir defans ile kupayı kaldırdı. başarı yolunun; defansif futbol anlayışından geçtiğini anlayan teknik adamların benimsediği defansif futbol anlayışı ise futbol seyir zevkini ve gol ortalamalarını düşürdü.
    nacizane önerime gelinirse; herkese garip gelebilir ama futbol oyunun puanlama sisteminin değiştirilmesi üzerine. defansif futbol anlayışına darbe vurmak amacıyla beraberlik sonucu alınan 1'er puanın beraberliklerde veya en azından " golsüz beraberliklerde " kaldırılmasıdır.
    yenmek veya yenilmek üzerine oynanan oyunun zevki mutlaka başka olacaktır.
    bunun yanında kazananın 3 kaybedenin 1 puan aldığı maçlar ile hem kazanmaya teşvik edilmiş olunur, hem de uyuzca başlayıp uyuzca biten beraberlik maçlarının üstesinden gelinmiş olunur.
    (bkz: seçilirsem ofsaytı kaldıracağım) (bkz: sen bir öneri getir seni görelim)
    1 ...
  43. 42.
  44. evrensel olduğu söylenen, zaman zaman insanları daha çok bir evrensel boks müsabakasına davet edebilen, onca çocuğun 1 top peşinde koşturduğu, izin verilse arkalarından annelerinin de koşturacağı vazgeçilmez bir spor türü.
    1 ...
  45. 41.
  46. kitleleri peşinden sürükleyen sihirli bir oyun. Anavatanı çin olduğu söylenir. hatta geçtiğimz yıllarda Fifa bile bunu dillendirdi. Futbol sadece 22 kişi ve 4 hakemin katkı yaptığı bi oyun değildir. Futbol değişik kültürleri birbirine tanıştırmaya vesile, yoğun bir nüfusun stes atma aracı, yüzbinlerce kişinin ekmek kapısı, ülke tanıtımı, büyük projelerdir. geçtiğimiz aylarda fenerbahçe'nin suriye'ye gittiğindeki gelişen olaylar, dünya kupalarındaki renkli, barış dolu görüntüler bunun en güzel örneklerindendir.

    yani kısaca (bkz: futbol yalnızca futbol değildir.)
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük