yurdum ergeninin ve ergen kalmış kazmasının en büyük kabusu. kadın erkek ilişkilerindeki alacakaranlık kuşağı, bir nevi araf. genel senaryosu; er kişinin hoşlantılandığı hanım kızımıza arkadaş ayağına bordalayıp asıl meramını bir türlü dillendirememesi, kız çocuğunun da oğlumuzun niyetini domuz gibi bildiği halde "kanka ayağına" getirip dağ gibi delikanlıyı dert ortağı, kız arkadaş, moda danışmanı, alış veriş kölesi ve bilumum angaryanın sujesi yapması şeklinde gelişir. bu aslında ülkemizde eksikliği çok çekilen "gay friend" kurumunun da ikamesini sağlar. delikanlı ise hatunu götürücem diye giriştiği manevradan dışardan ibne görüntüsü veren bir ezik imajını kazanarak çıkar.
gençlere yazık olmasının baş sebebidir. kıza yazarken iki arada bir derede kalma durumunun ingilizcesidir. asla bir sonraki aşamaya oğlan kişisinin bunu taşıyamamasıdır. çok acı bir şey tabi. kız da bunu bilir ama oğlan tarafının ilk adımı atması ülkemizde elzem olduğu için, oğlan kişisi sikebilecek kıza "kanka" demekle kalır. ne acıdır, yürekler burkulur, ve yine hüzün, tekrar hüsran.
hoşlandığın kıza yazarken gel zaman git zaman içinde arkadaş olma durumudur. bir de bunun tersi vardır o daha da fenadır. arkadaş olduğun kıza bir bakmışsın hoşlandığın kız olmuş. yaşamayan da yoktur herhalde.
mtv de yayınlanan tv programı. her bölümde sıradan bir vatandaş hoşlandığı kıza/erkeğe (ki şu anda o insanla çok yakın arkadaştır)arkadaşlık bölgesinden çıkıp sevgili olma teklifinde bulunur sürprizle, kameraların önünde. bir de mtv ''peki tüm bu kameralar noluyo?'' kısmını çözmek için senaryo yazmış; bu vatandaş başka biriyle blinddate yapacak ve bunun için hoşlandığı insandan tavsiye vermesini ve kendisini randevunun olacağı yere bırakmasını istiyor sonra da orada itiraf ediyor: karşı tarafın duyguları aynıysa çıkıyorlar, aynı değilse yolları ayrılıyor. (çünkü çıkma teklifi ettikten sonra tekrar eski arkadaşlığınıza dönemezsiniz hani)
2 yıldır çok samimi olduğum ve deli gibi aşık olduğum bu kıza açılma durumumdur. ailesiyle, arkadaşlarıyla ne bileyim kötü bir olayı olduğu zaman her zaman yanında olduğum insana hoşlandığımı söylediğimde;"seni arkadaşım olarak görüyorum" demesi. insanın içinden bir parça ölmesi.
bir kere bu duruma maruz kalan kişinin (ki birde eşe dosta rezil olma boyutu var işin) sonrasında kadınlara yaklaşımı aşırı paranoyak olabiliyor. eğer söz konusu kadınla arkadaşlık harici mecburi bir yakınlığınız varsa ve friendzone durumunda iseniz bu durumdan çıkmak çok daha zor olabiliyor.
size bir tavsiye, karşılıklı etkileşim olmadan asla bir ilişki umudu kurmayın kafanızda. bir kadının size faydası (seks ihtiyacını giderme de dahil) yoksa, onu kendinizden derhal uzaklaştırın.
Peyami Safa, bu durumu yalnızızda,sevdiği kızın sevgisinden şüphe eden Samim' in dilinden şu dahiyane cümlelerle anlatmıştır.
-Biliyorum, Paris bunların hepsidir. içinde konservatuvar da vardır. Binbir renkli meçhul de. Zengin bir hayal içinde meçhul, daima malumun en korkunç rakibidir. Ben malumum. yani sayısız imkanlar arasında gerçekleşmiş ve donmuş bir imkanım. Ben bir şeyim, meçhul her şeydir. Fakat... Unutma ki, ben, varım; meçhul, yoktur. O, sadece olabilir, fakat olmayabilir de! Ben bir realiteyim, o bir imkandır. Bu farkı anlamayan bir aşka sen beni inandıramazsın.
Cevap, Samim' in sevdiği kız olan Meral' in, Paris' e gitme hayallerine karşılık olarak verilmiştir.