Şu tarihte doğdu, bu tarihte öldü gibi yazılar yazmayacağım bu virtüözün başlığı altına. Diğer arkadaşlarım zaten yeteri kadar bilgi vermiş. Duyguyu en iyi piyanoya yansıtan insan. Hani derler ya bastığı her nota tüylerimi diken diken yapar, hakikaten bu adamın bastığı her nota üzerinizde etki bırakır. Bazı melodiler vardır, her duyduğunuzda canınızı acıtır. Bu adamda bu melodilerden bolca mevcut. Sizi üzüntülü bi anınızda yakalarsa bu üstadın melodileri vah halinize. Kesinlikle dinlemeyenlere öneriyorum. Aşık olduğunuzda ya da şarkılarda kendinizi bulmak istediğinizde bırakın o sahte, kandırmaca pop şarkıları. Kesinlikle chopin i bi deneyin. saçma Sözü olan arkaya döşeli 4 4 lük ritmin dışına çıkmayan, çıkamayan o klişe şarkılarda kendinizi bulmak emin olun daha zor. Chopin'in şarkılarındaki doğallığı hissettiğiniz anda gerçek müziğin ne olduğunun farkına varacaksınız.
henüz 39 yaşında, paris’te veremden dolayı ölen ünlü besteci.
cenazesinde kendi bestelediği cenaze marşı’nın yerine, mozart’ın (bkz: requiem)’inin çalınmasını istemiştir.
ölümü ardından, chopin’in vasiyeti üzerine, kalbi ablası ludvika tarafından bir kutuya konur, polonya’ya götürülen bu kutu, başkent varşova’daki kutsal haç adlı kilisenin sütunlarından birinin içine gömülüdür.
Notalarıyla kalplerin en derin noktalarına ulaşabilmiş, her saatte, her yerde, her mevsimde ruha arkadaş olmuş, dünyaya gözlerini 168 sene önce bugün kapatmasına rağmen, bestelerinin, hâlâ sıcacık gözyaşlarını buz gibi toprağa usulca ulaştırdığı büyük bestekâr, piyanist, biricik idolüm.
Onu, nocturne in c sharp minor'ı ile yâd ediyorum.
fryderyk franciszek szopen.*
1 mart 1810-17 ekim 1849 polonya doğumlu romantik dönem fransız besteci ve piyanist.
piyano parçaları dışında çok az bestesi vardır. teknik becerisiyle ve düşgücüyle büyük müzik ustalarından biri olmuştur.
Çapkın ispanyol don juan'ın hallenmelerine mozart'ın dokturduğu la ci darem la mano'nun etkisinde kalıp don giovanni ve zerlina'yi temel alan dramanın uzerine erken romantik donem etkisiyle sundugu cesitlemeyle paris'de parlamistir. Hatta romantiklerin öncü ve azılısı soylu clara'nın aşığı Robert Schumann, chopin için, La ci darem la mano'yu dinledikten sonra turkcesi biraz sozluk jargonunu biraz da kotu cevirili amerikan filmlerini andiran o cumleyi kurmustur."sapkalari cikartin sayin baylar, iste bu cocuk bir harika" denistir. Orta parmagi sakat muzik elestirmenimiz virtuoz Schumann daha sonra Chopin için "zamanımızın en onurlu şiirsel ruhunu taşıyor" demistir. Tum romantikler gibi Schumann da biraz yanilmis.. chopin sadece romantik donemin bohem parislilerin en onurlu şiirsel ruhuna sahip adami degildi. Tum zamanlarin en şairane ruhlu sanat adamiydi. O şiirlerini 29 harfle degil seksen sekiz tuş üç pedal ile sesli olarak yazdi. Notalarla kendini anlatan nadir insanlardan biridir.