sanarsınız ki ingilizceyi hiç bilmiyorlar. yolda giderken ingilizce olarak adres sorarsınız size fransızca olarak cevap verirler. bizimkiler de dükkanlarına bile ingilizce isim vermekten çekinmezler.
herşeyde derin manalar aramaya meraklı türk halkı tarafından olağanüstü olaylara yorulmuş durumdur.yok milletçilik yok kafatasçılık.yav belli ki dilleri dönmüyor adamların.fazla takılmamak lazım.
tarihinde yüzyıl savaşları yatar ve müzelerde bile ingilizce açıklama bulmak imkansızdır. ingilizleri sevmezler. katı bir ingiliz düşmanlğı vardır onlarda.
otobüslere dur düğmesi yerine stop düğmesini koyanlara duyrulur.
Kusura bakma (bkz: fransız) kardeş (bkz: ingiliz)ler (bkz: hindistan)ı, (bkz: çin)i, (bkz: afrika)nın büyük kısmını (bkz: avustralya)yı, (bkz: kanada)yı, (bkz: amerika)yı sömürmüş sen ise bunlara karşı (bkz: cezayir) (bkz: kanada) (bkz: amerika) gibi yerleri sömürmüşün afrikanında sadece fil dişi sahilini sömürmüşün sonra vay efendim neden ortak dil (bkz: fransızca) değilde (bkz: ingilizce) bundan ötürü işte (bkz: ingilizler) (bkz: hindistan)da, (bkz: çin)de, (bkz: avustralya)da (bkz: ingilizce)konuşmadıkları için adamları topun ağzına bağlayıp ateşlerken ~http://upload.wikimedia.o...Guns_in_British_India.jpg ~ sen sadece fil dişi sahilindeki cezayirdeki öldürmekle mesşkuldün şimdi adamlar çatır çatır dünyaya ingilizce konuşturur sizde salak salak trip atarsınız (bkz: adalet)
doğru önermedir.
iş için bir acentenin monaco ofisini aradım. amk evladını konuşturana kadar anam ağladı.
hayır ibine çocuğu gayet sular seller gibi bir ingilizce biliyor.
Resmen dil faşizmi yapan bi biz elitiz aman aman dolaşan tiplerdir. israrla ingilizce konuşmuyor haspalar ama ingilizceyi senden benden iyi bilen tipler.. (bkz: Çakallar)
içinde ulusalcı bir tavır barındırır hatta ben de bazen eğer turisti çok sevmediysem sorduğu şeyleri anlayabileceği şekilde türkçe yanıtlarım. fakat fransızlarda bunun sebeplerinden biri de gerçekten konuşmalarının iyi olmamasıdır.
örnek pariste bir galerinin girişinde bilet alacağız ve fransız gişe görevlisi bize nasıl ve ne almamız gerektiğini anlatmaya çalışıyor. kadını başlarda anlıyordum sonra bir ara hızlandı ve zaten zor anlaşılan ingilizcesi yeni sözcükler uydurmaya başladı. benim konuştuğum kısımları anlayıp ona göre cevap veriyor fakat anlayan yok. bir cümleyi en az 3 kere söyletdikten sonra herhalde bunu kastetmiştir diyerek tamam dedik. anlamadığımızı da açıkça söyledim ve bildiğiniz gözleri doldu.havamız varken boşu boşuna rezil olduk dedi muhtemelen içinden. sonra yine aynı kadına ücret 26 euro tutunca 31 euro verdik beyin felç.