fransız ın büyüklüğünün göstergesidir. eğer bugün vatanımızın, milletimizin, devletimizin kutsallığını biliyorsak bu fransızlar sayesindedir. fransızlar olmasaydı bugün bizde olmadık. onlar milliyetçiliği buldu, biz de büyüttük. fransızlar olmasa türk ün gücünü kimse görmeyecekti.
fransızlar daha çok $ovenist'lerdir. tamamiyle kendi ulusunun üstünlüğünü prensip edinmi$lerdir. ama ben bir türk'ün bu zamana kadar, bir fransız ya da ingiliz'e ya da bir başka yabancı vatanda$a, "türkçe bilmiyorsanız, anlaşamayız" dediğini görmedim. kardeşim, o adam öğrensin senin dilini. madem ülkene geliyor, o yaptırımı dayatmalısın o zaman. o da olmadı mı adam "zaten ingilizce ile anlaşırım" mantığı ile geliyor.*
bilirsiniz ki siz isterseniz doktora yapın ingilizce'de, fransızca bilmiyorsanız fransa'da işiniz oldukça zordur.
aynı durum gürcüler için de geçerlidir. rusça bilirler ama siz rusça bir şey istediğinizde "gürcüce lütfen" derler. *
fransız ihtilali değil de fransanın bugün yaptıkları benim milliyetçiliğimi körüklüyor. köpek ermenilerle dost olmak, pariste ermeni anıtı barındırmak, paso türkiyeye sallamak, birisi de çıkıp nonoş sarkozye cevap veremiyor benim milliyetçiliğimi bunlar körükler.
milliyetçiliğin olduğu bu topraklarda, bu kargaşalar yaşanıyorsa, milliyetçilik denen kavram olmasaydı eminim daha iyi bir ortamda yaşıyor olurduk şu an.
o yüzden diyorum ki, keşke hiç milliyetçi olmasaymıştık.
ha sorun milliyetçilikte değilse, o zaman nasıl uygulanması gerektiğini bir düşünmek lazım.
tamam olmazdınız da olaylara bu kadar saçma yaklaşmak niye? milliyetçiliğin aslen fransızlarla değil tarihi bir süreçle bağlantısını kurmak gerekir. yani sınıflar olmasaydı, aristokrasi ve din adamları ingiltere de patlak veren sanayi devrimiyle birlikte yeni yeni oluşmaya başlayan işçi sınıfı ve burjuvazi üzerinde baskılarını arttırmasaydı, bu üçüncü sınıf özgürlük, eşitlik ve kardeşlik istemeyecekti. böylelikle ihtilal gerçekleşmeyecek ve milliyeçilik akımı ortaya cıkmayacaktı, osmanlı gibi pek çok 'çok uluslu' devlet halkların uluslaşma sancılarını çekmeyecekti.
tabi ki bütün bunların olmasında alman felsefesinin katkısını da unutmamak gerekir.
evet uluslaşma süreci fransız ihtilaliyle ilgilidir ancak sanayi devrimi nasıl ingiltere'ye mal edilemez ise uluslaşma de tek başına fransızların ortaya çıkardığı birşey değildir, bir sürecin eseridir...
tarihin başından beri türk devletinin olduğunu sanan sayın yazarlara öncelikli notum. devlet kavramı yapılanmayı gerektirmektedir. kurumları vardır devletin, ne yazık ki orta asya da türkler büyük bir zaman boyunca göçebe olarak yaşamışlardır. türk devleti yoktur ancak varlığı pek tabiidir.
he ayrıca şunu söylemek istiyorum, millet kavramı fransız ihtilanine kadar (osmanlı için) müslüman / gayrimüslim kavramları arasında gidip gelmekteydi. yani kimse gelip de diyemez ki osmanlı kendine türk falan diyordu, külliyen yalan. osmanlı imparatorluğu, osmanlıydı. halk'ı da müsliman veya gayrimüslim idi. devlet görevlileri geldi mi, aha osmanlı geldi diyorlardı.. bu kadar açık, basit ve net. fransız ihtilalinden sonra millet kavramı sıfırdan yaratıldı. bunu da kimse inkar edemez. sırf bu yüzden zorunlu askerlik, üniversiteler, milli eğitim bakanlıkları, modern ordular kurdular. milliyetçiliği pekiştirmek için.
aksini iddia eden adamın alnını karışlarım. bir pm uzaklığınızdayım, bunu konuşmaktan da zevk alırım. kızlara tel no'mu dahi veririm. anlayın artık.
bu mantıkla düşünürsek türkler ortasya'dan 'sıkılıp' göç etmeselerdi barbar kavimler-Gotlar, Vandallar, Lombardlar, Franklar, Jütler, germenler ve Saksonlar- batıya göç etmeyip, roma imparatorluğunu bölemeyeceklerdi ve bununla beraber birçok şey olmayacaktı mesela. (bu barbar dediklerimiz ise şimdi bize barbar demeleri ise gerçekten ironik. dünün barbarı, bugünün medeniyetin beşiği diye geçiyor.)
velhasılı içinde afrikadan gelen ve yüz yıllardır sömürülen milyonlarca siyahinin bulunduğu fransa mı gerçek milliyetçi?
eskidendi o fransız ihtilali, milliyetçiliği. ha hala kendi ülkesinde fransızca konuşmadığınız zaman ingilizce bilse bile konuşmayacak kadar milliyetçiler o kadar.
türklerin milliyetçiliği, fransız devriminden çok çok önceye dayanmaktadır kanımca. bizdeki vatan toprak sevgisi, fransızların 'ulan herkes kendi devletini kursa nasıl olur acaba ' fikrinden çok öncelere dayanmaktadır.can verip nam almak sadece bizde vardır. kanla ıslanmayan toprağa vatan dememek bizde vardır. birbirimizle çatışıp ayrılıklara düşsekte zamanı geldiğinde bir yürek olup atmak bizde vardır. milliyetçiği icat eden yüce fransızlar 2. dünya savaşında hitler elini kolunu sallayıp parise girdiğinde, eyfel kulesinde kahvesini içerken neredeydiler acaba ??
şimdi türk milleti çok yakışıklıdır bunda önce bir anlaşmamız şart. zaten atalarımız ne demiş 'malafat, baklava, 69'. öncelikle bu şartları kimse ret edemez. bunda anlaştıysak esas vurucu noktaya geçiyore. abi bütün kaynaklara baktım allah seni inandırsın; malafat, baklava, 69 üçlüsünü ilk olarak fransız yazar frank hepbifrank 17 temmuz 1794 gecesi bir temizlikçiye kaydıktan sonra yazmış. malafat, baklava, 69 ise ilk olarak türk kaynaklarında 1902 civarı ne idüğü belirsiz ot kafasında yapılan bir sevişmenin ardından önde fecitürk tarafından bir şiirde kullanılmış. fransızlar büyük aga. bükemediğin eli sahibine sokacaksın.