bugün

Gramer kaideleri Arapçaya benzer dildir; kelimeler her iki dilde de maskülen-müzekker, feminen-müennes diye ayrılırlar. Arapça bilenler yahut aşinalığı olanların bu dili çabuk kavrıyor olması da bu benzerliğin sebebi olsa gerek; Fransızca gayet akıcı, sarih bir dildir. Başlangıç seviyesi zor gözükür, fakat o dönemler aşıldığında öğrenmek eğlenceli hâle gelir. Türkçe’ye Hâkimiyet noktasında kuvveti olanlar çabuk nüfuz eder!
Eh, nihayetinde Balzak’ın, Prust’un, Bergson’un, bodler’in, zola’nın dilidir, havası ve ağırlığı olması normal...
Çok kaba bir dil gibi.
ilgimi cekmiyo. Ortadogulu dili gibi geliyo kulağa.
bu dil hakkında çok sevdiğim bir hocam demişti ki "Fransızca Latince'nin köylü şivesidir.."

bakalım, eylülde göreceğiz.
Güzel bir dil değil hatta fazlasıyla sıkıcı.
iyi derece öğrenmek üzere olduğum dil.

diplomasi ve yazın dilidir.
kulağa uğultulu ve kaba gelen dil. ama şarkıları güzel.
özel ders almak isteyeni var mıdır merak ettiğim dildir.
Fena bilmediğim dildir.
eskinin dünya dillerinden biri. özellikle fransız ihtilalinden 1'inci dünya savaşına kadar olan sürede aktif bir dildir.
Pratik yapmak isteyen varsa beni bulsun. Evet.
Rönesans'tan ikinci dünya savaşı sonuna kadar dünyadaki en aktif kullanılan yabancı dildi.

Bilhassa 16. Asırda fransızca klasikleşmiş ve kıta avrupa'sının lingua francası olmuştur.
iki şarkısını söyleyeyim dedim ne ağız kaldı ne boğaz. Arkadaş ne kadar zor bir dil geldi bana. Hele ki o gırtlak vurguları yok babacım.
Zor, ama kavramaya başlayınca öğrenmesi keyifli bir dil.
Bu devirde he/she il/elle la/le kullanmak saçma gelse de alışılıyor. Bence dilleri de biraz güncelleştirmek lazım.
ingilizce, normanlar tarafından fransızcadan türetildiğinden benziyordur. evet. teşekkürler.
Fransızların, sular seller gibi bildiği dil, denilesi.
Benim için aşkın dilidir, çok romantik ve hoş bir dil. Artık öğreneyim lütfen...
Konuşan kişinin heran kusacacağı imaji veren dil. Sanki karsidaki kisi yarim agizla konusuyormusta hic bir kelimeyi tamamlamadan yuvarlayip geciyormus gibi hissettirir. Konuşan kesim yoğun olarak afrikalidir.Cezayir,tunus,fas,senegal baslica ulkelerdir. Cezayirliler bi ortamda kendini fransiz olarak tanitir. Ogrenilmesi pek zevkli gorunmeyen ve zanlimca bu devirde luzumsuzlasmaya baslamis dildir.
1. isim Hint-Avrupa dillerinden, Fransa ve Fransız uygarlığını benimsemiş ülkelerde kullanılan dil.
2. sıfat Bu dille yazılmış olan:
Fransızca kitap.
Kaynak: tdk.
Zamanında dedemin fransızca eğitim setiyle kendi kendime öğrenmeye çalışmıştım. Liseye bile gitmiyordum daha. Zaman ilerleyince almancanın daha yararlı olacağını düşündüğümden ilgilenmeyi bıraktım.
2 yıl eğitim görmeme rağmen asla öğrenemediğim, insanı acayip bir şekilde yoran dil. kelimeler hep birbirine benziyor. başta insana kolay geliyor ama gerçekten bir süre sonra her şey çorba oluyor.
Putaaa.*
En sevdiğim dillerden biri.
roma imparatorluğu'nun galyalılar ve frenkleri asimile etmesiyle oluşan deforme olmuş liatince'dir. frenkler aslen germen kavmi olup galyalılar da kelt halklarındandır. fransa özellikle savaşçı olan frenkleri asimile ederek etkisizleştirme yöntemi izlemiştir. bu yöntemi benzer şekilde bugünkü romence'yi konuşan dachialılar üzernde denemiş ve başarılı olmuştur. dahcialılar yine romalılara kök söktürmüş bir halktı. bölgeye lejyonerler geldiğinde birçok erkek vve çocuğu öldürmüş adeta soykırım yapmıştır. daha sonra hayatta kalan kadınlar lejyondaki askerler tarafından sahiplenilip evlendirildi.

tıpkı fransa'da yaşayan insanlar gibi romenler de asimile olmuşlar ve deforme olmuş latince konuşmaktadırlar.

buradan ulus kavramı üzerine bir çok çıkarım yapılabilir. özellikle kimlik ubnalımının yaşandığı türkiye'de ırk kavramı ile din kavramı içiçe geçmiş, çatışma üsreklilik arz etmektedir. şüphesiz fransızlar mililyetçi bir halk olarak tanınır ve dil üzerindeki hassasiyetleri ile bilinirler. esasen asimile olmuş bir halktır. diğer yandan sağlam bir ulus kurgusu için ortak ırktan gelme şartı yoktur. büyük ve organize toplumları ayakta tutan çeşitli anlatılardır.

tekrar türkiye'ye dönersek ulus devlet kavramı oturmadığı gibi (sanayi devrimini es geçtiğmiz için) aynı zamanda millet olma istenci yoktur. herhangi bir ortamda önce hangi şehir veya kasabadan olduğunuz, kimlerden olduğunuz sorulur. bu tür bir tanışma ritüeli ancak ve ancak feodal toplumlarda görülür. halbuki ulus kurgusunda boy, ırk, mikro milliyetçilik, hemşehrilik çok düşük düzeyde görülür. Diğer yandan türkiye'de yerellik bu derece yaygın iken milliyetçilik, oldukça lümpen, temeli sağlam olmayan, din soslu, yüzeysel denebilicek, eski efsanelere takıntılı holiganizm şeklinde görülmektedir.

türkiye gibi imparatorluğun devamı niteliğinde bir ülkede insanlar milliyetçilik adına koltuklarında bir çok karpuz taşıyor. faşizime evrilip evirlmeme konusu ayrı ayrı bir tartışma konusudur, genel olarak konuşulan dil, sizin bulunduğunuz topluma olan aidiet hissinizi belirler. fransız ve fransızca denince aklıma ulus ve milliyetçilik kavramları geliyor. türkiye'de laiklik temelli atatürk devrimleri büyük ölçüde fransa'dan etkilenmiştir. türkiye sanayi devrimini geç yakaladığından bu kurgu pek yerine oturmamıştır.
Mesi boku.