zamanındakanuni sultan süleymanın , osmanlı nın yani türk ün ağzının içine bakan yusuf yusuf olan bir memleketin , şimdi kendini adamdan sayıp , kendi çöpünü temizlemeden ona buna çamur atmaya çalışmasıdır. burada yapılan bir ayıp varsa o da 300 400 bin oy için kendini satanlara aittir . Türk milleti hata yapmamıştır.
bayrak yakma eylemleri, carrefour u yağmalama, peugeot'ları çizme gibi saçma sapan tepki gösterme biçimleri yerine hukuki bir takım yollara başvurursak uzun vadede bizim lehimize olacağını düşündüğüm hadise. fransızların akil adam kontenjanının 19. yüzyılda dolduğunu bir kez daha görmüş bulunduk. zidane'in attığı kafayı, bu kadar ağır bir suçu bu kadar ilgisizce oylayan fransız milletvekillerine ithaf ediyoruz.
niye kimse a.b.d ye karşı kızılderili soykırımı diye yasa çıkaramıyor? taşak meselesi kardeşim. bizim gücümüz bu kadar. kanuni nin fransa krali na yazdigi mektup u okudum da içim kan ağladı şimdi. biz böyle oldukça yasa da çıkarırlar, adada kral gibi de yaşarlar, avrupa birliğine de nah alırlar.
fransa üzerine düşen görevi hakkıyla yapıyor. kendisine yakışanın peşinde. biz de yarın sokaklara iner slagon atarız. sonra her şey unutulur.
bir AVRUPA KLASiĞi daha... sonra insan hakları, kişisel hak ve ifade özgürlüğü gibi kavramdan öteye gitmeyen söylemler. işta siz busunuz tarihinizle yüzleşin önce masum cezayirlilere yaptıklarınızın hesabını verin.DOMUZDON POST GAVURDAN DOST OLMAZ DEDiRTiYOLAR EN SONUNDA....
sen kim oluyorsun fransız köpeği !!
şarlken'den kaçıp da sığınmadınmı istanbul'a ??
yada hitler'den tırsıp yardım dilenmedin mi ondan bundan?
birkaç yüzyıl sonra yediğin kaba pisleyip şehr-i istanbul'u işgal edişinden belliydi zaten kim olduğun!!!
fransa'daki ermeni lobisinin bu karardaki paynının tartışılmayacak derecede büyük olmasının yanısıra, aslında avrupa'da hala değişmeyen haçlı zihniyetinin hakim olduğunu ve uzun bir süre de değişmeyeceğini gözler önüne seren yasadır. sadece aktörler yeri geldiğinde değişmektedir. apo'nun türkiye'ye teslim edilmeyişinde italya'dır, karikatür krizinde danimarka'dır, en ufak bir olayda en ağır cezayı türkiye'ye kesen uefa'dır vs...bu anlayışı yok etmek için bizim çok güçlü olmamız lazım çook..
nasıl olsa kabul ettiler. biz sözde ermeni soykırımı yapmışız. tamam buraya kadar kabul.
esas şimdi gerçekten soykırımı yapacan. ne kadar ermeni, fransız ve bu soykırımı yaptığımızı kabul eden ülke varsa, girecen hepsine soykırım öyle olmaz böyle olur. yirmin, yimezmin?
1-hangimiz sözde ermeni soykırımı ile ilgili bi panel ve ya sempozyuma iştirak ettik ve can-ı gönülden dinledik destek verip çevremizdekilere anlattık. yani vatandaş olarak üzerimize düşeni layıkıyla yerine getirdik mi? ermeni soykırımı yoktur dedik, savunduk, bağırdık ama "neden yok ispatla inandır bizi" denildiğinde afalladık saçmalamaya başladık kulaktan duyma bilgilerle cevap verdik. değil mi?
2-yukarıda vatandaş olarak ele aldığımız görev konusunu devlet olarak incelemek gerekirse; küçücük ermenistan bile avrupada söz sahibi ve hatrı sayılır lobi faaliyetleri yürütmekte. türkiyemizin var mı lobi faaliyetleri? varsa da ne kadar etkili? avrupa bir yana amerikada bile o kadar etkililer ki yahudi israil lobisini aratmayacak düzeyde, hatta bu ve buna benzer lobilerden destek aldıkları aşikar. lakin biz devlet olarak avrupaya karşı kendimizi anlatamamamışız. bakın biz buyuz diyememişiz. osmanlı tapu arşivlerinin açılması konusunda bile korkak davranarak "sanki gercekten boyle bir soykırım varmış da biz gizliyormuşuz" iması vermiş ve görüş beyan etmiş güvenilir kurumlarımız var. avrupada bircok insanın kafasında var olan, türkleri hala arap zenci gibi hayal etme yargısını yıkamamışız ki biz onlara ermeni soykırımı yok diyelim. üniversitelerimiz ilim irfan yuvası diyoruz. hangi köklü üniversitemiz siyasetle uğraşmayı bırakıp geçmişi inceleyip somut verileri elde ederek bunlarla ilgili kitap cıkarmış yurtdışından katılımcıların oldugu konferanslar düzenlemiş ve daha ileri giderek direk yurtdışına açılıp kendilerini anlatmıştır?
özeleştiriyi bırakıp konuyu derinleştirelim.
1- sokırım kelimesi kavram olarak; Soykırım, ırk, canlı türü, siyasal görüş, din, sosyal durum ya da başka herhangi bir ayırıcı özellikleri ile diğerlerinden ayırt edilebilen bir topluluk veya toplulukların bireylerinin, yok edicilerin çıkarları doğrultusunda önemli sayıda ve düzenli biçimde yok edilmeleridir.
* Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin Roma statüsüne göre soykırımın tanımı 6. maddede yapılmaktadır. Bu maddeye göre soykırım, bir milletin, etnik, dini bir grubun veya bir ırkın tamamını veya bir bölümünü yok etmek amaçlı yapılan aşağıdaki davranışlardır:
(a) Grup üyelerini öldürmek;
(b) Grup üyelerine ciddi fiziki veya zihinsel zarar vermek;
(c) Grup üyelerinin yaşam şartlarına, grubu fiziksel olarak yok etme amaçlı zarar vermek;
(d) Grupdaki doğumları kasıtlı olarak engellemek
(e) Grubun çocuklarını zorla başka bir gruba transfer etmek
* Birleşmiş Milletler'in 1948 tarihli Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ne göre bir eylemin soykırım olarak nitelendirilebilmesi için, belirli bir insan topluluğunun; milliyeti, ırkı, etnik kökeni veya dini dolayısıyla yok edilmesi niyetinin bulunması gerekir. dikkat dikkat anahtar kelime niyet
şeklinde sıralanmıştır.
2- osmanlı ne ermenileri toplu ölümler ile karşı karşıya bırakmış, ne yaşam şartlarına yoketme anlamında fiziki zararlar vermiş, ne doğum engellemesi koymuştur. uygulanan tehcirdir. kısaca yer değiştirme olarak tanımlasak da osmanlı o dönemde bu uygulamayı başarı ile yerine getirmiştir kanımca. dönemde 1.250.000 ermeni nüfus mevcut iken nasıl birbuçuk milyon ermeni yok edilir, hadi yok edildi bugünki ermeniler uzaydan mı geldi diye düşünmemek imkansız. tehcire tabi tutulan ermeni sayısı 390.000 ve yerleştirilen sayısı ise 380.000 civarındadır. 10.000 kayıp ise normal ölümler ve yolda saldırılarda ölen ermenilerdir. biraz kafayı çalıştıralım. osmanlı devleti kendi topraklarındaki tüm ermenileri savaş bahanesi çerçevesinde (bugunki ABD nin yaptıgı gibi) biranda silip süpürecek imkana sahipken neden o kadar altın harcayıp tamamını degil küçük bir kısmını yerdeğiştirmeye tabi tutsun ki? yani eger amac soykırım olsaydı daha kolay ve etkin tamamını yek edebilecek bir yontem varken masraflı ve zor olanı uygulamazdı. bu ve bunun gibi bircok bilgiyi bulabileceğiniz ve incelenmesi gereken birkaç kaynak;
bu belgelere vakit ayırın derim çok şey öğreneceksiniz zira ermeniler bu belgelerden köşe bucak kaçmaktadırlar.
şimdi bu tasarının fransız parlamentosundan geçmesinin yansımalarına göz atacak olursak;
a-uzaktan gerginlik yaratma amacına hizmet eden bir karar olsa da fransa gibi bir ülkenin temel direklerinden biri olan fikir özgürlüğü(ki sınırlarını kendileri belirlemekte ve kendileri çalıp kendileri oynamaktadırlar) temelden sarsılmış olsa da kendileri yine bunu inkar edecek ve bu konu fikir özgürlüğü kapsamı dahilinde değerlendirilemez diyeceklerdir. tıpkı özgürlükler ülkesi hollandanın türk milletvekili adaylarını saçmasapan gerekcelerle listelerden cıkararak demokrasi dedikleri bahçede istedikleri değişiklikleri kafalarına göre yaptıkları gibi.
b-kısasa kısas tepkisine karşı olmakta fayda var zira onların seviyesine düşmemek icap eder. yani bizde cezayir soykırımını inkarı suç saymamız yanlış fakat bu konuyu uluslararası arenaya taşımamız gerekmektedir. hatta taşımakta geç bile kaldık.
c-işte diplomatik bir yetkili (başbakan, konsolos gibi) fransada soykırımı inkar etsin onlar tutuklayabiliyolar mı bir bakalım yer mi ulan göt ister tutuklmak demek de yanlış. gitsin savunsun ülkemizi iddiaları çürütmeye yönelik hertürlü girişimde bulunsunlar yukarda anlattıgım gibi. fakat bu kabadayı tavırlar yıpratır ve gerginliğe sebep olur.
e-bir diğer konu mail gelen kutularımız fransız mallarını boykot etmeye teşvik edici maillerle dolup taşacak başkaları bundan kendilerine pay bicecek. sonuçta her iki taraf acısından bu bir politik malzeme ve tehdit unsuru olarak önümüze pişirilip pişirilip sunulacak. kıbrıs meselesini her uluslararası sorunda karşımıza sundukları gibi ellerine yeni malzeme almaktalar. sebep olarak kıbrıs sorunu çok yakın olmasa da önümüzdeki 8-10 yıllık süreçte çözüleceğe benziyor. adamlara yeni malzeme oyun hamuru lazım. altyapı hazırlıklarının yansıması ise işte bu tasarıdır vesselam...
aşırı büyük bir tuvalet kağıdıyla temizlenmesi gereken büyük pislik.Fransızların, Türklerden ne kadar korktuklarını ve iğrendiklerini,bizi aşağılama işgüdüsünden başka bir şeye sahip olmadıklarını gösteren net tablo.
dünyada aktif siyasetin geri dönülmez derecede iğrenç bir batağa bütün vucuduyla battığının resmi olan tasarı.. yav arkadaşım sanane ermenilerle türkler arasındaki sorundan.. seni kim hakem ilan etti de insanları belli bir düşünceye sevk etmeye zorlayıp bunu yasallaştırıyosun.. yav sen değilmisin fransız ihtilalinden sonra fransız insan ve yurttaş hakları bildirgesi'ni yayınlayan arkadaşım.. e bu ne o zaman bu!!! allahım insan onurunu siyaset için bu derece ayaklar altına alan... neyse ya allah adaletiyle herkesi bildiği gibi yapsın..
utanilasi durumdur
zira ermenilerin neredeyse hepsi bunu desteklemis ve soykirimin tum dunyada kabul edilmesi icin bircok seylerinden vazgecmislerdir bazilari su dunya hayatindan bile
ama bizde tam bir birlik bile yok aramizda nice orhan pamuklar var icimizde. yaptiklarimiz bazen sessiz bir sesle boyle birseyin olmadigini haykirmak
bazende ermenilere kufretmek, sozluklerde bu sekilde tartismak...
sonucun aci olacagi zaten belliydi.
ama fransa nin kabul etmesi daha islerin basi durumunda
yakinda avrupa birligi ulkeleri yasa olarak kabul ederlerse avrupa birligi sevdamiz(!) ya suya duser ya da pasa pasa tamam oyle olsun der gireriz...
acizliğin, dünün unutulmuşunun, günlük yaşadığımızın belgesi niteliğinde bir karardır.
2001 yılında sözde ermeni soykırımını tanıdığında fransa ne yaptık? 3-5 fransa bayrağı yakıldı, fransa şaşırma sabrımızı taşırma sloganları atıldı, ürünleri boykot çağrıları yapıldı ne oldu? fransa sözde ermeni soykırımını tanıdı. anıtlar dikti biz ne yaptık hiç. axa sözde ermeni soykırımı mağdurlarına tazminat ödemeyi kararlaştırdı peki axa'nın ortağı oyak ne yaptı? hiç. fransa, ab konsunda bize destek versin diye gittik milyarlarca dolarlık airbus aldık. (rüşvet verdik). sizin uçak alımı anlaşmanızda ab'ye koşulsuz destek yoktu ki? tipik tüccar zihniyeti "tamam abi ya ayıpsın" dediler bizim kasımpaşalı'ya. ab'den tarih aldık, anlaşmayı imzaladık, fransa başta sarkozy olmak üzere Türkiye'nin ab üyeliğine açık şekilde karşı çıkmaya başladı, ermeni tasarıları havada uçuşuyor. başbakanımız maşallah grup toplantısında gürlüyor "ey fransa" diyor. ancak grup toplantısında gürlüyor. başbakanımız fransa içişleri bakanı sarkozy'yi arıyor, neden? abdülkadir aksu bu ülkedeki muadili o arayamıyor mu? başbakan birini arayacaksa neden bu kişi chirac değil? bizim başbakanımız oranın içişleri bakanı'na mı eşit? kendi kendimizi küçük düşürüyoruz. eskiden avusturya kralı bizim sadrazama eşitti şimdi bizim başbakan fransa'nın içişleri bakanı'na eşit. ucuz boykot söylemleriyle ancak kendimizi kandırırz. onlar da bize "nasıl koyduk çocuğu" derler.
ermeniler'i lobi olusturma konusunda oldukca basarılı buldugum, fransa'ya da hayret hayret hayret dedigim bir durumdur. soyle ki hep adaletin, esitligin hukuk ustunlugunun bilindigi bir ulke olarak fransa, eger boyle bir yasayı cıkartıyorsa nerede dusunce ozgurlugu nerede demokrasi diyecegiz. demekki iktidar olmak tutkusu ne demokrasi tanıyor ne de esitlik.
turkiye'nin ab yolunda onune cıkartılan en buyuk engellerden biridir, bu sozde ermeni soykırımı yasası veya tasarısı. kanımca yapılması gereken ermeniler gibi iyi bir lobi olusturmak ve yasanın senatodan donmesini saglamaktır...yoksa dıs politikada bu kadar gucsuz duruma dusmek, soyle boykot edelim, misilleme bizde bunu yapalım demek yapıcı olmaktan ote bize hiç bir fayda getirmeyecektir...
fransızların ne kadar dallama olduklarının kanıtıdır.* bir yalana inanıp bunu bütün milletine kabul ettirmeye çalışan fransızların sözde ermeni soykırımı heykeli dikmelerinden sonraki ikinci adımdır.
(bkz: ermeni soykirimi yoktur zirvesi) fikrinin uygulanması sonucunda 5000e yakın kişiyi hapse mi atcaksınız sorusunun cvbını merak ederim.
bir de rte'nin ilk fransa ziyaretinde bakanlarıyla birlikte "ermeni soykırımı yoktur" deme fikri beni rte'ye ısındırmıştır,yapsın o gün TV başında o anı görmek için sabırsızlanıyorum...
kimsenin kızmaya, lanet etmeye, yaygara çıkarmaya hakkı yoktur. fransa tarihinden edebiyatçılarını çıkardığımız zaman karşımıza son derece barbar ve insan haklarına saygısız bir kültür ortaya çıkacaktır.
unutulmamalıdır ki bizim tarihimizde engizisyon yoktur.
başbakan olsam hemen bir fransa ziyareti düzenleyip,uçaktan indiğim gibi'ermeni soykırımı yoktur,yiyosa hadi gelin tutuklayın'dememe yol açıcak tasarı..*
okudugum ve cesitli mecralardan takip ettigim kadari ile halen daha neyin nasil yapilmasi gerektigine dair bilgi birikimimizin, cesaretimizin, ileri goruslulugumuzun yetersiz olduguna dair dusuncelerim guclenmis durumda.
herhangi bir sekilde alip veremedigimiz bir sey olmayan bir arjantin, guvenligini saglamak ugruna askerlerimizi yolladigimiz lubnan ve son olarak da zamaninda verilmis olan cesitli kapitulasyonlarin kaymagini yemis olan fransa. eklenebilecek 1 - 2 duzine daha ulke vardir ermeni soykirimi konusu ile ilgili aleyhte karar alan ve hemen hepsinin arkasinda da gosterilen bir diaspora. 2 milyon sanirim sayisi.
kardesim, sen boyle bir millet olursan, 70kusur milyonluk milletinle, dunyanin dort bir yanina yayilmis milyonlarca vatandasinla sayet bu azinliga karsi koyamiyorsan yaziklar olsun. her zamanki gibi yine yumurta kapiya dayandigi anda tepki koymaya calisiyorsan, yine ulusal bir gazla baslayip hicbir ise yaramayacak bir fransiz urunleri boykotu yapmayi dusunuyorsan -ki tahminimce ve daha onceleri de oldugu gibi her zamanki birliktelik eksikliginden dolayi amacina ulasamayacak- basarili olamazsin tabii ki. adamlar 70kusur milyonluk bir millettense 400bin kisilik ermeni oyu ugruna tasariyi da gecirirler, yasayi da onaylarlar.
ugruna her turlu ezikligin yapildigi avrupa birligi karsisinda kararlilik gosteremeyen, irade sergileyemeyen bir politika surdurursen olacagi budur. avrupa birligi karsiti degilim kesinlikle ama bu kadar da olmaz. mukaddes saydigimiz tum degerlerimiz ayaklar altina alinmisken ve her yonden kusatma altina alinmisken nedir bu aymazlik, vurdumduymazlik. neden bu korkakca tutum. biz boyle gidersek adam olmayiz. cok sinirli olmamak mumkun degil. ama bu sinir ne fransa'ya, ne diaspora'ya ne de baska bir ucuncu etkene. kizginligim tamamen devletime ve milletime. nerede ruhumuz?
başbakan, diğer bakanlar ve millet vekillerinin siyasi dokunulmazlık hakkı olduğu için fransa'ya gidip soykırım yoktur demelerinin bir anlam ifade etmeyceğinden bu gorev işadamlarımıza , fransa'da yaşayan yurttaşlarımıza ve oraya gidebilecek herkese düşmektedir.Bakalım başedebilecekler mi?
Fransa ürünlerini , fransız şirketlerini boykot etmek pek akıl karı görünmemektedir.Ülkemizde faaliyet gösteren birçok fransız şirketi olduğu gibi o şirketlerde çalışan binlerce belki de milyonlarca turk vatandası bulunmakta.Böyle bir boykot girişimi ekonomik sarsıntıya neden olur.bu yüzden kendimizi kaptırmayalım daha buyuk sorunlara yol açmayalım.
Fransa'nın Cezayir'de soykırım yaptığına dair yasanın kabul edilmesi bi nebze faydalı olabilir lakin etkili bir çözüm olduğunu sanmıyorum.Aslında işin aslı şu;
Evet hersey bu iki sözde belli.sanmayın ki avrupa birliği bizi çok seviyor,sanmayın ki a.b.d bizi çoook seviyor ve sanmayın ki geleceğimizi onların dedikleriyle kurtulacakk aksine onlarla bu ülke batacak.